13. Hukuk Dairesi 2014/47915 E. , 2016/928 K.
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün davalılar avukatınca duruşmalı olarak temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmişti. Belli günde davalılar vekili avukat ... ile davacı vekili avukat ..."ın gelmeleriyle duruşmaya başlanılmış ve hazır bulunan avukatların sözlü açıklamaları dinlenildikten sonra karar için başka güne bırakılmıştı. Bu kez temyiz dilekçesinin süresinde olduğu saptanarak dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
KARAR
Davacı, davalı ..." ün kendi adına asaleten diğer 37 davalı adına vekaleten imzaladığı ...Noterliği" nin 11.01.1996 tarih ve 1081 yevmiye sayılı düzenleme gayrımenkul satış vaadi sözleşmesi ile murislerinden intikal edecek olan ... Yukarıkocayatak Köyü" nde kain bulunan 388 parsel sayılı taşınmazın...a cephe Kızılözderesi bitişiğinden 15 dönüm yeri 75.00.TL bedelle kendisine sattıklarını, bedelini peşinen ödediğini, satılan bu yerin ihtilaflı olması nedeniyle mahkeme sonuçlandığında ferağının verileceğinin kararlaştırıldığını ancak bugüne kadar taşınmaz hissesinin kendisine devredilmediğini ileri sürerek öncelikle davalılar adına olan tapu kaydının 15 dönümlük miktarının iptali ile adına tesciline bunun mümkün olmaması halinde şimdilik 7.500.00.TL" nın, yargılama sırasında verilen ıslah dilekçesi ile toplam 625.500.00.TL" nın davalılardan tahsiline karar verilmesini istemiştir.
Bir kısım davalılar, davanın reddini dilemişlerdir.
Mahkemece, tapu iptal ve tescil talebinin reddine, maddi tazminat talebinin kabulüne karar verilmiş; hüküm davalı ... ve 25 arkadaşı tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dava, ... nin 11.01.1996 tarih ve 1081 yevmiye sayılı düzenleme gayrımenkul satış vaadi sözleşmesine konu hisseli taşınmazdaki 15 dönüm yerin tapu kaydının iptali ile tescili bunun mümkün olmaması halinde bedelinin tahsili isteminden ibarettir. Davacı, dava dilekçesinde satış vaadinde bulunan 38 kişiye yöneltilerek açılmıştır. Ancak bu davalıların hepsinin dava tarihinde ve yargılama sırasında sağ olup olmadıkları dosya kapsamındaki bilgi ve belgelerden anlaşılamamaktadır. Bilindiği üzere, bir davanın görülebilmesi için öncelikle davada taraf teşkilinin sağlanması gereklidir.Yargılamanın sağlıklı bir biçimde sürdürülebilmesi, iddia ve savunma ile ilgili delillerin eksiksiz olarak toplanıp tartışılabilmesi, davanın süratle sonuçlandırılabilmesi, öncelikle tarafların duruşma gününden haberdar edilmesiyle mümkün olur. Dava tarihi olan 08.04.2010 tarihi itibariyle yürürlükte olan HUMK." nun 73. maddesinde; “Kanunun gösterdiği istisnalar haricinde Hakim her iki tarafı istima veyahut iddia ve müdafaalarını beyan etmeleri için kanuni şekillere tevfikan davet etmedikçe hükmünü veremez,” denilmektedir. Madde metninde açıkça görüldüğü üzere taraflar, yöntemine uygun bir biçimde davet edilmedikçe mahkemece karar verilemez. Aynı durum Hukuk Muhakemesi Kanunu" nun 27. maddesinde de; “Davanın tarafları, müdahiller ve yargılamanın diğer ilgilileri, kendi haklarıyla bağlantılı olarak hukuki dinlenilme hakkına sahiptirler” amir hükmüne yer verilmiştir. Söz konusu maddede yer alan “hukuki dinlenilme hakkı" tabiriyle 73. maddesindeki durum ifade edilmiştir. Bu hak, Anayasanın 36. maddesi ile... Hakları Sözleşmesinin 6. maddesinde düzenlenen adil yargılanma hakkının en önemli unsurudur. Bu hak iddia ve savunma hakkı olarak da bilinse iddia ve savunma hakkından daha geniş ve daha üst bir kavram olarak nitelendirilmektedir. Somut olayda, mahkemece, her ne kadar, işin esası hakkında bir karar verilmiş ise de, yargılama sırasında dava tarihinde tüm davalıların halen sağ olup olmadıkları nüfus aile kayıt tabloları tamamen getirilip taraf teşkilinin sağlanıp sağlanmadığı kontrol edilerek, dava ve ıslah dilekçesinin ve kararın tusulüne uygun olarak tebliği yönünden 7201 sayılı Tebligat Kanunu hükümlerinin gözönünde tutulması, böylece önce taraf teşkilinin sağlanması sonrasında da işin esasına girilerek bir hüküm kurulması gerekir. Saptanan bu somut ve hukuki olgulardan da anlaşılacağı üzere davada taraf teşkili sağlanmadan işin esası hakkında hüküm kurulmaması (HGK." nun 22.02.2012 Tarih, 2011/8-763 E., 2012/85 K. sayılı kararı). gerekirken eksik inceleme ile esas hakkında karar verilmesi usul ve yasaya aykırıdır. Bozmayı gerektirir.
2-Bozma nedenine göre, temyiz eden davalı ... ve 25 arkadaşının diğer temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine gerek görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda 1. bentte açıklanan nedenlerle temyiz olunan hükmün BOZULMASINA, 2. bette açıklanan nedenle temyiz eden davalı ... ve 25 arkadaşının diğer temyiz itirazlarının incelenmesine yer olmadığına 1350,00 TL duruşma avukatlık parasının davacıdan alınarak davalılara ödenmesine, peşin alınan 10.682,00 TL harcın istek halinde davalılara iadesine, HUMK’nun 440/1 maddesi uyarınca tebliğden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 20/01/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.