Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı vekili tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü :
HUMK"nun 193.maddesine göre; görevsizlik veya yetkisizlik kararı verilmesi üzerine davacının karşı tarafa görevli veya yetkili mahkemede tebligat yaptırması zorunludur. Her iki halde de, görevsizlik veya yetkisizlik kararına karşı temyiz süresinin sona erdiği veya Yargıtay"ın onama kararının tebliğ edildiği tarihten itibaren (10) gün içinde yeniden dilekçe verilmesi veya yeniden çağrı kağıdı tebliğ ettirilmesi gerekir.
Somut olayda borçlu; hakkında 26.10.2004 tarihinde İstanbul icrasında başlatılan takiple ilgili yetki itirazında bulunmuş, İstanbul (5) İcra Mahkemesi"nin 18.11.2004 tarih, 2004/1386 E, 1535 sayılı kararıyla yetki itirazı kabul edilerek dava dosyasının yetkili Tarsus İcra Müdürlüğü"ne gönderilmesine karar verilmiştir. Anılan karar Yargıtay"ca onanmış ve alacaklının tashihi karar istemi 14.06.2005 tarihinde Dairemizce reddedilmiştir. Söz konusu kararın alacaklı vekiline 09.09.2005 tarihinde tebliğ edildiği (dosya kapsamıyla) anlaşılmaktadır. Alacaklı vekili aynı gün dosyanın yetkili icra müdürlüğüne gönderilmesi talebinde bulunduğundan bu başvuru, HUMK"nun 193.maddesine göre yasal süresindedir. Bu durumda, yetkili icra dairesinden gönderilen ödeme emrinin 15.02.2006 tarihinde tebliğ edilmesinden sonra borçlunun yasal süresinde ve 20.02.2006 tarihinde icra mahkemesine verdiği itiraz dilekçesi üzerine zamanaşımı itirazının TTK"nun 726.maddesindeki kurallara göre incelenmesi gerekir.
TTK"nun 726.maddesi hükmüne göre, (hamilin, keşideci ve diğer çek borçlularına karşı haiz olduğu müracaat hakları ibraz müddetinin bitiminden itibaren 6 ay geçmekle) zamanaşımına uğrar. TTK"nun 662.maddesi uyarınca takibin açılması ile zamanaşımı kesilmiş şikayet tarihine kadar da 6 aylık zamanaşımı süresi geçmediğinden mahkemece istemin reddi gerekirken yazılı gerekçe ile takibin iptaline karar verilmesi isabetsizdir.
SONUÇ  : Alacaklı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), 01.10.2007 gününde oybirliğiyle karar verildi.