(Kapatılan) 18. Hukuk Dairesi 2015/3496 E. , 2015/3953 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi
Dava dilekçesinde, projeye aykırılığın eski hale getirilmesi istenilmiştir. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davalılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Y A R G I T A Y K A R A R I
Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Davacı vekili dava dilekçesinde, bağımsız bölüm maliki davalının projeye aykırı olarak, yatak odası ve mutfaktan çıkışı bulunan gömme balkonu iç mekana dahil ettiğini, binanın ... Caddesi cephesindeki balkonu ise camlı PVC doğrama ile kapattığını ileri sürerek projeye aykırılıkların yıkılarak eski hale getirilmesine, ortak yerlerin niteliğinin değiştirilmesinin önlenmesine; yine aynı davacı vekili tarafından 2 numaralı bağımsız bölüm maliki aleyhine açılan davada ise, yatak odası ve mutfaktan çıkılan balkonun iç mekana dahil edildiği bildirilerek, projeye aykırılıkların yıkılıp eski hale getirilmesi, ortak yerlerin niteliğinin değiştirilmesinin önlenmesine karar verilmesi istenilmiş; her iki dava birleştirilmiştir.
Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlarla yasal gerektirici nedenlere ve özellikle kanıtların takdirinde ve balkonla odalar ve mutfaklar arasındaki duvarların tekrar eski hale getirilmesine karar verilmesinde bir isabetsizlik görülmemesine göre sair temyiz itirazları yerinde değildir.
Ancak;
634 sayılı Kat Mülkiyeti Yasasının 19. maddesinin ikinci fıkrasına göre; kat maliklerinden biri bütün kat maliklerinin beşte dördünün yazılı rızası olmadıkça anataşınmazın ortak yerlerinde inşaat, onarım, tesis, değişik renkte dış badana ve boya yaptıramaz. Yasanın bu maddesindeki düzenleme 31. maddesindeki düzenlemeden farklı olup 19. maddesindeki yazılı rıza, herhangi bir şekle bağlı olmayıp kat malikleri kurulu kararı biçiminde olması gerekmez, sadece yazılmak ve bağımsız bölüm malikleri tarafından imzalanmak suretiyle de verilebilir. Bu maddedeki rızanın kat malikleri kurulu kararı şeklinde alınması buna kat malikleri kurulu kararı niteliğini vermeyip salt muvafakat edildiğine dair yazılı bir irade beyanı olarak kabul edilmesini gerektirir. 19. maddedeki rızanın mevcut olup olmadığının saptanması bakımından herbir malikin birden ziyade bağımsız bölümü bulunsa dahi
tek bir oya sahip olacağı ve anataşınmazda bir bağımsız bölüme malik bulunan birden çok paydaşın bulunması halinde de bunlardan vekalet verecekleri birinin o bağımsız bölümü yalnız başına temsil edeceği kabul edilmektedir.
Dosyada bulunan "muvafakatname" başlıklı belgede, davacı ve 1 numaralı bağımsız bölüm maliki dışındaki bütün kat maliklerinin davalıların bağımsız bölümlerinin balkonlarının kapatılmasına rıza ve muvafakatları olduğunu açıkladıkları ve yukarıda sözü edilen yasa maddesinde öngörüldüğü üzere bu belgenin anataşınmazdaki kat maliklerinin beşte dördünün rızasını taşıdığı ve böylece davaya konu balkonların dış cephelerinin camla kapatılması konusunda yasanın öngördüğü koşulun gerçekleştiği anlaşıldığından bu konudaki davanın reddine karar verilmesi gerekirken yerinde olmayan gerekçe ile bu talebin de kabulü doğru görülmemiştir.
Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, temyiz peşin harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 19.03.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.