Abaküs Yazılım
Hukuk Genel Kurulu
Esas No: 2010/18-706
Karar No: 2011/193

Yargıtay Hukuk Genel Kurulu 2010/18-706 Esas 2011/193 Karar Sayılı İlamı

Özet:


İzmir 8. Asliye Hukuk Mahkemesi, Kamulaştırma Bedelinin Tespiti ve Tescil davasında, taşınmazların emsal mukayesesi sonucu bulunan değere %33,217 imar düzenleme ortaklık payının ilave edilmesi gerektiğini belirtmiştir. Dava konusu taşınmazların imar parseli, emsal taşınmazların ise kadastro parseli niteliğinde olduğu anlaşılmıştır. Bozma ilamında belirtilen hesap yöntemi doğru olarak uygulanarak, imar düzenleme ortaklık payı düşülmeden önceki tam değerin bulunması suretiyle, mahkeme bilirkişi kurulu raporunu hükme esas almıştır. Kararda, Kamulaştırma Yasası'nın 4650 sayılı Kanunla değişik hükümleri de açıklayıcı olarak yer almıştır.
Hukuk Genel Kurulu         2010/18-706 E.  ,  2011/193 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : İzmir 8. Asliye Hukuk Mahkemesi
    TARİHİ : 08/09/2010
    NUMARASI : 2010/345-2010/349

    Taraflar arasındaki “Kamulaştırma Bedelinin Tespiti ve Tescil” davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; İzmir Asliye 8. Hukuk Mahkemesi’nce davanın kabulüne dair verilen 31.07.2009 gün ve 2008/370 E- 2009/350 K. sayılı kararın incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmesi üzerine, Yargıtay 18. Hukuk Dairesi’nin 03.05.2010 gün ve 2009/11860-2010/6675 sayılı ilamı ile;
    (...Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlarla yasal gerektirici nedenlere ve özellikle kanıtların takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre sair temyiz itirazları yerinde değildir.
    Ancak;
    Dava konusu taşınmazın imar parseli, emsal taşınmazın ise kadastro parseli olduğu anlaşıldığından dava konusu taşınmazın somut emsalle karşılaştırılması sonucu bulunan değerine düzenlemeye karşılık bir ilave yapılması doğru ise de, yapılacak ilavenin dava konusu taşınmazın imar düzenlemesi görürken uğradığı zayiat oranı olan %33,217’ye tekabül edecek miktarda yapılması gerekir.
    Buna göre; hükme esas bilirkişi kurulu raporunda dava konusu taşınmazın emsalle karşılaştırılması sonucu bulunan 409.98 TL/m2 bedeline %33,217’ye tekabül eden 136.18 TL ilave yapıldığında m2 bedelinin 546.16 TL olarak tespit edilmesi gerekirken yanlış hesap yöntemi ile daha yüksek m2 bedeli tespit edilmiş olması doğru görülmemiştir...)
    Gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle, yeniden yapılan yargılama sonunda; mahkemece önceki kararda direnilmiştir.

