Abaküs Yazılım
12. Hukuk Dairesi
Esas No: 2012/8822
Karar No: 2012/23440

Yargıtay 12. Hukuk Dairesi 2012/8822 Esas 2012/23440 Karar Sayılı İlamı

12. Hukuk Dairesi         2012/8822 E.  ,  2012/23440 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : Eskişehir 1. İcra Hukuk Mahkemesi
    TARİHİ : 01/12/2011
    NUMARASI : 2011/705-2011/846

    Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi  tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü:
    Sair temyiz itirazları yerinde değil ise de;
    Borçlu vekili icra mahkemesine başvurarak takipten 26.09.2011 tarihinde muttali olduklarını, alacaklının ihtiyati haczi kararı alıp 8.günde takibe başladığını, bunun hükümsüz olduğunu, ödeme emri, kıymet takdiri ve satış ilanı tebligatlarının usulsüz olduğunu, ipotek alacaklısı bankaya kıymet takdirinin tebliğ edilmediğini ileri sürerek Eskişehir 8.İcra Müdürlüğü’nün 2010/7161 sayılı dosyasında yapılan ihalenin feshini istemiş, mahkemece satış ilanı tebligatının Tebligat Kanunu’nun 35.maddesine göre 12.09.2011 tarihinde usulüne uygun olarak tebliğ edildiği, 7 günlük sürede dava açılmadığı belirtilerek istemin süreden reddine karar verildiği anlaşılmaktadır. 
    İİK’nun 134/6.maddesinde, satış ilanı tebliğ edilmemiş veya satılan malın esaslı vasıflarındaki hataya veya ihalede fesada bilahare vakıf olunmuşsa şikayet müddeti ıttıla tarihinden başlayacağı hükmü düzenlenmiştir.
    Somut olayda, borçluya yapılan satış ilanı tebligatı, daha önce ödeme emri ve kıymet takdiri raporlarının tebliğ edildiği adrese gönderilmiş, 28.07.2011 tarihinde iade gelmesi üzerine alacaklının talebiyle 12.09.2011 tarihinde Tebligat Kanunu’nun 35.maddesine göre tebliğ edildiği görülmüştür.
    7201 Sayılı Tebligat Kanunu’nun 10.maddesinde tebligatın, muhatabın bilinen en son adresine yapılacağı belirtilmiş, 19.01.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6099 Sayılı Yasa ile eklenen aynı maddenin ikinci fıkrasında ise aynen “Bilinen en son adresin tebligata elverişli olmadığının anlaşılması veya tebligat yapılamaması hâlinde, muhatabın adres kayıt sisteminde bulunan yerleşim yeri adresi, bilinen en son adresi olarak kabul edilir ve tebligat buraya yapılır” hükmü getirilmiştir.
    Tebligat Kanununun 35. maddesinin 1. fıkrasına göre; "Kendisine veya adresine kanunun gösterdiği usullere göre tebliğ yapılmış olan kimse, adresini değiştirirse, yenisini hemen tebliği yaptırmış olan kaza merciine bildirmeye mecburdur. Bu takdirde bundan sonraki tebliğler bildirilen yeni adrese yapılır." 19/01/2011 tarihinde yürürlüğe giren 11.01.2011 tarih ve 6099 Sayılı Kanunun 9.maddesi ile değişik Tebligat Kanunu"nun 35.maddesinin 2. fıkrasında "Adresini değiştiren kimse yenisini bildirmediği ve adres kayıt sisteminde yerleşim yeri adresi de tespit edilemediği takdirde, tebliğ olunacak evrakın bir nüshası eski adrese ait binanın kapısına asılır ve asılma tarihi tebliğ tarihi sayılır" düzenlemesi yer almaktadır. Söz konusu maddeye göre,  tebligat yapılabilmesi muhatabın adres kayıt sisteminde yerleşim yeri adresinin bulunmaması şartına bağlanmıştır. Adres kayıtteminde yerleşim yeri adresinin tespit edilmesi halinde 6099 sayılı kanun ile değişik 7201 Sayılı Tebligat kanununun 21/2.maddesi gereğince tebligat yapılacaktır.
    O halde mahkemece, tebliğ tarihi itibariyle adres kayıt sisteminde yerleşim yeri adresinin bulunup bulunmadığı araştırılarak, yukarıda açıklanan kurallar doğrultusunda satış ilanı tebliğinin usulüne uygun olup olmadığının tespit edilmesi, tebligatın usulsüz olduğunun anlaşılması halinde sürenin ıttıla tarihinden itibaren başlayacağından, şikayetin süresinde olduğunun kabulü ile Dairemizin süregelen içtihatlarına göre satış ilanı tebliğindeki usulsüzlüğün başlı başına ihalenin feshi sebebi olduğu gözönüne alınarak şikayetin kabulü yönünde karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir.
    SONUÇ :Borçlunun temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK."nun 366. ve HUMK."nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 04/07/2012 gününde oybirliğiyle karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi