9. Hukuk Dairesi 2014/34325 E. , 2016/6914 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İŞ MAHKEMESİ
Y A R G I T A Y K A R A R I
A) Davacı İsteminin Özeti:
Davacı, iş akdinin haksız ve bildirimsiz bir şekilde işveren tarafından feshedildiği ve alacaklarının ödenmediği iddiasıyla kıdem ve ihbar tazminatları, yıllık ücretli izin, fazla çalışma, hafta tatili ile ulusal bayram ve genel tatil ücreti alacaklarının ödetilmesini istemiştir.
B) Davalı Cevabının Özeti:
Davalılar, 22.12.2009 tarihinde ... İnş. Malz. Ür. Ve Paz. Taah. San. AŞ’de çalışmaya başlayan davacının çalışma koşullarında değişiklik olmaksızın diğer şirkete geçişinin yapıldığını, İstanbul orman İşletme Müdürlüğünün 27.03.2012 tarihli tahliye yazısı ile şirketin tesis ve alt yapı tahsis izinlerinin iptal edilmesi nedeniyle ... Madencilik Şirketi tarafından maden ocağı işyerindeki iş yükünün azalması nedeniyle davacının hak kazandığı işçilik alacaklarının ödenerek işine son verildiğini, davacının şirketi ibra ettiğini, fazla çalışma ve hafta tatili alacaklarının bordrolarda tahakkuk ettirilerek hesabına yatırıldığını savunarak davanın reddini istemiştir.
C) Yerel Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece, toplanan kanıtlar ve bilirkişi raporuna dayanılarak temsilde yanılma nedeniyle davalı ... İnşaat Mal. Üretim Paz. Tahh. San. A.Ş" aleyhine açılan davanın reddine, diğer davalı yönünden iş akdinin haksız ve ihbarsız olarak feshedildiği ve davacının alacaklarının ödenmediği gerekçesiyle kıdem ve ihbar tazminatları ile yıllık ücretli izin alacağı taleplerinin kabulüne, fazla çalışma, hafta tatili ile ulusal bayram ve genel tatil ücreti taleplerinin ise kısmen kabulüne karar verilmiştir.
D) Temyiz:
Kararı taraf avukatları temyiz etmiştir.
E) Gerekçe:
1-Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davalıların tüm, davacının aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2-6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun 19 ve 6100 sayılı HMK.’un 33. maddeleri uyarınca yargıç tarafların hukuki nitelendirmesi ile bağlı değildir. Yargıç aradaki sözleşmesel ilişkiyi yorumlar, sözleşme türünü ve içeriğini kendisi belirler. Tarafların gerçek ve ortak iradelerini esas alır, aradaki hukuki ilişkiyi tespit eder.
Organik bağ ilişkisinde işveren sıfatı olan tüzel kişinin, işçinin iş sözleşmesinden veya iş kanunundan doğan haklarını kullanmasının engellenmesi için temsilde farklı kişiliklere yer vermesi söz konusudur. Bu durumda tüzel kişinin bağımsızlığı sınırlanır ve organik bağ içinde olunan kişi ile özdeş kabul edilir.
Bu anlamda; tüzel kişilik hakkının kötüye kullanılması, kanuna karşı hile, işçiye zarar verme(haklarının alınmasını engelleme), tarafta muvazaa(hizmeti kendisine verdiği halde başka bir kişiyi kayıtta işveren olarak gösterme) ve namı müstear yaklaşımı nedeni ile dolaylı temsil sözkonusudur. Bu durumların sözkonusu olduğu halde tüzel kişilik perdesinin aralanması sureti ile gerçek işveren veya organik bağ içinde olan tüm işverenler sorumlu tutulmaktadır. Organik bağ ise şirketlerin adresleri, faaliyet alanları, ortakları ve temsilcilerinin aynı olmasından, aralarındaki hukuki ilişkilerin tespitinden anlaşılır.
Somut uyuşmazlıkta; Mahkemece, hizmet cetvelinden davacının önce ... Asfalt Beton ve Petrol Kim. San. A.Ş. İşyerinde daha sonra davalı ... Madencilik San. Ve Tic. A.Ş. İşyerinde çalışmasının bildirildiği, davalılardan ... İnşaat Mal. Üretim Paz. Tahh. San. A.Ş"de çalışmasının bulunmadığı, davacının 22.12.2009 tarihinden itibaren aynı işyerinde çalışmış olduğundan tazminat ve alacaklarından da davalı ... Madencilik San. Ve Tic. A.Ş. nin sorumlu olduğu, diğer davalı ... İnşaat Mal. Üretim Paz. Tahh. San. A.Ş"ye temsilde yanılma nedeniyle davanın açıldığı kabul edilerek bu davalı hakkındaki davanın reddine karar verildiği anlaşılmaktadır.
Dosya içeriğine göre; davacı her 2 davalı şirket arasında organik bağ olduğunu, davalıların ekonomik bütünlük içerisinde, aynı adreste, aynı faaliyet alanında birlikte istihdam yoluyla kendisini çalıştırdıklarını iddia etmekte olup bu husus araştırılmadan eksik inceleme ile hüküm kurulması hatalıdır.
3- Mahkemece hükmüne esas alınan bilirkişi raporunda fazla çalışma tahakkuk ettirilen aylar dışlansada her ay bordroda maktu cüz’i miktarda ödeme yapıldığı bunun gerçek fazla çalışma alacağını karşılayıp, karşılamadığı araştırılmadan dışlama yoluna gidilmesi hatalıdır. Ödenen fazla çalışma miktarının mahsubu yoluna gidilmelidir.
F) Sonuç:
Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebeplerden dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 23.03.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.