MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Nitelikli dolandırıcılık, resmi belgede sahtecilik
HÜKÜM : 1)Nitelikli dolandırıcılık suçundan; TCK 158/1-f, 52, 53maddeleri gereğince mahkumiyet (4 kez, ayrı ayrı) 2)Resmi belgede sahtecilik suçundan; TCK 204/1, 53 maddeleri gereğince mahkumiyet (ayrı ayrı)

Nitelikli dolandırıcılık ve resmi belgede sahtecilik suçlarından sanıkların mahkumiyetine ilişkin hükümler sanıklar müdafiileri tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü;
Sanıkların arkadaş oldukları ve iştirak iradesiyle hareket ederek Afyonkarahisar İli Şuhut İlçesinden patates alıp İstanbul İlinde satmayı kararlaştırdıkları, bu kapsamda olmak üzere sanık ..."in Şuhut İlçesi Efe Köyüne giderek katılanlarla görüştüğü, ilk önce patates satın aldığı bir kısım mal sahiplerine para verdiği, bir kısmına ise kısmen para ve kısmen çek verdiği, çekleri verdikten sonra aldığı patatesleri kamyonlarla İstanbul"da bekleyen diğer sanıklar ... ve ..."a gönderdiği, sanığın katılan ..."ten satın aldığı patatesler karşılığında suça konu Fortisbank A.Ş. ...Aksaray ... Şubesine ait, keşidecisi ... Tekstil Pazarlama Sanayi Dış Tic. Ltd. Şti. olan, 23/12/2009 keşide tarihli, 8.000 TL bedelli çeki verdiği, bu çek hakkında alınan bilirkişi raporu ile çekin renkli fotokopi veya bilgisayar ortamında renkli yazıcı yardımıyla tamamen sahte olarak oluşturulmuş çek olduğunun tespit edildiği, diğer katılanlara verdiği Yapı ve Kredi Bankası A.Ş. ... E-5 Şubesine ait, keşidecisi sanık ..."ın işlettiği ... Market olan çeklerin ise gerçek çekler oldukları, ancak sanık ... tarafından katılanlara verilmeden önce ... tarafından İstanbul Asliye Ticaret Mahkemesine ibraz edilen dilekçe ile bu çeklerin çalındıklarından bahisle ihtiyati tedbir konulması talep edildiği, bu konuda yürütülen suç soruşturmasında İstanbul C. Başsavcılığı tarafından Yapı Kredi Bankası Genel Müdürlüğüne yazılan yazı ile çeklerin ibrazı halinde muhafaza edilmesi ve tahsil etmek isteyen kişi veya kişilerin kimlik bilgilerinin alınması istenildiği, çeklerin katılanlar tarafından süresinde bankaya ibraz edildiğinde çalıntı olduklarından bahisle ödeme yapılmadığı, söz konusu çekler üzerine ihtiyati tedbir konulması hususunun da sanıklar tarafından önceden kararlaştırıldığı, bu şekilde sanıkların dört kez nitelikli dolandırıcılık ve bir kez resmi belgede sahtecilik suçlarını işlediklerinin iddia ve kabul olunduğu olaylarda,
1)Sanıklar ... ve ... müdafiilerinin temyiz itirazlarının incelenmesinde;
Sanıkların yokluğunda verilen 12/12/2014 tarihli mahkumiyet hükümlerinin, 29/12/2014 tarihinde sanık ..."e, 30/12/2014 tarihinde sanık ..."a usulüne uygun olarak tebliğ edildiği, buna karşın sanık ... müdafiinin 27/02/2015 tarihinde, sanık ... müdafiinin 12/03/2015 tarihinde ve yasal süresi geçtikten sonra temyiz inceleme başvurularında bulundukları anlaşılmakla; vaki temyiz istemlerinin 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 317. maddesi uyarınca REDDİNE,
2)Sanık ... hakkında nitelikli dolandırıcılık ve resmi belgede sahtecilik suçlarından kurulan mahkumiyet hükümlerine yönelik sanık müdafiinin temyiz itirazlarının incelenmesinde;
Sanıkların savunmaları, katılanlar ve tanıkların beyanları, uzmanlık ve bilirkişi raporları ile tüm dosya kapsamından, atılı suçların sübut bulduğuna yönelik mahkemenin kabul ve uygulamasında bir isabetsizlik görülmemiş olup iddianamelerde sanık hakkında TCK 158/1-f maddesinin uygulanması talep edildiği gibi TCK"nın 158/1-son cümlesi anılan fıkranın "f" bendi kapsamına dahil olduğundan ve mahkemenin uygulamasında yasaya aykırı bir yön bulunmadığından, bu konuda CMK"nın 226. maddesine aykırılık gerekçesiyle bozma talep eden tebliğnamedeki düşünceye iştirak edilmemiştir.
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre; sanık müdafiinin, müsnet suçların unsurlarının oluşmadığına, eksik araştırma ve inceleme ile hüküm kurulduğuna, delillerin takdirinde hata edildiğine, lehe olan hükümlerin uygulanmadığına yönelik temyiz itirazlarının reddiyle, hükümlerin ONANMASINA, 14/12/2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.