Abaküs Yazılım
9. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/9294
Karar No: 2016/7522
Karar Tarihi: 28.03.2016

Yargıtay 9. Hukuk Dairesi 2016/9294 Esas 2016/7522 Karar Sayılı İlamı

9. Hukuk Dairesi         2016/9294 E.  ,  2016/7522 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :İŞ MAHKEMESİ

    DAVA : Davacı-karşı davalı, kıdem tazminatı, ihbar tazminatının, davalı-karşı davacı ise, uğranılan zararın tahsiline karar verilmesini istemiştir.
    Yerel mahkemece, her iki davanın reddine karar verilmiştir.
    Hüküm süresi içinde taraflarca temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

    Y A R G I T A Y K A R A R I

    A) Davacı İsteminin Özeti:
    Davacı-karşı davalı, davalıya avukatlık bürosunda sekreter olarak çalışırken önleyemediği bir hırsızılık olayı sonrası iş sözleşmesinin işverence haksız şekilde fesh edildiğini ileri sürerek, kıdem ve ihbar tazminatının tahsilini, istemiştir.
    B) Davalı Cevabının Özeti:
    Davalı-karşı davacı, davacının büro hizmetlisi olarak çalıştığını, işyerinde olmadıkları 06.03.2013 tarihinde işyerine gelen müvekkili ... kendisine verilmek üzere davacıya 3.300.00.TL teslim ettiğini, davacının aldığı parayı çalışma odasında bulunan masanın çekmecesine koyduğunu, çekmecenin kilidi bulunmasına rağmen kilitlenmediğini, çalışma odasının da kilitlenmediğini, 07.03.2013 tarihinde büroya gelen 2 kişinin "randevumuz var" diyerek içeri girdiklerini ve hırsızlık olayının gerçekleştiğini, kimliği belirsiz kişilerin çekmeceden para aldığnı görmediğini söyleyen davacının hatalı olduğunu, 2 gün içinde parayı ödeyeceğini söylediğini, ancak ertesi gün "ben parayı ödemek istemiyorum" diyen davacının bu kötüniyetli ve kuşkulu tavrı ve anlatımları üzerine iş akdinin fesh edildiğini bu nedenle davacımn kıdem ve ihbar tazminatına hak kazanmadığını savunarak davanın reddini istemiş karşı dava olarak ise uğradığı zarardan ötürü 3.300,00 TL nin tahsilini istemiştir.
    C) Yerel Mahkeme Kararının Özeti:
    Mahkemece, toplanan kanıtlara dayanılarak, işyerinde yaşanan hırsızlık olayı nedeniyle davalı-karşı davacı işverenin, davacı-karşı davalı işçiye karşı güveninin sarsıldığı ve bu olay sonrasında kendisiyle çalışmak istemediği bu nedenlerle hizmet akdinin işveren tarafından haklı nedenle fesh edildiği, işçinin kıdem ve ihbar tazminatı almaya hak kazanmadığı, karşı dava yönünden ise; zararın oluşmasında, davacı(karşı davalı)nın en azından ihmali bulunduğu dosya kapsamına göre kabul edilmiş ise de; zararın tazmini bakımından kusur ve sorumluluğun belirlenmesine yetecek miktarda delil bulunmadığı, bu nedenle karşı davanın da reddi gerektiği gerekçesi ile asıl dava ile karşı davanın reddine karar verilmiştir.
    D) Temyiz:
    Kararı taraflar temyiz etmiştir.
    E) Gerekçe:
    1- Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, tarafların aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
    2- İş sözleşmesinin feshi nedeniyle davacı işçinin kıdem ve ihbar tazminatlarına hak kazanıp kazanmadığı noktasında taraflar arasında uyuşmazlık vardır.
    Feshe konu olaya ilişkin olarak davacı işçi, davalı işverene ait avukatlık bürosunda sekreter olarak çalışırken işveren namına gelen 3.300,00 TL parayı çalışma odasında bulunan çekmeceye koyduğunu, ertesi gün işyerine gelen iki kişinin karşı koymasına rağmen davalı işverenin odasına girdiklerini, ardından bir bahane öne sürüp çıktıklarını, bu arada paranın çekmecede olmadığını fark ettiğini, bunun üzerine şahısların ardından gidip baktığını ancak şahısların hızla uzaklaştığını, iddia etmiştir. Bu olay sonrası davalı, davacının görevini ihmal ettiğini, hırsızlık suçunun oluşmasında ağır kusuru olduğunu ileri sürerek iş sözleşmesini fesh etmiştir.
    Dosyadaki bilgi ve belgelere göre feshe konu bu olay Türk Ceza Kanunu anlamında bir suç olup, adli makamlarca yapılan soruşturma devam etmektedir. Davacı davalı işyerinde sekreter olarak çalışmakta olup işyerinin avukatlık bürosu olduğu düşünüldüğünde randevusu olmayan kişilerin içeriye alınmaması gibi bir durum olamayacağı gibi davacının söz konusu olay sonrası şahısların arkasından da gidip baktığı sabittir. Bu delil duruma göre suçun oluşmasında ağır kusurlu olduğu söylenemeyeceğinden 4857 sayılı İş Kanunu kapsamında haklı fesih koşulları oluşmamıştır. Ancak davalının davacıya olan güvenin sarsılması nedeniyle iş sözleşmesinin devamı da beklenemeyeceğinden sözleşmenin geçerli nedenle fesh edildiğinin ve buna göre davacının kıdem ve ihbar tazminatına hak kazandığının kabulü gerekir. Mahkemece hatalı değerlendirme ile kendi içinde çelişkili olacak şekilde yazılı gerekçe ile karşı dava red edilirken kıdem ve ihbar tazminatına yönelik taleplerin de red edilmesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
    3- Kabule göre ise kendini vekille temsil ettiren davalı yararına vekalet ücretine hükmedilmemesi hatalıdır.
    F) Sonuç:
    Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebeplerden dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine 28/03/2016 tarihinde oyçokluğu ile karar verildi.

    -KARŞI OY-

    Dosyadaki bilgi ve belgelere, delillerin taktirinde bir isabetsizlik görülmemesine ve özellikle davalı-karşı davacı avukatın bürosunda 6 yılı aşkın bir süredir sekreter olarak çalışan davacı-karşı davalının yaşı ve tecrübesi dikkate alındığında kendisine teslim edilen 3.300,00 TL. paranın çalınmasına ihmali ile sebebiyet verdiği, davacı-karşı davalı işçinin bu eyleminin kastı olmasa da 4857 sayılı İş Kanunu’ nun 25/II-ı maddesinde belirtilen “ İşçinin savsaması yüzünden işin güvenliğini tehlikeye düşürmesi, işyerinin malı olan veya malı olmayıp da eli altında bulunan otuz günlük ücretinin tutarıyla ödeyemeyecek derecede kayba uğratması. “ olup, işveren feshinin haklı olduğu anlaşıldığından feshin haklı nedene dayanmadığına ilişkin çoğunluk görüşüne katılamıyorum. 28.03.2016

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi