4. Hukuk Dairesi 2020/2727 E. , 2021/2590 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi
MAHKEMESİ : İscehisar Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki İlk Derece Mahkemesinde görülen tazminat davasında verilen davanın kısmen kabulüne ilişkin hükmün süresi içinde davacılar vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacılar vekili; 14/12/2014 tarihinde, davalı ..."e ait, davalılardan ..."in kullandığı tır çekicisi ve çekiciye bağlı yarı römork araç ile müvekkillerinin eşi ve babası olan ...’ın yönetimdeki motosikletin çarpışması sonucu müvekkillerinin desteğinin vefat ettiğini belirterek müvekkili ... için 75.000,00 TL manevi ve davacı ... için 50.000,00 TL manevi tazminatın kaza tarihi itibariyle işleyecek ticari avans faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalılar vekili; meydana gelen trafik kazasında müvekkillerinin kusurunun bulunmadığını, talep edilen manevi tazminat miktarlarının fahiş olduğunu ve ticari faiz istemini kabul etmediklerini belirterek davanın reddini savunmuştur.
İlk derece mahkemesince, toplanan deliller ve tüm dosya kapsamına göre davanın kısmen kabulü ile davacı ... yararına 10.000,00 TL, davacı ... yararına 10.000,00 TL manevi tazminatın kaza tarihi olan 14/12/2014 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmiş; karara karşı davacılar vekili ve davalılar vekili tarafından istinaf yoluna başvurulmuştur.
Antalya Bölge Adliye Mahkemesince; davalıların istinaf başvurusunun esastan reddine, davacıların, "davalılar yararına hükmedilen vekalet ücretinin hatalı olduğuna" ilişkin istinaf itirazının kabulüne, diğer istinaf itirazlarının reddine; kabul edilen istinaf itirazı sebebiyle kararın kaldırılmasına, hükmün HMK"nın 353/1-b,2 madde ve bendi uyarınca yeniden oluşturularak davanın kısmen kabulü ile davacılardan ... için 10.000,00 TL, ... için 10.000,00 TL manevi tazminatın 14/12/2014 gününden işleyecek kanuni faiziyle davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacılara verilmesine karar verilmiş; hüküm, davacılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Davacılardan ...’ın temyiz itirazları yönünden;
6100 Sayılı Hukuk Mahkemeleri Kanununun 362/1.a maddesinde öngörülen kesinlik sınırı, 6763 Sayılı Kanunun 44. maddesiyle HMK"ya eklenen EK-Madde 1"de öngörülen yeniden değerleme oranı da dikkate alındığında 2018 yılı için 47.530,00 TL"dir.
Somut olayda, davacılardan ... bakımından 50.000,00 TL manevi tazminat isteminde bulunulmuş, İlk Derece Mahkemesince anılan davacı için 10.000,00 TL manevi tazminata hükmedilmiş; karara karşı davacılar vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile ilk derece mahkemesi kararı kaldırılarak yeniden hüküm kurulmuş, Bölge Adliye Mahkemesince davacı ... için 10.000,00 TL manevi tazminata hükmedilmiştir. İhtiyari dava arkadaşı olan davacılar bakımından temyiz sınırı her bir davacının talebi bakımından ayrı ayrı belirlenecektir. Davacılardan ... yönünden temyize konu edilen toplam miktar 40.000,00 TL olup yukarıda belirtilen temyiz kesinlik sınırının altında kalmaktadır.
Kesin olan kararların temyizinin istenilmesi halinde Bölge Adliye Mahkemesi Hukuk Dairesi tarafından bu konuda temyiz dilekçesinin reddine karar verilebileceği gibi, verilmemiş olması halinde Yargıtayca da temyiz isteminin reddine karar verilebileceğinden; aralarında ihtiyari dava arkadaşlığı bulunan davacılardan ... vekilinin temyiz dilekçesinin HMK’nın 362/1-a maddesi gereğince reddine karar vermek gerekmiştir.
2-Davacılardan ...’ın temyiz itirazlarına gelince;
Dava, trafik kazası sonucu ölüm nedeniyle manevi tazminat istemine ilişkindir.
Türk Borçlar Kanunu 56. maddesi hükmüne göre hâkimin özel halleri göz önünde tutarak manevi zarar adı ile hak sahibine verilmesine karar vereceği bir para tutarı adalete uygun olmalıdır. Hükmedilecek bu para, zarara uğrayanda manevi huzuru doğurmayı gerçekleştirecek tazminata benzer bir fonksiyonu olan özgün bir nitelik taşır. Bir ceza olmadığı gibi mal varlığı hukukuna ilişkin bir zararın karşılanmasını da amaç edinmemiştir. O halde bu tazminatın sınırı onun amacına göre belirlenmelidir. Takdir edilecek miktar, mevcut halde elde edilmek istenilen tatmin duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olmalıdır. 22/06/1966 günlü ve 7/7 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararının gerekçesinde takdir olunacak manevi tazminatın tutarını etkileyecek özel hal ve şartlar da açıkça gösterilmiştir. Bunlar her olaya göre değişebileceğinden hâkim bu konuda takdir hakkını kullanırken ona etkili olan nedenleri de karar yerinde objektif ölçülere göre isabetli bir biçimde göstermelidir.
Somut olaya gelince; davacılardan ...’ın kazada ölenin eşi olması, olayın gerçekleşme biçimi ve yukarıdaki ilkeler nazara alındığında hükmedilen manevi tazminat miktarı az olup davacılardan ... yararına daha yüksek miktarda manevi tazminata hükmedilmek üzere Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davacılardan ...’ın temyiz dilekçesinin HMK 362/1-a maddesi gereğince REDDİNE, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davacı ... vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile Bölge Adliye Mahkemesi kararının BOZULMASINA, dosyanın Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacılara geri verilmesine 08/06/2021 gününde oybirliğiyle karar verildi.