4. Ceza Dairesi 2020/2515 E. , 2020/11396 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Tehdit
HÜKÜM : Mahkumiyet
Yerel Mahkemece bozma üzerine verilen hüküm temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre, Anayasanın 40/2, CMK’nın 232/6 ve 34/2 ile 1412 sayılı CMUK’nın 310. maddeleri gereğince, kararda başvurulacak kanun yolu, süresi, mercii ve şeklinin kuşkuya yer vermeyecek şekilde açıkça gösterilmesi gerektiği halde, sanığın ve müdafiinin yokluğunda verilen hükümde, temyiz süresinin “15 gün” olduğu şeklinde yanıltıcı gösterilmesi nedeniyle temyiz isteğinin süresinde olduğu kabul edilerek dosya görüşüldü:
Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede;
1-17.10.2019 gün ve 7188 sayılı Kanun"un 24. maddesi ile 5271 sayılı CMK"nın 251. maddesinde Basit Yargılama Usulü düzenlenmiştir.
Ancak bu düzenlemenin uygulanmasıyla ilgili olarak, 7188 sayılı Kanun"un 31. maddesiyle, 5271 sayılı CMK"ya eklenen geçici 5. maddenin (d) bendi ile; "01.01.2020 tarihi itibariyle kovuşturma evresine geçilmiş, hükme bağlanmış veya kesinleşmiş dosyalarda seri muhakeme usulü ile basit yargılama usulü uygulanmaz" hükmü getirilmiştir.
Konuyu somut norm denetimi yoluyla inceleyen Anayasa Mahkemesi (25.06.2020,2020/16,2020/33; R.G. 19.08.2020, sayı: 31218), sözü geçen geçici 5/d maddesindeki hükmün, "kovuşturma evresine geçilmiş" ibaresinin aynı bentte yer alan, "basit yargılama usulü" yönünden Anayasa"nın 38. maddesine aykırı görerek iptaline karar vermiştir.
Anayasa Mahkemesi kararında, hükme bağlanmış dosyalarla ilgili iptale karar verilmemiş ise de, 5271 sayılı Kanun"un 2/1-(f) maddesince hükme bağlanmış dosyalarla ilgili olarak kovuşturma evresinin kesinleşmeye kadar devam etmesi ve aynı Yasanın 251/3. maddesi gereği mahkumiyet hükmü verildiği takdirde sonuç cezadan dörtte bir indirim öngörülmesi, bu durumunda temyiz incelemesi devam eden dosyalar bakımından lehe düzenleme getirmesi karşısında,
Anayasa Mahkemesinin iptal kararında; sanık lehine getirilen, yeni düzenlemenin, 7188 sayılı Kanun’un 31. maddesi gereğince, 5271 sayılı sayılı CMK’ya eklenen geçici 5. maddesiyle "kovuşturma evresine geçilmiş" dosyalar bakımından uygulanması gerektiğine işaret edildiğinden, temyiz incelemesi yapılan ve 5271 sayılı CMK"nın 251/1. maddesi kapsamına giren suçlar yönünden; Anayasa"nın 38. maddesi ile 5237 sayılı TCK"nın 7 ve 5271 sayılı CMK"nın 251 vd. maddeleri gereğince yeniden değerlendirme yapılması zorunluluğu,
2-Kabule göre de;
a-Yerel Mahkeme tarafından verilen hükmün bozulması üzerine yapılan yargılamada, dosyanın uzlaştırma bürosuna gönderildiği ve müştekinin uzlaşmayı kabul ettiği, düzenlenen uzlaştırma raporunda ise, sanığa gönderilen istinabe evrakına ilişkin sanıkla telefonda görüşüldüğü ve imzadan imtina ettiğinin belirtilerek uzlaşmanın teklif aşamasında sonlandırıldığının bildirilmesi karşısında, taraflara büro aracılığı ile çağrı kağıdı ve uzlaştırma teklif formuna ilişkin tebligat yapılması ve bu tebliğlerin de temyiz denetimine olanak sağlayacak şekilde dosya arasında bulundurulması gerektiği gözetilmeden, bu işlemlerin usule uygun şekilde yapılmayarak yargılamaya devamla yazılı şekilde hüküm kurulması,
b-Sanığın aşamalarda, müştekiden alacağı olduğunu, istediğinde de kendisiyle alay etmesi üzerine kızgınlıkla söz konusu mesajları gönderdiği belirtmesi ve mesaj içeriklerinde de bu konuya ilişkin sözlerin bulunması karşısında, olayın çıkış sebebi ve gelişimi üzerinde durularak, sanık hakkında haksız tahrik hükmünün uygulanıp uygulanmayacağının tartışılmaması,
Kanuna aykırı ve sanık ... müdafiinin temyiz nedenleri yerinde görülmekle, HÜKMÜN BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine, 13/10/2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.