Abaküs Yazılım
15. Ceza Dairesi
Esas No: 2020/2275
Karar No: 2020/11982
Karar Tarihi: 14.12.2020

Yargıtay 15. Ceza Dairesi 2020/2275 Esas 2020/11982 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Bursa Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından başlatılan soruşturma sonucunda nitelikli dolandırıcılık, hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma, resmi belgede sahtecilik ve suç işlemek amacıyla örgüt kurma ve bu örgüte üye olma suçlarından şüpheliler hakkında kamuda davası açılmamıştır. Ancak müşteki şahısların şikayet dilekçesine göre, şüpheliler sahte imza kullanarak şirket üzerinden ödemeler yapmışlardır. Bu nedenle, itirazın reddine karar verildiği Bursa Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yapılan soruşturmanın yeterli olmadığına karar verilerek, dosya Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına gönderilmiştir. Kanun yararına bozma talebiyle davanın bozulmasına karar verilmiş ve kovuşturma yapılması gereken konuların tayin ve takdiri gerektiğine hükmedilmiştir.
Kanun Maddeleri:
- 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 160. maddesi
- 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 170/2. maddesi
- 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 172. maddesi
- 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 173/3. maddesi
- 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 309. maddesi
- 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 4. fıkr
15. Ceza Dairesi         2020/2275 E.  ,  2020/11982 K.

    "İçtihat Metni"



    Nitelikli dolandırıcılık, hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma, resmi belgede sahtecilik ve suç işlemek amacıyla örgüt kurma ve bu örgüte üye olma suçlarından şüpheliler ... ve diğerleri haklarında yapılan soruşturma evresi sonunda Bursa Cumhuriyet Başsavcılığınca verilen 13/09/2019 tarihli ve 2018/54707 soruşturma, 2019/46872 sayılı kovuşturmaya yer olmadığına dair karara karşı yapılan itirazın reddine ilişkin mercii Bursa 4. Sulh Ceza Hâkimliğinin 22/10/2019 tarihli ve 2019/6589 değişik iş sayılı kararı aleyhine, Yüksek Adalet Bakanlığınca verilen 02/04/2020 gün ve 94660652-105-16-2685-2020 sayılı kanun yararına bozma talebine dayanılarak dava dosyası Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 14/05/2020 gün ve 2020/42627 sayılı tebliğnamesiyle dairemize gönderilmekle okundu.
    Kanun yararına bozma isteyen tebliğnamede;
    5271 sayılı Kanun’un 160. maddesi uyarınca, Cumhuriyet savcısının, ihbar veya başka bir suretle bir suçun işlendiği izlenimini veren bir hâli öğrenir öğrenmez kamu davasını açmaya yer olup olmadığına karar vermek üzere hemen işin gerçeğini araştırmaya başlaması gerektiği, aynı Kanun’un 170/2. maddesi gereğince yapacağı değerlendirme sonucunda, toplanan delillerin suçun işlendiği hususunda yeterli şüphe oluşturduğu kanısına ulaştığında iddianame düzenleyerek kamu davası açacağı, aksi halde ise anılan Kanun’un 172. maddesi gereği kovuşturma yapılmasına yer olmadığına dair karar vereceği, buna karşın Cumhuriyet savcısının 5271 sayılı Kanun’un kendisine yüklediği soruşturma görevini yerine getirmediği, ortada yasaya uygun bir soruşturmanın bulunmadığı durumda, anılan Kanun’un 173/3. maddesindeki koşullar oluşmadığından, itirazı inceleyen merciin Cumhuriyet savcısının soruşturma yapmasını sağlamak maksadıyla itirazın kabulüne karar verebileceği yönündeki açıklamalar karşısında,
    Dosya kapsamına göre, Bursa Cumhuriyet Başsavcılığınca, anılan suçlardan kamu davası açmak için yeterli delil bulunmadığından bahisle kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verilmiş ise de, müştekinin yetkisiz şekilde şirketin borçlandırıldığı iddiası karşısında şirkete karşı alacaklı olan şahısların tespiti ile tanık olarak beyanlarının alınması, kovuşturmaya yer olmadığına dair karara konu edilen 18/07/2019 tarihli bilirkişi raporu ile soruşturma safhasında aynı hususta düzenlenen 05/12/2018 tarihli bilirkişi raporu arasındaki çelişkiler gözetilerek yeniden uzman kişilerden rapor aldırılması, müştekinin şirket adına gelen 4 tır inşaat demirinin teslimine ilişkin icra kurulu kararındaki imzanın kendisine ait olmadığı iddiası kapsamında ilgili belgenin temini ile imza incelemesi yaptırılması, şüpheli beyanlarında isimleri geçen ..., ... ve... isimli şahısların tanık beyanlarının alınması, müşteki vekilinin 01/02/2019 tarihli dilekçesine ek olarak sunduğu evraklarda ismi geçen ... ve ... isimli şahısların tanık olarak beyanlarının alınması akabinde şüphelilerin hukukî durumunun tayin ve takdiri gerekirken, eksik soruşturmaya ve değerlendirmeye dayalı olarak verilen kovuşturmaya yer olmadığına dair karara yönelik itiraz hakkında belirtilen gerekçelerle soruşturmanın genişletilmesi yerine, yazılı şekilde reddine karar verilmesinde isabet görülmemiştir.
    5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 309. maddesi uyarınca Bursa 4. Sulh Ceza Hâkimliğinin 22/10/2019 tarihli ve 2019/6589 kararının bozulması lüzumu kanun yararına bozma talebine dayanılarak ihbar olunmuştur.
    GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
    Müştekinin 18/06/2018 tarihli şikayet dilekçesinde; 2011 yılında kendi şirketine ait olan arsaya şüpheli müteahhit Mehmet ..."nın AVM ve konut yapma-satma kiralama projesi kapsamında anlaştıkları, arsasını şüphelinin kurduğu ancak kayden yetkilisi olmadığı ve diğer akrabası olan şüphelilerce kurulup işletilen Endülüs ... Şirketi"ne devrettiği halde bedelin ilk başta bir kısmı peşin, kalanı daire başına belli yüzde şeklinde verilmesi anlaşmasının ek ve tadil sözleşmelerle yıllarca sürekli yenilendiği, şüpheli ... ve müştekinin Endülüs Şirketi"nde ortak olmadıkları ancak bir icra kurulu kurulduğu ve bu kurulda bulunarak her türlü şirket işleyişi denetimini yapmayı kararlaştırdıkları, ancak zaman içerisinde bu şirketin kuruluş ya da arttırılan sermaye ödemelerini yapmadıkları halde hamiline hisse senedi çıkarıp bunu müştekiye verdikleri ve geçerliliğinin olmadığı, ayrıca icra kurulundan bazı kararların müştekinin bilgisi dışında sahte imza ile onaylandığını, bazı taşeron firmalarla olan ticari ilişkiler bakımından şüpheli ..."nın başka şirket ya da proje kapsamında yaptırdığı işlerin ödemelerinin şüpheli ve müştekinin haricen yürütttükleri Endülüs Şirketi üzerine borç kaydedildiği, şirketin bazı olmayan hayali firmalarla olmayan ticari ilişkisi var gibi evrak düzenlendiği, diğer kurucu ve yönetimdeki şüphelilerin de bu eylemleri bilerek iştirak ettiği iddia etmesi karşısında;
    Şirkete karşı alacaklı olan şahısların tespiti ile tanık olarak beyanlarının alınması, onlara şirket üzerinden yapılan ödemelerin bu şirkete mi başka şirket ya da proje kapsamında yapılan işlere mi ait olduğunun tespiti, kovuşturmaya yer olmadığına dair karara konu edilen 18/07/2019 tarihli bilirkişi raporu ile soruşturma safhasında aynı hususta düzenlenen 05/12/2018 tarihli bilirkişi raporu arasındaki çelişkiler gözetilerek yeniden uzman kişilerden rapor aldırılması, müştekinin şirket adına gelen 4 tır inşaat demirinin teslimine ilişkin icra kurulu kararındaki imzanın kendisine ait olmadığı iddiası kapsamında ilgili belgenin temini ile imza incelemesi yaptırılması, şüpheli beyanlarında isimleri geçen ..., ... ve... isimli şahısların tanık beyanlarının alınması, müşteki vekilinin 01/02/2019 tarihli dilekçesine ek olarak sunduğu belgelerde ismi geçen ... ve ... isimli şahısların tanık olarak beyanlarının alınması akabinde şüphelilerin hukukî durumunun tayin ve takdiri gerekirken, eksik soruşturmaya ve değerlendirmeye dayalı olarak verilen kovuşturmaya yer olmadığına dair kararda isabet olmadığından kanun yararına bozmaya atfen düzenlenen ihbarnamedeki düşünce yerinde görüldüğünden, itirazın reddine ilişkin Bursa 4. Sulh Ceza Hâkimliğinin 22/10/2019 tarihli ve 2019/6589 değişik iş sayılı kararının, 5271 sayılı CMK"nın 309. maddesi gereğince BOZULMASINA, aynı maddenin 4. fıkrasının (a) bendi uyarınca müteakip işlemlerin mahallinde merciince yerine getirilmesine, 14/12/2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.







    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi