Abaküs Yazılım
Hukuk Genel Kurulu
Esas No: 2011/12-628
Karar No: 2011/635

Yargıtay Hukuk Genel Kurulu 2011/12-628 Esas 2011/635 Karar Sayılı İlamı

Hukuk Genel Kurulu         2011/12-628 E.  ,  2011/635 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ    : Sarıyer İcra Hukuk Mahkemesi
    TARİH              :13.04.2011
    NUMARASI        :2010/12/677.2011/133

     Taraflar arasındaki şikayet kanunyoluna başvurudan dolayı, bozma üzerine direnme yoluyla;Sarıyer İcra Hukuk Mahkemesinden verilen 15.08.2008 gün ve 237 E., 244 K. sayılı kararın bozulmasını kapsayan ve Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’ndan çıkan 13.04.2011 gün, 2010/12-677 Esas, 2011/133 Karar sayılı ilamın, karar düzeltilmesi yoluyla incelenmesi şikayetçiler Y.İ.S. ve Ç.. E. vekili ile müflis ..Pazarlama ve Tic. A.Ş. İflas İdare Memurları tarafından verilen dilekçe ile istenilmiştir.

      HUKUK GENEL KURULU KARARI

    Hukuk Genel Kurulu"nca dilekçe, 6217 sayılı Kanunun 30.maddesi ile 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’na eklenen “Geçici madde 3” atfıyla uygulanmakta olan 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nun 440.maddesi gereğince, düzeltilmesi istenen ilam ve dosyadaki ilgili bütün kağıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü:
    İstek, şikayet yolu ile ödeme emri tebligatının iptaline ilişkindir. 
    Karşı taraf/alacaklı B. S. tarafından, borçlu şirket aleyhine 12.06.2008 tarihinde genel haciz yolu ile takip yapılmış;ödeme emri borçlu şirketin isim ve adresine tebliğe çıkarılmış; şirket daimi işçisi ve çalışanı H. M."a 14.06.2008 tarihinde tebliğ edilmiştir.
    Şikayetçiler Y.İ. S. ve Ç. E. (Borçlu şirketin yönetim kurulu üyeleri) 25.07.2008 günlü eldeki şikayetlerinde;B. S."ın, yönetim kurulu başkanı olduğu şirket aleyhine icra takibi başlattığını, daha önce B. S.ın şirketin iflası ve iflasın ertelenmesi talebi ile İstanbul 6.Asliye Ticaret Mahkemesinde 2008/226 esas sayılı dosya ile dava açtığını, yapılan takipte şirket adresinde yapılan tebliğin usulüne uygun yapılmadığını, tebliğ yapılan kişinin şirketi temsile yetkili olmadığı gibi tebliğ evrakını almaya yetkisi de bulunmadığını, bu kişinin şirket çalışanı da olmadığını, bu nedenle şirkete 14.06.2008 tarihinde yapılan tebligatın geçerli olmadığını, ayrıca ortakları arasındaki uyuşmazlık nedeniyle şirketin yönetim boşluğuna düştüğünü bildirerek tebligatın usulsüzlüğüne, usulsüz tebligata dayanılarak yapılan işlemlerin ve takibin iptalini istemişlerdir.
    Karşı taraf/alacaklı B.S.vekili, tebligatın usulsüzlüğünü iddia etme ve bu konuda icra dosyası kapsamında şikayette bulunma hakkının sadece borçluya ait olduğunu, yani bu konuda sadece  .... Pazarlama ve Tic. A.Ş."nin başvuru hakkı olduğunu, takip yönüyle üçüncü şahıs olan Y.İ.S.ve Ç. E."un böyle bir başvuru hakkının olmadığını, şirketi temsil yetkisinin şikayette bulunan kişilere ait olmadığını, şirketi temsil için mahkemece kayyım heyetinin atandığını, bu nedenle şikayetin sıfat ve dava ehliyeti eksikliğinden reddi gerektiğini savunmuştur.
    Mahkemece, "şikayetçilerin hukuki yararlarının bulunduğu" gerekçesiyle, takibin iptaline ilişkin yerinde görülmeyen istemin reddine; borçlu şirkete yapılan tebligatın usulsüz olduğunun tespiti ile bu tebligatın 18.07.2008 tarihinde yapılmış sayılmasına karar verilmiştir. 
    Kararı şikayetçiler Y.İ.S.ve Ç.E. vekili ve ....Pazarlama ve Tic. A.Ş. Kayyım Heyeti ile karşı taraf/alacaklı B.S. vekilinin  temyiz etmiştir.
    Özel Dairece önce karar onanmış;karşı taraf/alacaklı vekilinin karar düzeltme istemi üzerine:
    “Ödeme emri tebliğ işleminin usulsüzlüğünü ancak tebliğ işleminin muhatabı olan borçlu şirket şikayet konusu yapabilir. Dosya içinde mevcut 03.09.2007 tarihli Ticaret Sicil Gazetesi örneğine göre şikayetçiler Y. İ. S.ve Ç.E."un tek başlarına ve birlikte borçlu şirketi temsile yetkili olmadıkları anlaşılmaktadır. Kaldı ki, adı geçen tarafından icra mahkemesine yapılan başvuru da borçlu şirketi temsilen ve şirket adına olmayıp, şahısları adına ve şirketin yönetim kurulu üyesi sıfatları ile yapılmıştır. Bu durumda icra takibinin borçlusu ve şikayete konu tebliğ işleminin muhatabı olmayan üçüncü kişiler Y.İ. S. ve Ç.E."un ödeme emri tebliğ işleminin iptali isteminin aktif husumet yokluğu nedeni ile reddi yerine mahkemece şikayetin esasının incelenerek yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir.” gerekçesiyle bozulmasına karar verilmiş;Yerel Mahkeme, önceki hükümde direnmiştir.
    Karşı taraf/alacaklı B.S.vekilinin temyizi üzerine, Hukuk Genel Kurulu;Özel Daire bozma ilamındaki gerekçeleri benimsemek suretiyle sonuçta, Özel Daire bozma kararı doğrultusunda direnme kararının bozulmasına karar vermiş; şikayetçiler Y.İ.S.ve Ç.E.vekili ile müflis ....Pazarlama ve Tic. A.Ş. İflas İdare Memurları karar düzeltme talebinde bulunmuştur.
    Hukuk Genel Kurulu önüne gelen uyuşmazlık;borçlu şirketin yönetim kurulu üyesi sıfatı ile şirket ortağı olan kişilerin (Y. İ.S. ve Ç. E.) kendilerine borçlu şirket adına yapılan ödeme emri tebligatının iptalini istemelerinde aktif husumet ehliyetlerinin bulunup bulunmadığı noktasında toplanmaktadır.
    Dosya kapsamına göre; .... Pazarlama ve Tic. A.Ş."nin iflası için dava açılan mahkemece tayin edilen kayyım heyetinin atadığı vekil dosyaya sunduğu dilekçeyle, bundan sonra yapılacak tebligatların kendisine yapılmasını istemiş; yargılama aşamasında (Özel Daire bozmasından sonra ancak direnmeden önce) müflis şirketin iflas masası memurları 17.12.2009 havale tarihli dilekçeyle şikayetçiler yanında davaya müdahale ettiklerini, mahkemece şirkete atanan kayyımların durumu öğrenir öğrenmez şikayete icazet vererek davaya müdahil olduklarını, şirketin iflasını müteakip iflas idaresinin de temyiz aşamasında şikayetçilerin yanında davaya müdahale ettiklerini beyan etmişler;Hukuk Genel Kurulu kararına karşı karar düzeltme aşamasında da, müflis şirketin yasal temsilcileri, yetkisiz kişilerce yapılan şikayete icazet verdiklerini açıkça bildirmişlerdir.
    Hemen belirtilmelidir ki, yapılan icra takibinin tarafı olmayan üçüncü kişiler şikayet kanunyolu başvurusunda bulunmuşsa, icra takibinin tarafı olan kişinin gerek kendisinin gerekse yasal temsilcilerinin, bu şikayet başvurusuna icazet vermesi halinde, mahkemenin usul ekonomisi gereğince işin esasını incelemesi gerekir.
    Nitekim, aynı ilke Hukuk Genel Kurulu"nun 05.04.2006 gün ve E:2006/12-199, K:124 ve 26.04.2006 gün ve E:2006/12-223, K:235 sayılı ilamlarında da, benimsenmiştir.
    Öte yandan, icra müdürü veya memurunun bir işleminden zarar gören her ilgili o işlem hakkında şikayet kanun yoluna başvurabilir. Başka bir deyişle,  icra müdürü veya memurunun bir işlemini iptal ettirmek veya düzelttirmekte hukuki yararı bulunan herkes şikayet kanunyoluna başvurabilir (Baki, Kuru:İcra ve İflas Hukuku El Kitabı, Türkmen Kitabevi, İstanbul 2004, s.99).
    Somut olaya gelince;müflis şirketin yasal temsilcilerinin, şirketi temsile yetkili olmayan kişilerce yapılan eldeki şikayet başvurusuna icazet verdikleri  anlaşıldığına göre, yerel mahkemece işin esasının incelenmesi bu nedenle usul ve yasaya uygundur.
    Diğer taraftan, icra takibinde borçlu şirketin yönetim kurulu üyesi sıfatı ile şirket ortağı olan kişilerin (Y.İ. S.ve Ç. E.), kendilerine borçlu şirket adına yapılan ödeme emri tebligatının usulsüzlüğünü şikayet kanunyolu ile ileri sürmelerinde hukuki yararları bulunduğundan, aktif husumet ehliyetleri de, vardır. Aksi takdirde, anılan kişilerin şirkete yapılan tebligatın usulsüzlüğünü bilmelerine rağmen, bu durumun giderilmesi yönünde yasal yollara başvurulmaması nedeniyle gerek şirkete gerek pay sahiplerine veya şirket alacaklılarına karşı sorumluluklarının doğacağı (6762 sayılı Türk Ticaret Kanunu m.336 vd.), her türlü duraksamadan uzaktır.
    Bu itibarla, yerel mahkemenin “şikayetçilerin hukuki yararlarının bulunduğu” yönündeki gerekçesi usul ve yasaya uygun olup, sonucu itibariyle şikayet başvurusunun incelenerek işin esası hakkında karar vermesi ve bu kararında direnmesi yerindedir.
    Ne var ki, işin esasına yönelik temyiz itirazları Özel Dairece incelenmemiştir.
    Bu nedenle, şikayetçiler Y. İ.S. ve Ç.E. vekili ile Müflis.... Pazarlama ve Tic. A.Ş. İflas İdare Memurlarının karar düzeltme istemlerinin kabulü ile Hukuk Genel Kurulu’nun 13.04.2011 gün ve E:2010/12-677, K:2011/133 sayılı “bozma” yönündeki kararının kaldırılması ve direnme uygun bulunmakla, işin esasına ilişkin temyiz itirazlarının incelenmesi için dosyanın Özel Daireye gönderilmesi gerekir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 6217 sayılı Kanunun 30.maddesi ile 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’na eklenen “Geçici madde 3” atfıyla uygulanmakta olan 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nun 440.maddesi gereğince yapılan karar düzeltme incelemesi sonunda şikayetçiler Y.İ. S.ve Ç.E.vekili ile Müflis ....Pazarlama ve Tic. A.Ş. İflas İdare Memurlarının karar düzeltme istemlerinin kabulü ile Hukuk Genel Kurulu’nun 13.04.2011 gün ve E:2010/12-677, K:2011/133 sayılı bozma kararının kaldırılmasına ve direnme kararının yukarıda açıklanan gerekçe ve nedenlerle uygun bulunarak, işin esasına yönelik temyiz itirazlarının incelenmesi için dosyanın 12.HUKUK DAİRESİNE GÖNDERİLMESİNE, 19.10.2011 gününde yapılan ikinci görüşmede oyçokluğu ile karar verildi.

     

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi