15. Ceza Dairesi 2019/5245 E. , 2020/11742 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Nitelikli dolandırıcılık, resmi belgede sahtecilik
HÜKÜM : 1-Sanıklar ... ve ... hakkında: Her iki suçtan beraat
2-Sanık ... hakkında: a) Resmi belgede sahtecilik suçundan TCK"nın 204/1, 43/1, 62/1, 53. maddeleri gereğince mahkumiyet
b-Nitelikli dolandırıcılık suçundan TCK"nın 158/1-e-son, 43/1, 168/2, 62, 52/2-4, 53. maddeleri gereğince verilen mahkumiyet hükmünün CMK"nın 231/5. maddesi gereğince açıklanmasının geri bırakılması
Sanıklar ... ve ..."ın nitelikli dolandırıcılık ve resmi belgede sahtecilik suçlarından beraatine ilişkin hükümler, katılan vekili tarafından; sanık ..."in resmi belgede sahtecilik suçundan mahkumiyetine ilişkin hüküm ile nitelikli dolandırıcılık suçundan mahkumiyetine ilişkin hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına dair karar, katılan vekili ve sanık tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Sanıklardan ...’ın ... ilçesinde faaliyet gösteren ... Eczanesi mesul müdürü olup, sanıklar ... ve ..."in bu eczanede çalıştıkları, katılan ... ve mağdur ... adına temin ettikleri ... ... Devlet Hastanesi tarafından düzenlenmiş görünen ilaç kullanımı ve hasta katılım payından muaf raporları ile gerçek bir muayeneye dayanmaksızın düzenlenen reçetelere istinaden adı geçenlerin bilgi ve rızası dışında bu kişilere ilaç sattıklarına dair fatura bedellerini katılan kurumdan tahsil ettiklerinin iddia edildiği somut olayda,
A)Sanık ... hakkında nitelikli dolandırıcılık suçundan kurulan mahkumiyet hükmünün açıklanmasının geri bırakılması kararına yönelik yapılan temyiz itirazlarının incelenmesinde:
5271 sayılı CMK"nun 231. maddesine göre verilen ve davayı sonuçlandırıcı nitelikte olmayan "hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına" ilişkin karara karşı aynı kanunun 231/12. maddesine göre itiraz yolu açık olup temyiz olanağı bulunmadığından 5271 sayılı CMUK"nun 264.maddesi uyarınca kabul edilebilir bir başvuruda kanun yolunda merciin belirlenmesinde yanılma, başvuranın haklarını ortadan kaldırmayacağından temyiz dilekçesinin itiraz dilekçesi olarak kabulü ile görevli ve yetkili ilk derece mahkemesince itiraz konusunda inceleme yapılması için, dosyanın incelenmeksizin iade edilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE,
B)Sanıklar ... ve ... hakkında nitelikli dolandırıcılık ve resmi belgede sahtecilik suçlarından kurulan beraat hükümlerine yönelik yapılan temyiz itirazlarının incelenmesinde:
Dosya kapsamında toplanan delillere göre sanıkların üzerlerine atılı suçları işlediklerinin sabit olmadığına ilişkin mahkemenin kabulünde bir isabetsizlik görülmemiştir.
Yapılan yargılama sonunda, sanıkların atılı suçları işlediklerine dair mahkumiyetlerine yeter nitelikte delil elde edilemediği mahkemece kabul ve takdir kılınmış olduğundan, katılan vekilinin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle, beraate ilişkin hükümlerin ONANMASINA,
C)Sanık ... hakkında resmi belgede sahtecilik suçundan kurulan mahkumiyet hükmüne yönelik yapılan temyiz itirazlarının incelenmesinde:
Katılan ... ve mağdur ... adına düzenlenen ilaç kullanımı ve hasta katılım payından muaf raporları ile bu raporlara istinaden düzenlenen reçetelerin adı geçenlerin bilgi ve rızası dışında düzenlendiği, reçeteler arkasındaki teslim alan yazıları ile imzaların sanık ... el ürünü olduğunun tespit edildiği gerekçesiyle sanığın zincirleme şekilde resmi belgede sahtecilik suçundan mahkumiyetine hükmedilmiş ise de, mağdur ... ve eşi ..."in mahkemede alınan beyanlarında bahse konu raporlar ile reçetelerde yazan ilaçları kendilerinin teslim aldıklarını beyan etmeleri, reçetelerde yapılan inceleme sonrası düzenlenen kriminal raporlarında teslim alan yazılarının sanık el ürünü olduğunun belirtilmesine karşın, imzaların sanık el ürünü olduğuna ilişkin tespit yapılamadığının bildirilmesi karşısında, adı geçen mağdurun bilgi ve rızası dışında rapor ve reçete tanzim edilip ilaç bedellerinin katılan kuruma faturalandırıldığının sabit olmadığı, bu haliyle sanığın eyleminin tek bir resmi belgede sahtecilik suçunu oluşturduğu gözetilmeden yanlış gerekçe ile yazılı şekilde hüküm kurulması,
Kanuna aykırı, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu nedenle 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"un 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 03/12/2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.