Abaküs Yazılım
Hukuk Genel Kurulu
Esas No: 2011/12-43
Karar No: 2011/175
Karar Tarihi: 15.04.2011

Yargıtay Hukuk Genel Kurulu 2011/12-43 Esas 2011/175 Karar Sayılı İlamı

Özet:


İstanbul 11. İcra Hukuk Mahkemesinde görülen bir şikayet davasında, senedin teminat senedi olduğu ve takibin iptal talebinde bulunulduğu iddiaları reddedilmiştir. Ancak, alacaklı lehine %40 oranında icra inkar tazminatına hükmedilmesi gerektiğine karar verilmiştir. Bu karara dayanak olan kanun maddesi 4949 Sayılı Kanun ile değişik İcra İflas Kanunu'nun 169/a-6. maddesidir.
Hukuk Genel Kurulu         2011/12-43 E.  ,  2011/175 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : İstanbul 11. İcra Hukuk Mahkemesi
    TARİHİ : 16/04/2010
    NUMARASI : 2009/1873-2010/777


    Taraflar arasındaki “ Şikayet ” davasından dolayı yapılan yargılama sonunda;İstanbul 11.İcra Hukuk Mahkemesince şikayetin ve karşı tarafın tazminat isteminin reddine dair verilen 04.02.2009 gün ve 2008/1357 E., 2009/145 K. sayılı kararın incelenmesi taraf vekilleri tarafından istenilmesi üzerine, Yargıtay  12.Hukuk Dairesinin 23.06.2009 gün ve 5664-13736 sayılı ilamı ile;
              (...1-Tarafların iddia ve savunmalarına, dosya içeriğindeki bilgi ve belgelere ve kararın gerekçesine göre borçlu vekilinin temyiz itirazlarının REDDİNE,
    2-Alacaklı vekilinin temyiz isteminin incelenmesinde;
    4949 Sayılı Kanun ile değişik İİK. nun 169/a-6.maddesi uyarınca, takip muvakkaten durdurulduğuna göre, itiraz da reddedilmiş olduğundan, alacaklı lehine takip konusu alacağın %40"ı oranında icra inkâr tazminatına hükmedilmemesi isabetsizdir...)
    gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle yeniden yapılan yargılama sonunda; mahkemece önceki kararda direnilmiştir.

    TEMYİZ EDEN: Karşı taraf/alacaklı vekili

     HUKUK GENEL KURULU KARARI

    Hukuk Genel Kurulu’nca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü:
    Şikayetçi/borçlu vekili dava konusu senedin tanzim tarihinin tahrif edildiğini ve senedin teminat olarak verildiğini, teminat senedi olduğuna ilişkin kısmının pullarla kapatıldığını belirterek, yapılan takibin iptalini istemiştir.
    Karşı taraf/alacaklı vekili şikayetin yerinde bulunmadığını belirterek şikayetin reddine ve lehine %40 tazminata hükmedilmesini istemiştir.
    Yerel Mahkemece, keşideci ile lehtar arasındaki kişisel def’ilerin, takip yapan yetkili hamile karşı ileri sürülemeyeceği, senedi ciro yolu ile devralan takip alacaklısının keşideci ve kefil aleyhine takibe girişmesinde yasaya aykırı bir yön bulunmadığı gerekçesiyle, borçlunun İİK 170/a madde kapsamında kalan şikâyetinin reddine ve alacaklının yasal dayanağı bulunmayan tazminat isteminin reddine karar verilmiştir.
    Taraf vekillerinin temyizi üzerine Özel Dairece şikayetçi/borçlu vekilinin temyiz itirazları reddedilmiş; karar alacaklı tarafın lehine olmak üzere yukarıda başlık bölümünde yazılı gerekçe ile bozulmuştur.
    Yerel mahkemece, şikayet dilekçesinde İİK’nun 168, 169. maddeleri kapsamında öngörülen borca itiraza ilişkin bir talebin bulunmadığı, İİK. nın 170/a maddesi gereğince takibin iptali talebi bulunduğu ve anılan yasa hükmünde tazminat hususunun öngörülmediği gerekçesiyle önceki kararda direnilmiş; hükmü temyize karşı taraf/alacaklı vekili getirmiştir.
    Hemen belirtmelidir ki, kural olarak dayanak senedin teminat senedi olarak verildiği hususu usulüne uygun şekilde senet metni üzerine yazılmışsa borçlu bu husustaki def’ini herkese karşı ileri sürebilir.
    Ne var ki somut olayda mahkeme senedi borç doğuran bir kambiyo senedi olarak kabul etmiş ve Özel Daire de sair itirazların reddine karar vererek senedin borç doğuran kambiyo senedi olduğunu benimsemiştir.
    Hal böyle olunca, takip dayanağı senedin “teminat senedi olmadığı” hususunda Yerel Mahkeme ile Özel Daire arasında ihtilaf bulunmamaktadır.
    O nedenle Hukuk Genel Kurulunda dayanak senedin teminat senedi olup olmadığı hususu tartışılmamış; senedin usulüne uygun olarak düzenlenmiş kambiyo senedi vasfı kabul edilmiştir.
    Bozma ve direnme kararlarının içerik ve kapsamlarına göre, Hukuk Genel Kurulu önüne gelen uyuşmazlık; alacaklı lehine icra inkar tazminatı takdiri gerekip gerekmediği noktasındadır.
    Şu hale göre; senedin teminat olarak verildiğine ilişkin iddianın İİK. nın 169/a-6 kapsamında olup olmadığı; bu konuda yapılacak saptamaya bağlı olarak da, alacaklının icra inkar tazminatı isteminin yerinde bulunup, bulunmadığının çözümü gerekmektedir.
    Vurgulanmalıdır ki, icra inkar tazminatı, icra takibinin sonuçlandırılmasına engel olan borçluya karşı konulmuş bir yaptırımdır.
    Somut olayda borç doğuran senet ile yapılan takipte borç inkâr edildiğine ve 4949 Sayılı Kanun ile değişik İİK. nun 169/a-6.maddesi uyarınca, takip muvakkaten durdurulduğuna göre, itirazın reddedilmiş olması da gözetilerek, alacaklı lehine takip konusu alacağın %40"ı oranında icra inkâr tazminatına hükmedilmesi gerekir.
    O halde, Hukuk Genel Kurulu’nca da benimsenen Özel Daire bozma kararına uyulmak gerekirken, önceki kararda direnilmesi, usul ve yasaya aykırıdır.
     Bu nedenle direnme kararı bozulmalıdır.
    SONUÇ: Karşı taraf/alacaklı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile, direnme kararının yukarıda açıklanan ve Özel Daire bozma kararında gösterilen nedenlerden dolayı HUMK.nun 429.maddesi gereğince BOZULMASINA, istek halinde temyiz peşin harcının geri verilmesine, 15.04.2011 gününde oyçokluğu ile karar verildi.
     
     

     

     
     

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi