4. Ceza Dairesi 2016/16026 E. , 2020/11364 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇLAR : Silahla tehdit, kasten yaralama
HÜKÜMLER : Mahkumiyet
Yerel Mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre, kasten yaralama suçunun silahla tehdit suçuyla birlikte işlenmediğinden basit yargılama usulüne tabi olacağı belirlenerek dosya görüşüldü:
Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede;
1-Sanığa yükletilen silahla tehdit eylemiyle ulaşılan çözümü haklı kılıcı zorunlu öğelerinin ve bu eylemin sanık tarafından işlendiğinin Kanuna uygun olarak yürütülen duruşma sonucu saptandığı, bütün kanıtlarla aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların temyiz denetimini sağlayacak biçimde ve eksiksiz sergilendiği, özleri değiştirilmeksizin tartışıldığı, vicdani kanının kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığı,
Eylemin doğru olarak nitelendirildiği ve Kanunda öngörülen suç tipine uyduğu,
TCK"nın 61/6. maddesine aykırı olarak, aynı Kanunun 62. maddesi uyarınca yapılan indirim sırasındaki hesap hatası nedeniyle sonuç ceza 2 yıl 7 ay 7 gün hapis yerine, 1 yıl 19 ay 7 gün hapis cezası olarak eksik tayin edilmiş ise de, aleyhe temyiz olmadığından bozma yapılamayacağı,
Anayasa Mahkemesi"nin 24.11.2015 günü, Resmi Gazete"de yayınlanarak yürürlüğe giren 08.10.2015 gün ve 2014/140 esas, 2015/85 sayılı TCK"nın 53. maddesinin bazı bölümlerinin iptaline ilişkin kararının infazda gözetilebileceği,
Anlaşılmış ve ileri sürülen başkaca temyiz nedenleri yerinde görülmediği gibi hükmü etkileyecek oranda hukuka aykırılığa da rastlanmamıştır.
Ancak,
Tekerrüre esas alınan Çorum 2. Asliye Ceza Mahkemesi"nin 2012/327 esas ve 2012/304 karar sayılı ilamına konu TCK"nın 165. maddesinde düzenlenen suç eşyasının satın alınması veya kabul edilmesi suçunun uzlaştırma kapsamında olduğu, uyaptan yapılan kontrolde uyarlama yargılamasının yapıldığı, uzlaşmanın gerçekleşmesi üzerine düşme kararı verildiği ve bu sebeple tekerrüre esas alınamayacağı anlaşılmakla; sanığın adli sicil kaydındaki diğer tekerrüre esas olan Çorum 3. Asliye Ceza Mahkemesi"nin 2010/363 esas ve 2010/392 karar sayılı kararına konu mala zarar verme suçundan kurulan mahkumiyet hükmünün tekerrüre esas alınmasında zorunluk bulunması,
Bozmayı gerektirmiş ve sanık ..."ün temyiz iddiaları yerinde görüldüğünden, hükmün bu nedenle BOZULMASINA, 5320 sayılı Kanunun 8/1. madde ve fıkrası aracılığıyla 1412 sayılı CMUK’nın 322. maddesi uyarınca bu aykırılık, yeniden yargılama yapılmasına gerek olmaksızın düzeltilebilir nitelikte bulunduğundan, temyiz edilen kararın açıklanan noktasının; tekerrür uygulamasına ilişkin hüküm fıkrasının çıkarılarak yerine “Sanığın adli sicil kaydında yer alan Çorum 3. Asliye Ceza Mahkemesi"nin 2010/363 esas ve 2010/392 karar sayılı kararına konu mala zarar verme suçundan kurulan mahkumiyet hükmünden dolayı mükerrir olduğu anlaşıldığından, TCK’nın 58. maddesi uyarınca cezasının mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesine, cezanın infazından sonra denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasına” ibaresinin eklenmesi biçiminde HÜKMÜN DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
2-Kasten yaralama suçundan kurulan hükmün temyizine gelince;
Başkaca nedenler yerinde görülmemiştir.
Ancak;
a-17.10.2019 gün ve 7188 sayılı Kanun"un 24. maddesi ile 5271 sayılı CMK"nın 251. maddesinde Basit Yargılama Usulü düzenlenmiştir.
Ancak bu düzenlemenin uygulanmasıyla ilgili olarak, 7188 sayılı Kanun"un 31. maddesiyle, 5271 sayılı CMK"ya eklenen geçici 5. maddenin (d) bendi ile; "01.01.2020 tarihi itibariyle kovuşturma evresine geçilmiş, hükme bağlanmış veya kesinleşmiş dosyalarda seri muhakeme usulü ile basit yargılama usulü uygulanmaz" hükmü getirilmiştir.
Konuyu somut norm denetimi yoluyla inceleyen Anayasa Mahkemesi (25.06.2020,2020/16,2020/33; R.G. 19.08.2020, sayı: 31218), sözü geçen geçici 5/d maddesindeki hükmün, "kovuşturma evresine geçilmiş" ibaresinin aynı bentte yer alan, "basit yargılama usulü" yönünden Anayasa"nın 38. maddesine aykırı görerek iptaline karar vermiştir.
Anayasa Mahkemesi kararında, hükme bağlanmış dosyalarla ilgili iptale karar verilmemiş ise de, 5271 sayılı Kanun"un 2/1-(f) maddesince hükme bağlanmış dosyalarla ilgili olarak kovuşturma evresinin kesinleşmeye kadar devam etmesi ve aynı Yasanın 251/3. maddesi gereği mahkumiyet hükmü verildiği takdirde sonuç cezadan dörtte bir indirim öngörülmesi, bu durumunda temyiz incelemesi devam eden dosyalar bakımından lehe düzenleme getirmesi karşısında,
Anayasa Mahkemesinin iptal kararında; sanık lehine getirilen, yeni düzenlemenin, 7188 sayılı Kanun’un 31. maddesi gereğince, 5271 sayılı sayılı CMK’ya eklenen geçici 5. maddesiyle "kovuşturma evresine geçilmiş" dosyalar bakımından uygulanması gerektiğine işaret edildiğinden, temyiz incelemesi yapılan ve 5271 sayılı CMK"nın 251/1. maddesi kapsamına giren suçlar yönünden; Anayasa"nın 38. maddesi ile 5237 sayılı TCK"nın 7 ve 5271 sayılı CMK"nın 251 vd. maddeleri gereğince yeniden değerlendirme yapılması zorunluluğu,
b-Tekerrüre esas alınan Çorum 2.Asliye Ceza Mahkemesi"nin 2012/327 esas ve 2012/304 karar sayılı ilamına konu TCK"nın 165. maddesinde düzenlenen suç eşyasının satın alınması veya kabul edilmesi suçunun uzlaştırma kapsamında olduğu, uyaptan yapılan kontrolde uyarlama yargılamasının yapıldığı, uzlaşmanın gerçekleşmesi üzerine düşme kararı verildiği ve bu sebeple tekerrüre esas alınamayacağı anlaşılmakla; sanığın adli sicil kaydındaki diğer tekerrüre esas olan Çorum 3. Asliye Ceza Mahkemesi"nin 2010/363 esas ve 2010/392 karar sayılı kararına konu mala zarar verme suçundan kurulan mahkumiyet hükmünün tekerrüre esas alınmasında zorunluluk bulunması,
Bozmayı gerektirmiş ve sanık ..."ün temyiz iddiaları yerinde görüldüğünden, HÜKMÜN BOZULMASINA, yeniden hüküm kurulurken 2(b) numaralı bozma sebebi yönünden 1412 sayılı CMUK"nın 326/son maddesinin gözetilmesine, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine, 13/10/2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.