    TEMYİZ EDEN: Davacı vekili

        HUKUK GENEL KURULU KARARI
     
    Hukuk Genel Kurulu’nca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü:
    Dava, Kamulaştırma Yasasının 4650 sayılı Yasayla değişik hükümleri uyarınca, kamulaştırma bedelinin tespiti ve taşınmaz malın idare adına tescili istemine ilişkindir.
    Mahkemenin, arsa niteliğindeki taşınmaza emsal mukayesesi sonucu değer biçen ve dava konusu taşınmazların imar parseli, emsal taşınmazların kadastro parseli niteliğinde olmaları nedeniyle emsal karşılaştırması sonucu bulunan 409,98 TL/m2 bedele, %33,217 imar düzenleme zayiat oranı ilavesi suretiyle dava konusu taşınmazın metrekare bedelini 613,90 TL belirleyen bilirkişi kurulu raporunu esas almak suretiyle “davanın kabulüne” dair verdiği karar; Özel Daire’ce yukarıda yazılı gerekçeyle bozulmuştur.
    Yerel Mahkemece, “bozma ilamında emsal taşınmazla yapılan kıyaslama sonucunda dava konusu taşınmazların bulunan metrekare değeri olan 409,98 TL’nin %33,217’si olan 136,18TL’nin eklenmesi ile taşınmazların metrekare değerinin 546,16TL olarak belirlenmesi gerektiği bildiriliyorsa da, 546,16TL’lik metrekare değeri, yani DOP kesintisi yapılmaksızın belirlenmesi gereken 546,16TL’lik değerden %33,217 oranında kesinti yapılması halinde bulunacak rakam 181,41 TL olup, bu rakamın 546,16TL’den düşümü halinde bulunacak rakamın 364,75 TL olduğu; dolayısıyla, emsal taşınmazla yapılan kıyaslama sonrasında bulunan değerin, bir başka anlatımla, DOP kesintisi yapılmaksızın bulunan değerin de 364,75 TL olması gerektiği, oysa emsal taşınmaz ile dava konusu taşınmazların kıyaslaması sonrasında bulunan temel metrekare değerinin 409,98 TL olup, %33,217 oranındaki DOP kesintisinin bu 409,98 TL’lik miktara eklenmesi gerektiği, bu ekleme yapılırken de bilirkişi raporunda yapılan hesaplama gibi 409,98 TL’nin hangi rakamın %66,783’üne tekabül ettiğinin tespiti zaruretinin bulunduğu, bilirkişi raporunda DOP kesintisi olmaksızın belirlenen 613,90 TL’den %33,217 oranındaki DOP kesintisi düşüldüğünde 409,98 TL’lik temel değere ulaşıldığı, oysa bozma ilamındaki hesaba göre belirlenen 546,16 TL’lik değerden %33,217 oranında DOP kesintisi yapıldığında bulunan temel metrekare değeri 364,75 TL olup, emsal taşınmazla dava konusu taşınmazların kıyaslaması sonucunda bulunan 409,98 TL’lik temel değere ulaşma imkanı bulunmadığı” gerekçesiyle direnme kararı verilmiştir.
    Dava konusu taşınmazların imar uygulaması sonucu oluşmuş imar parseli, emsal taşınmazın kadastral parsel niteliğinde bulundukları ve bu nedenle, dava konusu taşınmazın emsal mukayesesi sonucu bulunan değerine %33,217 imar düzenleme ortaklık payına tekabül edecek miktarda zayiat oranı ilave edilmesi gerektiği hususu, Yerel Mahkeme ve Özel Daire’nin kabulündedir.
    Uyuşmazlık; dava konusu taşınmazların emsal mukayesesi sonucu bulunan değerine %33,217 İmar Düzenleme Ortaklık Payına tekabül edecek miktarda zayiat oranı ilave edilmesine ilişkin hesap yöntemi ve netice itibariyle belirlenmesi gereken metrekare bedelinin ne olması gerektiği noktasında toplanmaktadır.
    Hükme esas alınan bilirkişi kurulu raporunda; emsal kıyaslaması sonucu dava konusu taşınmazların değerinin 409,98 TL/m2 hesaplandığı belirtildikten sonra, emsal taşınmazın kadastral parsel davaya konu taşınmazların imar parseli niteliğinde olmaları ve dava konusu taşınmazlardan %33,217 imar düzenleme ortaklık payı düşülmüş olması nedeniyle dava konusu taşınmazların arsa metrekare bedelinin, 409,98/ 0,66783=613,90 TL/m2 belirlendiği belirtilmiştir.
    Gerçekten; emsal mukayesesi sonucu bulunan temel metrekare değeri 409,98 TL olup, %33,217 oranındaki imar düzenleme ortaklık payı kesintisi, 409,98 TL’lik temel metrekare değerine eklenirken; öncelikle, 409,98 TL’nin hangi rakamın %66,783’üne tekabül ettiğinin tespiti gerekir. Bir başka ifadeyle, 100-33,217= 66,783 hesap yöntemiyle 409,98 TL, imar düzenleme ortaklık payı düşülmemiş rakamın %66,783’ü dür.
    O halde, 409,98 TL bir bütünün %66,783’ü ise, bütünün tamamı;409,98 TLx100/66,783 =613,90 olarak tespit edilmektedir.                                                                     
    Tersine işlemle, az yukarıda açıklanan hesap yöntemiyle belirlenen 613,90 TL metrekare bedelinden, bu rakamın %33,217 imar zayiat oranına tekabül eden 204,92 rakamı düşüldüğünde; bilirkişi raporunda belirlenen 409,98 TL temel metrekare bedelini verdiği ve sağlamasının doğru olarak yapılabildiği kuşkusuzdur.
    Ne var ki; bozma ilamında işaret edilen, emsal mukayesesi sonucu bulunan temel metrekare değeri 409,98 TL’ye, salt bu rakamın %33,217’ si olan 136,18 TL ilave edilerek, m2 bedelinin 546.16 TL belirlenmesi durumunda; işlemin sağlaması yapıldığında, 546,16 TL imar düzenleme ortaklık payı düşülmemiş miktardan, bu rakamın %33,217 imar zayiat oranına tekabül eden 181,41 TL rakamı düşüldüğünde; bilirkişi raporunda belirlenen 409,98 TL temel metrekare bedelini değil, daha düşük 364,75 rakamını verdiği ve hesap yönteminde yola çıkılan 409,98 TL temel metrekare bedelini doğrulamadığı her türlü duraksamadan uzaktır.
    Hal böyle olunca; Yerel Mahkemece, imar parseli niteliğindeki dava konusu taşınmazlardan,  %33,217 imar düzenleme ortaklık payı düşülmüş olması sebebiyle, bu miktardaki zayiat oranının 409,98 TL temel metrekare bedeline ilave yönteminde, imar düzenleme ortaklık payı düşülmeden önceki tam değerinin bulunması suretiyle metrekare bedelini 613,90 TL olarak belirleyen bilirkişi kurulu raporunun hükme esas alınması ve buna göre kamulaştırma bedelinin tespitine karar verilmesi, usul ve yasaya uygundur. Bu nedenle direnme kararı onanmalıdır.
    S O N U Ç : Davacı vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile, direnme kararının yukarıda açıklanan nedenlerle ONANMASINA, gerekli  temyiz ilam harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına gerek olmadığına, 20.04.2011 gününde yapılan ikinci görüşmede oyçokluğu ile karar verildi.

     

     

     

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi