Abaküs Yazılım
16. Ceza Dairesi
Esas No: 2018/3355
Karar No: 2019/3523

Yargıtay 16. Ceza Dairesi 2018/3355 Esas 2019/3523 Karar Sayılı İlamı

16. Ceza Dairesi         2018/3355 E.  ,  2019/3523 K.
"İçtihat Metni"

Mahkemesi :Ağır Ceza Mahkemesi
Suç : Silahlı terör örgütüne üye olma, Silahlı terör örgütüne yardım etmek, Mala zarar vermek, Tehlikeli maddelerin izinsiz olarak bulundurulması veya el değiştirmesi, Terör örgütünün propagandasını yapmak, Hakaret
Hüküm : 1-Sanık ... hakkında;
TCK"nın 151/1, 152/2-a, 3713 sayılı Kanunun 5/1, TCK"nın 53, 58/9 (4 kez), 3713 sayılı Kanunun 7/2, TCK"nın 53, 58/9, TCK"nın 174/1, 174/2, 3713 sayılı Kanunun 5/2, TCK’nın 52/2-4, 53, 58/9, TCK"nın 314/2, 3713 sayılı Kanunun 5, TCK"nın 53, 58/9, 63, 54 maddeleri gereğince mahkumiyet,
2-Sanık ... hakkında;
TCK"nın 314/2, 3713 sayılı Kanunun 5, TCK"nın 53, 58/9, TCK"nın 174/1, 174/2, 3713 sayılı Kanunun 5/2, TCK’nın 52/2, 52/4, 53, 58/9, TCK"nın 151/1, 152/2-a, 3713 sayılı Kanunun 5/1, TCK"nın 35, 53, 58/9, 63, 54
maddeleri gereğince mahkumiyet,
3-Sanık ... hakkında;
TCK"nın 314/2, 3713 sayılı Kanunun 5, TCK"nın 53, 58/9, TCK"nın 151/1, 152/2-a, 3713 sayılı Kanunun 5/1, TCK"nın 53, 58/9, 63, 54 maddeleri gereğince mahkumiyet,
4-Sanık ... hakkında;
TCK"nın 314/2, 3713 sayılı Kanunun 5, TCK"nın 53, 58/9, 63, 54 maddeleri gereğince mahkumiyet,
5-Sanık ... hakkında;
TCK"nın 220/7 maddesi delaletiyle 314/2, 3713 sayılı Kanunun 5, TCK"nın 53, 54 maddeleri gereğince mahkumiyet,
6- Suça Sürüklenen Çocuk ... hakkında;
TCK"nın 314/2, 31/3, TCK"nın 151/1, 152/2-a, 31/3 (5 kez), TCK"nın 152/1-a, 31/3 (2 kez), 3713 sayılı Kanunun 7/2, TCK"nın 31/3, 50/1-a, 50/3, 52/4, TCK"nın 174/1, 31/3, 52/2, TCK"nın 125/1, 125/3-a, 31/3, 50/1-a, 50/3, 52/4, 63, 54 maddeleri gereğince mahkumiyet,
7-Suça Sürüklenen Çocuk ... hakkında;
TCK"nın 314/2, 31/3, TCK"nın 174/1, 31/3, 52/2, 63, 54 maddeleri gereğince mahkumiyet,
8-Suça Sürüklenen Çocuk ... hakkında;
TCK"nın 314/2, 31/3, TCK"nın 151/1, 152/2-a, 31/3, TCK"nın 174/1, 31/3, 52/2, 63, 54 maddeleri gereğince mahkumiyet,
9-Suça Sürüklenen Çocuk ... hakkında;
TCK"nın 314/2, 31/3, 63, 54 maddeleri gereğince mahkumiyet
10-Suça Sürüklenen Çocuk ... hakkında;
TCK"nın 314/2, 31/3, 63, 54 maddeleri gereğince mahkumiyet
11-Suça Sürüklenen Çocuk ... hakkında;
TCK"nın 314/2, 31/3, 63, 54 maddeleri gereğince mahkumiyet,
12-Sanıklar ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ... hakkında;
TCK"nın 314/2, 3713 sayılı Kanunun 5, TCK"nın 53, 58/9, 54 maddeleri gereğince mahkumiyet,
Sanık ... ve ... hakkında TCK"nın 63. maddesi gereğince mahsup,
13-Sanık ... hakkında;
TCK’nın 64 maddesi gereğince düşme, TCK’nın 54 maddesi gereğince müsadere

Dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Sanıklar ..., ..., ..., ... ve ... ile suça sürüklenen çocuklar ... ve ... müdafilerinin ceza miktarı itibariyle yasal şartları taşımayan; suça sürüklenen çocuklar ..., ... ve sanık ... müdafilerinin ise süresinden sonra yaptıkları ve hükmedilen cezaların süresine göre de şartları oluşmayan duruşmalı inceleme taleplerinin CMUK"nın 318. maddesi uyarınca REDDİNE;
Her ne kadar tebliğnamede, hükümden önce ölen sanık ... Ünvar hakkında silahlı terör örgütüne üye olmak suçundan ceza verilmesi akabinde bir diğer hüküm fıkrasında öldüğünden bahisle düşme kararı verilerek çelişkiye düşülmesi nedeniyle hükmün bozulması talep edilmiş ise de; bu sanık yönünden temyiz talebi bulunmadığından temyiz incelemesi yapılamayacağı belirlenerek yapılan incelemede;
Adli emanette kayıtlı olmasına rağmen bir kısım emanet eşyaları hakkında karar verilmediği görülmüş ise de, bu eşyalar hakkında zaman aşımı süresi içinde her zaman bir karar verilmesi mümkün görülmekle;
I-Sanık ...’ın temyizine yönelik yapılan incelemede;
Gıyapta verilen kararın sanığın vekaletnameli müdafiine gönderilerek 16.06.2016 tarihinde usulüne uygun olarak sekreterine tebliğ edildiğinin ve müdafiin azline ilişkin dosyaya resmi bir belge de sunulmadığının anlaşılması karşısında; sanığın 14.07.2016 tarihli dilekçeyle mahkemeye müracaatla avukatı ile haricen anlaşıp daha önce avukatını azlettiğini belirterek gerekçeli kararın kendisine tebliğini talep edip, aynı tarihte kendisine kalemde tebliğ edilen kararı 15.07.2016 tarihinde temyiz etmiş ise de; kendisini müdafii ile temsil ettiren sanığa, müdafiine tebligat yapıldıktan sonra yapılan gerekçeli karar tebligatının vekilinden ayrı olarak yeniden temyiz süresi başlamasına hak tanımayacağından, sanığın yasal süresinden sonra 15.07.2016 tarihinde yaptığı temyiz isteminin 1412 sayılı CMUK"nın 317. maddesi uyarınca REDDİNE,
II-Suça sürüklenen çocuklar ..., ..., ..., ... hakkında silahlı terör örgütüne üye olma suçundan; suça sürüklenen çocuklar ... ve ... hakkında tehlikeli maddelerin izinsiz olarak bulundurulması veya el değiştirmesi suçundan, suça sürüklenen çocuk ... hakkında 10.02.2012 tarihli mala zarar verme suçundan kurulan hükümlere yönelik temyiz taleplerinin ve sanık ..."ın hükümden önce öldüğü, mahkemece TCK"nın 64/1. maddesi gereğince düşme kararı verildiği, aleyhine yargılama giderine de hükmedilmediği anlaşılmakla, sanık ... müdafiinin temyiz isteminin müsadere kararına yönelik olduğu kabul edilerek yapılan incelemede;
Haklarındaki beyan ve teşhisler ile tüm dosya kapsamı nazara alındığında, tebliğnamedeki suça sürüklenen çocuklar ... ve ... hakkında silahlı terör örgütüne üye olma suçu açısından bozma içeren düşünceye iştirak edilmemiştir.
Suça sürüklenen çocuklar ... ve ... hakkında TCK"nın 174/1 maddesi uyarınca tehlikeli maddelerin izinsiz bulundurulması veya el değiştirmesi suçundan uygulama yapılırken suçun bir örgütün faaliyeti çerçevesinde işlendiği dikkate alınarak TCK"nın 174/2. maddesi uyarınca verilen cezadan yarı oranında artırım yapılmaması, aleyhe temyiz olmadığından bozma nedeni yapılmamıştır.
Gerekçeli karar başlığında suç tarihi kısmında “04.11.2012, 30.10.2012 ve 26.12.2012” tarihlerinin gösterilmemesi mahallinde düzeltilebilir yazım hatası kabul edilmiştir.
Yapılan yargılama sonunda toplanan deliller karar yerinde incelenip suça sürüklenen çocuklar ve sanıkların suçlarının sübutu kabul, olay niteliğine ve kovuşturma sonuçlarına uygun şekilde vasfı tayin edilmiş, savunmaları inandırıcı gerekçelerle reddedilmiş, incelenen dosyaya göre verilen hükümlerde bir isabetsizlik görülmemiş olduğundan, sanıklar ve suça sürüklenen çocuklar müdafilerinin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle hükümlerin ONANMASINA,
III-Sanıklar ... ve ... hakkında silahlı terör örgütüne üye olma suçundan; sanık ... hakkında silahlı terör örgütüne üye olma, tehlikeli maddelerin izinsiz bulundurulması veya el değiştirmesi, 03.03.2012 tarihli mala zarar verme ve Terör örgütünün propagandasını yapmak suçlarından; suça sürüklenen çocuk ... hakkında ise Terör örgütünün propagandasını yapmak, hakaret ve 03.03.2012 tarihli mala zarar verme suçlarından kurulan hükümlere yönelik temyiz taleplerinin incelenmesinde;
Oluş, kabul ve dosya kapsamına göre; suça sürüklenen çocuk ...’in hakaret suçunu alenen işlediği ve TCK"nın 125/4. maddesi gereğince verilen cezada artırım yapılması gerektiği gözetilmeyerek eksik ceza tayini aleyhe temyiz olmadığından bozma nedeni yapılmamıştır.
Sanıklar ve suça sürüklenen çocuk müdafilerinin yerinde görülmeyen diğer temyiz itirazlarının reddine, ancak;
1-Gerekçeli karar başlığında suç tarihi kısmında “30.10.2012, 04.11.2012” tarihlerinin gösterilmemesi,
2-Sanık ... ve suça sürüklenen çocuk ... hakkında Terör örgütünün propagandasını yapmak ve 03.03.2012 tarihli mala zarar verme suçlarından kurulan hükümler açısından iştiraken işlendiğinin kabul edilmesine rağmen uygulama maddesi olan TCK’nın 37/1. maddesinin; suça sürüklenen çocuk ... hakkında Terör örgütünün propagandasını yapmak ve hakaret suçlarından kurulan hükümlerde ise hapisten çevrilen adli para cezasının bir gün karşılığının 20 TL üzerinden hesaplanması sırasında uygulama maddesi olan TCK"nın 52/2. maddesinin gösterilmemesi suretiyle CMK"nın 232/6. maddesine aykırı davranılması,
3-Sanıklar hakkında kurulan hükümler açısından TCK"nın 53. maddesinde düzenlenen hak yoksunluklarının uygulanması bakımından, Anayasa Mahkemesinin 24.11.2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 08.10.2015 tarih, 2014/140 E, 2015/85 sayılı iptal kararının gözetilmemesi,
4-Örgüt mensubu olduğuna karar verilen sanıklar hakkında TCK"nın 58/9. maddesi uyarınca tekerrür hükümleri uygulanması gerektiği gözetilmeyerek uygulama maddesi olarak TCK"nın 58/6. maddesinin yazılması,
5-Sanık ... hakkında tehlikeli maddelerin izinsiz bulundurulması veya el değiştirmesi suçundan kurulan hükümde, adli para cezasının yerine getirilmemesi halinde 6545 sayılı Kanunla değişik 5275 sayılı Kanunun 106/3. maddesi uyarınca infaz aşamasında resen uygulama yapılabileceği nazara alındığında hüküm fıkrasında TCK 52/4. maddesi gereğince ihtarat yapılması,
Kanuna aykırı olup, hükmün 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak yeniden yargılama yapılması gerektirmeyen bu hususların aynı Kanunun 322. maddesi uyarınca düzeltilmesi mümkün bulunduğundan, gerekçeli karar başlığında suç tarihi kısmına “30.10.2012, 04.11.2012” ibaresinin eklenmesi, sanık ... ve suça sürüklenen çocuk ... hakkında Terör örgütünün propagandasını yapmak, sanık ... hakkında 03.03.2012 tarihli mala zarar verme suçundan temel cezanın belirlendiği hüküm fıkralarında propaganda suçunda “eylemine uyan” ibaresinden; mala zarar verme suçunda ise “eylemleri nedeniyle” ibaresinden sonra gelmek üzere “TCK’nın 37/1. maddesi delaletiyle” ibaresinin; suça sürüklenen çocuk ... hakkında ise 03.03.2012 tarihli mala zarar verme suçundan temel cezanın belirlendiği hüküm fıkrasına “eylemleri nedeniyle” ibaresinden sonra gelmek üzere “03.03.2012 tarihli eylem açısından TCK’nın 37/1. maddesi delaletiyle TCK’nın 151/1 ve 10.02.2012 tarihli eylem açısından” ibaresinin eklenmesi, suça sürüklenen çocuk ... hakkında Terör örgütünün propagandasını yapmak ve hakaret suçlarından kurulan hükümlerde hapisten çevrilen adli para cezasının paraya çevrilmesine ilişkin fıkralarına “TCK"nun 50/1-a” ibaresinden sonra gelmek üzere “ve TCK"nın 52/2.” ibaresinin eklenmesi, hükümlerden TCK"nın 53. maddesinin uygulanmasına ilişkin kısımların bütünüyle çıkarılarak yerine “Anayasa Mahkemesinin 24.11.2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 08.10.2015 tarih, 2014/140 E. 2015/85 sayılı iptal kararı doğrultusunda yürürlükte bulunan TCK"nın 53. maddesinin sanık hakkında uygulanmasına" ibaresinin eklenmesi, hükümlerin tekerrür uygulamasına dair kısımlarından “göndermesi gereği TCK’nın 58/6 maddesi” ibaresinin çıkarılması, sanık ... hakkındaki hükmün taksit miktarının belirlendiği fıkrasında yer alan "ve ödenmeyen adli para cezasının TCK’nın 52/4 maddesi gereğince hapse çevrileceğinin" ibaresinin karardan çıkarılması suretiyle sair yönleri usul ve kanuna uygun bulunan hükümlerin DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
IV-Suça sürüklenen çocuklar ..., ... ve sanıklar ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ... hakkında silahlı terör örgütüne üye olmak; suça sürüklenen çocuk ... ve sanık ... hakkında tehlikeli maddelerin izinsiz olarak bulundurulması veya el değiştirmesi ile mala zarar verme; sanık ... hakkında silahlı terör örgütüne yardım etme; sanık ... ve suça sürüklenen çocuk ... hakkında 03.04.2012 ve 14.02.2012 tarihli mala zarar verme ve suça sürüklenen çocuk ... hakkında 04.04.2012 ve 08.05.2012 tarihli mala zarar verme suçlarından kurulan mahkumiyet hükümlerine yönelik temyiz taleplerinin incelenmesinde;
1-UYAP ortamından alınıp dosya içine konulan nüfus kaydına göre sanık ...’ın hükümden önce, 11.02.2016 tarihinde öldüğüne ilişkin kayıt araştırılarak öldüğünün anlaşılması halinde 5237 sayılı TCK"nın 64/1 maddesi uyarınca kamu davasının düşürülmesine karar verilmesi gerektiği gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması,
2-Silahlı örgüte üye olmak; örgüte katılmayı, bağlanmayı, örgüte hakim olan hiyerarşik gücün emrine girmeyi ifade etmektedir. Suçun oluşabilmesi için örgütle organik bağ kurulması, süreklilik, çeşitlilik ve yoğunluk gerektiren eylem ve faaliyetlerin bulunması aranmaktadır. Dosya kapsamına göre suça sürüklenen çocuklar ... ve ... ile sanıklar ..., ... ve ..."nın silahlı terör örgütü ile hiyerarşik bağlantı içinde organik ilişkiye girdiklerine dair süreklilik, çeşitlilik ve yoğunluk içeren faaliyetlerinin saptanamadığı anlaşılmakla; örgüt üyesi olmak suçundan mahkumiyetlerine yeterli her türlü şüpheden uzak kesin ve inandırıcı delil bulunmadığı gözetilmeden atılı suçtan beraatleri yerine yasal ve yerinde bulunmayan gerekçe ile mahkumiyetlerine karar verilmesi,
3-Suça sürüklenen çocuk ... hakkında tehlikeli maddelerin izinsiz olarak bulundurulması veya el değiştirmesi ile mala zarar verme suçlarından kurulan mahkumiyet hükümleri açısından; Oluş ve tüm dosya kapsamına göre, suça sürüklenen çocuğun 30.10.2011 tarihinde Bim isimli markete molotof attığına dair aynı dosyada yargılanan suça sürüklenen çocuk ...’in görgüye dayanmayan duyum üzerine verdiği beyanı dışında mahkumiyetine yeterli her türlü şüpheden uzak kesin delil bulunmadığı halde atılı suçlardan beraati yerine yazılı şekilde mahkumiyetine karar verilmesi,
4-Sanık ... hakkında tehlikeli maddelerin izinsiz olarak bulundurulması veya el değiştirmesi ve mala zarar verme suçlarından kurulan mahkumiyet hükümleri açısından ise; dosyada bulunan 10.02.2012 tarihli olay tutanağı ve tüm dosya kapsamına göre; Mikad isimli derneğin okuma salonu kapalı olduğundan dış duvarları ve çevresinde yapılan kontrolde herhangi bir olumsuzluğa rastlanılmaması, dolayısıyla maddi zararın oluşmaması ve patlayıcı madde ele geçmemiş olup, niteliği tespit edilemediğinden mala zarar vermeye elverişli olup olmadığının da belirlenememesi karşısında, patlayıcının türü ve miktarı bakımından TCK 174/3 madde kapsamında olup olmadığı, ayrıca kişilerde korku ve panik yaratacak tarzda, patlayıcı kullanmak suçunun unsurlarının oluşup oluşmadığı tartışılarak sonucuna göre karar verilmesi gerektiğinin gözetilmemesi,
5-Yapılan UYAP sorgulamasında sanık ... hakkında Midyat Ağır Ceza Mahkemesinin 2015/105 Esas sayılı 2006 suç tarihli; sanık ... hakkında ise Mardin 3. Ağır Ceza Mahkemesi’nin 2017/231 Esas sayılı 2016 suç tarihli silahlı terör örgütüne üye olma suçundan derdest dava dosyalarının bulunduğunun anlaşılması karşısında, silahlı terör örgütüne üye olma suçunun temadi eden suçlardan olduğu da nazara alınarak, anılan dava dosyalarının derdest olması halinde birleştirilmelerinin değerlendirilmesi, karar verilip kesinleşmiş olması durumunda ise aslı veya onaylı örneklerinin Yargıtay denetimine olanak verecek şekilde dosya kapsamına alınmasından sonra tüm deliller birlikte değerlendirilmek suretiyle sonucuna göre sanıkların hukuki durumlarının takdir veya tayini gerektiği gözetilmeden eksik araştırma ile yazılı şekilde hüküm kurulması,
6-Yapılan UYAP sorgulamasında sanık ... hakkında Mardin Cumhuriyet Başsavcılığının 2019/2336 sayılı 15.02.2019 suç tarihli silahlı terör örgütüne üye olma suçundan açık soruşturma dosyasının bulunduğunun anlaşılması karşısında, silahlı terör örgütüne üye olma suçunun temadi eden suçlardan olduğu da nazara alınarak, anılan soruşturma dosyasının getirtilip Yargıtay denetimine olanak verecek şekilde incelenmesi, dava açıldığının tespiti halinde birleştirilmesinin düşünülmesi; sanıktan ele geçen dijital materyallerin incelenmesi neticesinde silahlı fotoğraflarının bulunmasına göre, sanığın savunmasının denetlenmesi bakımından o tarihte korucu olan akrabalarının bulunup bulunmadığının araştırılması, silahlı fotoğrafların çekildiği mevkinin tespitine çalışılması ile tüm deliller birlikte değerlendirilmek suretiyle sonucuna göre sanığın hukuki durumunun takdir veya tayini gerektiği gözetilmeden eksik araştırma ile yazılı şekilde hüküm kurulması,
7-Sanık ... hakkında kurulan hüküm açısından; Dairemizce de benimsenen Ceza Genel Kurulunun 15.05.2012 tarih ve 2011/1-872 Esas 2012/198 Karar sayılı kararında da ayrıntıları belirtildiği üzere; sanığın yargılama aşaması devam ederken vekalet ilişkisi kurduğu Av. ... tarafından temsil edilen suça sürüklenen çocuk ...’in sanık aleyhine olacak şekilde beyanlarının bulunması karşısında, birinin savunmasının diğerinin savunmasına zarar verebilecek nitelikte menfaat çatışması oluştuğundan adı geçen avukatın sanık ...’ın müdafiiliğine kabul edilmeyerek ayrı müdafii ile temsil edilmesine imkan sağlanması gerekirken CMK"nın 152/1. maddesine aykırı şekilde yargılamaya devam edilerek hüküm kurulmak suretiyle sanığın savunma hakkının kısıtlanması; ayrıca yapılan UYAP sorgulamasında sanık hakkında Mardin Cumhuriyet Başsavcılığının 2019/312 sayılı 2015 suç tarihli silahlı terör örgütüne yardım etmek suçundan açık soruşturma dosyasının bulunduğunun anlaşılması karşısında, silahlı terör örgütüne üye olma suçunun temadi eden suçlardan olduğu da nazara alınarak, anılan soruşturma dosyasının getirtilip Yargıtay denetimine olanak verecek şekilde incelenmesi, dava açıldığının tespiti halinde birleştirilmesinin düşünülmesi; yine sanık ... ile çadır kurulması ve duyuruların dağıtılmasına ilişkin telefon görüşmelerinin bulunduğu dosya kapsamından tespit edilmekle, bahse konu telefon görüşmelerinin sanıktan sorulması ve dinleme kararı sonrasında elde edilip edilmediğinin belirlenmesi, tesadüfi delil olarak değerlendirilip değerlendirilemeyeceğinin ve hükme esas alınıp alınamayacağının tartışılarak tüm deliller birlikte değerlendirilmek suretiyle sonucuna göre sanığın hukuki durumunun takdir veya tayini gerektiği gözetilmeden eksik araştırma ile yazılı şekilde hüküm kurulması,
8-Sanık ... hakkında silahlı terör örgütüne yardım etme suçundan kurulan mahkumiyet hükmü açısından; başka dosya şüphelisi ...’ın görgüsüne ilişkin beyanına göre, örgütün günübirlik ihtiyacını temin etmekten ibaret eyleminin silahlı terör örgütüne yardım olduğu yönündeki mahkeme kabulünde isabetsizlik olmayıp, yardımın niteliğine göre TCK"nın 220. maddesinin 7. fıkrasının 2. cümlesinde yer alan düzenleme uyarınca hukuka, vicdana, dosya kapsamına uygun ve gösterilen indirim miktarı ile orantılı makul oranda indirim yapılması gerektiği gözetilmeden yasal gerekçe de gösterilmeksizin yazılı şekilde uygulama yapılmak suretiyle fazla ceza tayini,
9-Sanık ... ve suça sürüklenen çocuk ... hakkında 03.04.2012 ve 14.02.2012 tarihli mala zarar verme; suça sürüklenen çocuk ... hakkında 04.04.2012 ve 08.05.2012 tarihli mala zarar verme suçlarından kurulan hükümler açısından; TCK"nın 43/1 maddesi uyarınca bir suç işleme kararının icrası kapsamında kısa aralıkla değişik zamanlarda aynı mağdura ve suçtan zarar görene karşı birden fazla kez işlendiğinin anlaşılması karşısında, tek cezaya hükmedilip bu cezanın artırıma tabi tutulması gerektiği gözetilmeden ayrı ayrı suçlar olarak kabulü ile fazla ceza tayini,
10-Gerekçeli karar başlığında suç tarihi kısmında “31.10.2012, 12.11.2012, 04.11.2012, 30.10.2012, 06.11.2012, 05.11.2012, 16.10.2012 tarihlerinin gösterilmemesi ve “14.02.2012” yerine “12.02.2012” tarihinin gösterilmesi,
11-Hükmün esasını oluşturan kısa kararda ve gerekçeli kararın hüküm fıkrasında sanık ...’ın isminin “Mehmet Sadık Doğan” olarak yazılması,
12-Kabul ve uygulamaya göre ise;
a-Sanık ... açısından; hakkında suça sürüklenen çocuk ...’in aleyhe beyanları ve mevcut delil durumuna göre, sanığın evinde birkaç kez örgütsel toplantı yapılmasını sağlaması biçimindeki eyleminin, silahlı terör örgütüne yardım suçunu oluşturacağı nazara alınmadan delillerin değerlendirilmesinde ve suç vasfında hata ile yazılı biçimde hüküm tesisi,
b-Suça sürüklenen çocuk ... hakkında TCK"nın 174/1 maddesi uyarınca tehlikeli maddelerin izinsiz bulundurulması veya el değiştirmesi suçundan uygulama yapılırken suçun bir örgütün faaliyeti çerçevesinde işlendiği dikkate alınarak TCK"nın 174/2. maddesi uyarınca verilen cezadan yarı oranında artırım yapılması gerektiğinin gözetilmemesi,
c-Mahkemenin kabulüne göre sanık ...’ın üzerine atılı tehlikeli maddelerin izinsiz olarak bulundurulması veya el değiştirmesi ile mala zarar verme eylemleri açısından suç tarihinin 10.02.2012 olduğunun; sanığın 23.02.1994 doğumlu olup 15-18 yaş grubunda bulunduğunun anlaşılması karşısında; sanık hakkında TCK’nın 31/3. maddesinin ve tehlikeli maddelerin izinsiz olarak bulundurulması veya el değiştirmesi suçu açısından ise TCK’nın 174/2. maddesinin uygulanması gerektiğinin düşünülmemesi, ayrıca uygulama imkanı bulunmayan 3713 sayılı Kanunun 5, TCK’nın 53 ve 58/9. maddelerinin uygulanması,
d-Sanık ... hakkında silahlı terör örgütüne yardım etme suçundan hüküm tesisi sırasında TCK"nın 314/2. maddesine yollama yapılırken TCK"nın 314/3 ve TCK"nın 220/7 maddeleri yollaması ile 314/2 maddesi yazılması yerine TCK"nın 220/7 maddesi yollaması ile 314/2 maddesi olarak yazılması,
e-14.02.2012 tarihli mala zarar verme suçu açısından Sanık ... ve suça sürüklenen çocuk ... hakkında kurulan hükümlerde iştiraken işlendiğinin kabul edilmesine rağmen uygulama maddesi olan TCK’nın 37/1. maddesinin gösterilmemesi suretiyle CMK"nın 232/6. maddesine aykırı davranılması,
f-Suça sürüklenen çocuk ...’e atılı 03.04.2012 tarihli mala zarar verme suçu açısından dosya kapsamından suça sürüklenen çocuğun hazırladığı patlayıcı maddeyi mağdurun ikametine atmak üzere ölen sanık ... ve sanık ...’a vermek suretiyle azmettirdiği anlaşılmakla, suça sürüklenen çocuk hakkında TCK’nın 38/1. maddesinin uygulanması gerektiğinin düşünülmemesi,
g-Sanık ... hakkındaki tehlikeli maddelerin izinsiz olarak bulundurulması veya el değiştirmesi suçundan kurulan mahkumiyet hükmünde, adli para cezasının yerine getirilmemesi halinde 6545 sayılı Kanunla değişik 5275 sayılı Kanunun 106/3 maddesi uyarınca infaz aşamasında re"sen uygulama yapılabileceği nazara alındığında, hüküm fıkrasında TCK"nın 52/4 maddesi gereğince ihtarat yapılması,
h-Sanıklar hakkında kurulan hükümler açısından TCK"nın 53. maddesinde düzenlenen hak yoksunluklarının uygulanması bakımından, Anayasa Mahkemesinin 24.11.2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 08.10.2015 tarih, 2014/140 E, 2015/85 sayılı iptal kararının gözetilmemesi,
ı-Örgüt mensubu olduğuna karar verilen sanıklar ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ... ve ... hakkında TCK"nın 58/9. maddesi uyarınca tekerrür hükümleri uygulanması gerektiği gözetilmeyerek uygulama maddesi olarak TCK"nın 58/6. maddesinin yazılması,
Kanuna aykırı, sanıklar ve suça sürüklenen çocuklar müdafilerinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükümlerin bu sebeplerden dolayı, sanık ... hakkındaki hükmün ise sair yönleri incelenmeksizin öncelikle belirtilen nedenle BOZULMASINA, 11.04.2019 tarihinde üye ...’ın suça sürüklenen çocuk ... hakkındaki 08.05.2012 tarihli mala zarar verme, terör örgütü propagandası yapmak ve hakaret suçları açısından TCK’nın 44. maddesi gereğince fikri içtima uygulanması gerektiği yönündeki karşı oyu ve oyçokluğuyla diğer hükümler açısından ise oybirliğiyle karar verildi.

KARŞI OY GEREKÇESİ:

Suça sürüklenen çocuk ... ve arkadaşları hakkında yürütülen soruşturma ve yapılan yargılama kapsamında suça sürüklenen çocuğun okul duvarına sprey boyayla yazdığı propaganda ve hakaret içerikli eyleminin hangi suçları oluşturduğu noktasında Dairemizce yapılan değerlendirme sonucunda çoğunluğun sanığın bu eylemlerinin hakaret, terör örgütünün propagandası ve kamu malına zarar verme suçlarını oluşturduğu kabul edildiği, suça sürüklenen çocuğun bu eyleminin TCK 44. maddesi kapsamında değerlendirilmesi gerektiği düşüncesiyle çoğunluk görüşüne iştirak edilmemiştir.
08.05.2012 günü İMKB Lisesi okul duvarına üç ayrı noktada propaganda amaçlı siyah renkli boyayla yazı yazıldığı tespit edildiği, bu yazı görüntü ve tutanakla tespit edildiği, duvara;
"BAGÖK TİMİ, Biz midyatta yapılan bütün ses bombalı eylemleri üstleniyoruz. Bu eylemleri yapma amacımız önderliğimiz üzerindeki ağırlaştırılmış tecrit ve kürdistan şehitleri anısına yapılmıştır. Okul müdürü ... haddi bil lan şerefsiz." şeklinde tespit edilen yazının suça sürüklenen çocuk ... tarafından yazıldığı mahkemece kabul edildiği,
Fikrî İçtima başlığıyla TCK"nın 44. maddesinde yapılan düzenlemede; "İşlediği bir fiil ile birden fazla farklı suçun oluşmasına sebebiyet veren kişi, bunlardan en ağır cezayı gerektiren suçtan dolayı cezalandırılır." hükmüne yer verildiği,
Kanun koyucu işlediği fiille birden fazla farklı suçu işleyen failin, fiilin tek olması nedeniyle en ağır cezayla cezalandırılmasını yeterli görmüş, bu şekilde "non bis in idem" kuralı gereğince bir fiilden dolayı kişinin birden fazla cezalandırılmasının önüne geçilmesini amaçlamış, "erime sistemi"ni benimsemek suretiyle bu suçlardan en ağır cezayı gerektiren suçtan ceza verilmesiyle yetinilmesini tercih etmiştir. Fikri içtimada, fiil ya da hareketin tek olması, doğal anlamda değil, hukuksal anlamda tekliği ifade etmektedir (CGK 04.11.2014 gün, 733/483, 16.09.2014 gün, 431/377 sayılı kararları).
Yargıtay Ceza Genel Kurulu bu kararlarında sanığın eylemlerinin hukuki anlamda tek bir fiil olduğu, bu fiille birden fazla farklı suçun işlendiği ve bu nedenle TCK 44. maddesinde düzenlenmiş bulunan farklı neviden fikri içtima şartlarının oluştuğu, TCK 44. maddesi uyarınca en ağır cezayı gerektiren suçtan mahkumiyet kararı verilmesi gerektiği sonucuna ulaşmıştır.
Olayımızda suça sürüklenen çocuğun okul duvarına "BAGÖK TİMİ, Biz midyatta yapılan bütün ses bombalı eylemleri üstleniyoruz. Bu eylemleri yapma amacımız önderliğimiz üzerindeki ağırlaştırılmış tecrit ve kürdistan şehitleri anısına yapılmıştır. ..." şeklindeki sprey boyayla yazdığı yazının 3713 sayılı Kanunun 7/2 maddesinde yer alan terör örgütü propagandası suçunu oluşturduğu, aynı zamanda suça sürüklenen çocuğun eylemiyle okul duvarını kirletmesi nedeniyle eyleminin TCK 151/1, 152/2-a maddeleri kapsamında yer alan kamu malına zarar verme suçunu oluşturduğu ve Türk Ceza Kanununun 44. maddesi gereğince fikri içtima kuralları gereğince en ağır suçtan cezalandırılması gerekir. Olayımızda, suça sürüklenen çocuk hakkında kanunda yer alan her iki suçun alt ve üst sınırları dikkate alındığında 3713 sayılı Kanunun 7/2 maddesinde yer alan silahlı terör örgütü propagandasının daha ağır bir suç olduğu ve bu suçtan cezalandırılması gerekirken her iki suçtan da ayrı ayrı cezalandırılması usul ve yasaya aykırıdır.
Kanuni düzenlememizde bu iki suçun da kamu düzenine karşı işlenen bir suç olması ve re"sen soruşturulması gereken suçlardan olması nedeniyle TCK 44. maddesinin uygulanması konusunda Yargıtay uygulamasında bir sorun yoktur. Ancak;
Suça sürüklenen çocuğun yukarıda belirtilen terör örgütü propagandası niteliğindeki yazının devamında "...Okul müdürü ... haddi bil lan şerefsiz." şeklindeki yazının hem kamu görevlisi olan okul müdürü ..."a hakaret niteliğinde olduğu, ..."a hakaret eyleminin okul müdürünün görevinden dolayı yapılıp yapılmamasının önem taşıdığı, eğer kamu görevinden dolayı hakaret söz konusuysa re"sen kovuşturmaya tabii olduğu, aksi durumda kamu görevinden değil de şahsi bir sebepten dolayı hakaret edilmişse bu eylemin de şikayete tabii olduğu, bu durumda suça sürüklenen çocuğun bu eylemi diğer suçlarla birlikte TCK 44. maddesi kapsamında değerlendirilerek fikri içtima kurallarına göre sonuçlandırılması gerekip gerekmediği konusunun hukuki olarak değerlendirilmesi gerekir.
Kanımca; yukarıda yapılan açıklamalar ışığında: suça sürüklenen çocuğun siyah sprey boyayla okul duvarına yazdığı "BAGÖK TİMİ, Biz midyatta yapılan bütün ses bombalı eylemleri üstleniyoruz. Bu eylemleri yapma amacımız önderliğimiz üzerindeki ağırlaştırılmış tecrit ve kürdistan şehitleri anısına yapılmıştır. ... Okul müdürü ... haddi bil lan şerefsiz." hukuki anlamda tek fiilde meydana gelen bir eylem olduğu, dolayısıyla suça sürüklenen çocuk hakkında TCK 44. maddesi gereğince "İşlediği bir fiil ile birden fazla farklı suçun oluşmasına sebebiyet veren kişi, bunlardan en ağır cezayı gerektiren suçtan dolayı cezalandırılır." hükmü gereğince her üç suçtan ayrı ayrı değil, sadece kanuni düzenlememizde en ağır suç olarak düzenlenen "terör örgütü propagandası yapma" suçunu düzenleyen 3713 sayılı Kanunun 7/2 maddesi gereğince cezalandırılması yasal zorunluluk olduğundan kararın bu yönden de bozulması gerekmesi nedeniyle çoğunluk görüşüne katılınmamıştır.

Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


Avukat Web Sitesi