Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu vekili tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü :
Borçlu hissedar şikayetinde miras yoluyla intikal eden iştirak halindeki taşınmazın haline münasip ev olduğunu, haczedilemeyeceğini ileri sürmüştür. Mahkemece yaptırılan bilirkişi incelemesinde arsa üzerinde 4 ayrı bina olduğu, bu binalar da ayrı ayrı olarak borçlunun annesi, kardeşleri ve kendisinin oturduğu, arsa ile birlikte tüm binaların toplam değerinin 71.128,00 YTL bulunduğu, bu durumda 3/16 hissesi bulunan borçlunun hisse değerinin 13.336,50 YTL olduğu, borçlunun haline münasip evin değerinin ise 14.000-15.000 YTL olacağının belirtildiği görülmüştür. Haczedilen taşınmazın tüm değeri ve borçluya düşen hisse değeri dikkate alındığında bu miktar ilerde taşınmazın satılması halinde kendi haline münasip bir ev alma bedelinden düşük olduğundan borçlu şikayetinin kabulüne karar vermek gerekirken hisse değerinin raporda belirtilmediği halde hiçbir gerekçe gösterilmeksizin 24.215,13 YTL belirlendiğinden bahisle şikayetin reddine karar verilmesi isabetsizdir.
SONUÇ  : Borçlu vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), 28.09.2007 gününde oybirliğiyle karar verildi.