Abaküs Yazılım
4. Daire
Esas No: 1992/54
Karar No: 1992/4250
Karar Tarihi: 08.10.1992

Danıştay 4. Daire 1992/54 Esas 1992/4250 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Mahkeme, davacı kurum adına tahakkuk ettirilen geçici vergi için düzenlenen ödeme emrinin iptal talebi üzerine verilen kararı değerlendirmiştir. Vergi Mahkemesi, ödeme emrinin dayanağı olan kanun maddesinin Anayasa Mahkemesi tarafından iptal edildiğini belirtmiştir. Ancak, işlemin dayanağını teşkil eden Kanun hükmünün iptal kararının davayı konu edilmeden önce yapılan işlemleri etkilemeyeceği ve geriye yürüyemeyeceği hükümlerine değinmiştir. Bu nedenle, mahkeme, ödeme emrinin işlem tarihi itibariyle yürürlükte bulunduğunu ve kesinleşen hukuki durumların yeniden ele alınarak incelenemeyeceğini vurgulamıştır. Mahkeme, Anayasa Mahkemesi kararı da dahil olmak üzere açıklanan nedenlerle Vergi Dairesi temyiz istemini kabul etmiştir. 5422 sayılı Kurumlar Vergisi Kanunu'nun 3505 sayılı Kanunla eklenen mükerrer 40.maddesi incelenmiştir. Maddede, kurumlar vergisi mükelleflerinin cari vergilendirme döneminin kurumlar vergisine mahsup edilmek üzere, Gelir Vergisi Kanunu'nun mükerrer 120.maddesinde belirtilen esaslara göre geçici vergi ödeyecekleri belirtilmektedir. Maddede ayrıca, hayat standardı temel göstergelerinin hesaplamalarında kurum ortak sayısının dikkate alınması gerektiği belirtilmiştir. Ancak, ikinci fıkrası Anayasa Mahkemesi tarafından iptal edilmiştir.

Daire : DÖRDÜNCÜ DAİRE
Karar Yılı : 1992
Karar No : 4250
Esas Yılı : 1992
Esas No : 54
Karar Tarihi : 08/10/992

DAVAYA KONU EDİLMEDEN KESİNLEŞMİŞ İDARİ İŞLEMLERİN UYGULANMASINI SAĞLAMAK ÜZERE TESİS EDİLEN YENİ İŞLEMLER NEDENİYLE AÇILAN DAVALARDA KESİNLEŞMİŞ HUKUKİ DURUMLARIN YENİDEN ELE ALINARAK İNCELENEMİYECEĞİ HK.
Davacı kurum adına tahakkuk ettirilen (kurumlar) geçici vergisinin tahsili amacıyla ödeme emri düzenlenmiştir. Vergi Mahkemesi dava konusu yapılan ödeme emrini, Kurumlar Vergisi Kanununa 3505 sayılı Kanunla eklenen mükerrer 40.maddesinin, Anayasa Mahkemesi'nin 7.11.1989 gün ve 1989/42 sayılı kararıyla iptal edilmiş olduğu, ihtilaf konusu yapılan bir tasarrufun dayandığı olan kanun veya kanun hükmünde kararname hükmünün Anayasa Mahkemesinci iptali halinde ihtilafı çözmek durumunda olan yargı yerinin iptal kararının gözönünde tutmak ve ona uymak zorunda bulunduğu gerekçesiyle iptal etmiştir.
5422 sayılı Kurumlar Vergisi Kanunu'nun 10.12.1988 tarihinde yürürlüğe giren 3505 sayılı Kanunun 21.maddesiyle değişik mükerrer 40.maddesinin birinci fıkrasında, kurumlar vergisi mükelleflerinin cari vergilendirme döneminin kurumlar vergisine mahsup edilmek üzere, Gelir Vergisi Kanunu'nun mükerrer 120.maddesinde belirtilen esaslara göre geçici vergi ödeyecekleri, şu kadar ki, geçici verginin beyanı hakkında, bu Kanunun hükümlerinin uygulanacağı, maddenin ikinci fıkarısında ise, kurumlar vergisi mükelleflerinin ödeyecekleri geçici vergi tutarının, zarar beyan eden kurumlar dahil, Gelir Vergis Kanununa göre birinci sınıf tacirler için uygulanan ve bir önceki yıl gelirlerinin tespitine esas alınan hayat standardı temel gösterge tutarının, kurum ortak sayısı (eshamlı komandit şirketler ve komandite ortaklar hariç) ile çarpılması sonucu bulunacak tutara isabet eden kurumlar vergisinin % 50 sinden az olmayacağı, ortak sayısının 5'i aşması halinde, asgari tutarın hesabında ortak sayısının 5 olarak dikkete alınacağı belirtilmiştir.
Anılan maddenin, ödenecek geçici vergisinin tutarının hesabında hayat standardı temel göstergelerini esas kabul eden ikinci fıkrası hükmü, Anayasa Mahkemesi kararı ile iptal edilmiş, ancak iptal kararının 6.4.1990 gün ve 20484 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak altı ay sonra yürürlüğe gireceği ifade edilmiştir.
2709 sayılı Türkiye Cumhuriyeti Anayasa'sının 153.maddesinin dördüncü fıkrasında, Anayasa Mahkemesinin iptal kararlarının geriye yürüyemeyeceği hükmüne yer verilmiştir. Bu durumda uyuşmazlık konusu vergileme işleminin dayanağı olan kanun hükmünün, tahakkukun 16.5.1989 tarihinde yapılmış ve dava konusu ödeme emrinin de 5.9.1989 tarihinde düzenlenmiş olması karşısında, işlem tarihinde yürürlükte bulunduğundan kuşku duyulamaz. Gerçi Kanunun iptalinden önce tesis edilen işlemler dava konusu edilmişse, işlemin dayanağını teşkil eden Kanun hükmünün Anayasa'ya aykırılığını saptayan iptal kararının, bu davaların sonucu etkimeyeceği kabul edilebilir. Bu etkileme derecesi iptal kararının içeriği ve, iptal edilen kanun hükmünün niteliğine ve görülmekte olan davanın türü ve niteliğine göre değişik ölçülerde olacaktır.
Davacı şirket 1989 takvim yılı kurumlar vergisi beyannamesini kanunda öngörülen sürede vermiş, bu beyanda bildirilen matrah üzerinden 1989 yılı vergisiyle birlikte 1990 yılı geçici vergisi hesaplanıp tahakkuk fişiyle davacı şirkete bildirilmiştir. Bu bildirim herhangi bir itiraz ve davaya konu edilmediği gibi Nisan 1990-Haziran 1990 dönemine ilişkin geçici vergi ödenmiş kalanın vadesinde ödenmemesi üzerine, bu kamu alacağının tahsili için ödeme emri düzenlenip avacı şirkete tebliğ edilmiştir. Davada bu ödeme emrinin iptali talep edilmektedir.6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanunun 55.maddesinde, amme alacağını vadesinde ödemeyenlere 7 gün içinde borçlarını ödemeleri veya bildiriminde bulunmalarının, bir ödeme emriyle tebliğ olunacağı belirtilmiştir. Aynı Kanunun 58.maddesinde, ödeme emrine itiraz yolları belirtilmiş ve itirazın ancak, böyle bir borcu olmadığı veya kısmen ödediği veya zaman aşımına uğradığı iddialarıyla yapılabileceği açıklanmıştır. Bu hükümlere göre, amme alacağının esasına ilişkin iddiaların tahsilat safhasında iddia edilmesine ve incelenmesine olanak bulunmamaktadır. Amme alacağının tahsili safhasında yargı yerince incelenecek olan, yalnızca tahsilata ilişkin idari işlemlerin hukuka uygun olup olmadığı hususudur. İcra edilmekte olan idari işlemdeki hukuka aykırılıklar, buişleme karşı açılmış idari davalarda araştırılıp incelenebilir. Davayı konu edilmeden kesinleşmiş idari işlemlerin uygulanmasını sağlamak üzere tesis edilen yeni işlemler nedeniyle açılan davalarda kesinleşmiş hukuki durumların yeniden ele alınarak incelenmesi mümkün değildir.
Anayasa Mahkemesinin iptal kararı kesinleşnmiş hukuki durumların sonucunu ortadan kaldırmayacağı gibi, bu hususların yeniden ele alınıp incelenmesine de olanak sağlamaz. Anayasa Mahkemesinin söz konusu kararı, vadesinde ödenmeyen kamu alacağı için düzenlenip tebliğ edilen ödeme emrinin iptali talebiyle açılan uyuşmazlık konusu bu davanın çözümünü ve sonucunu etkileyemeyeceğinden, mahkemenin aksi yöndeki gerekçelerle vardığı sonuçta isabet bulunmamaktadır.
Açıklanan nedenlerle Vergi Dairesi temyiz isteminin kabulüne ...Vergi Mahkemesinin … gün ve … sayılı kararının bozulmasına karar verildi.

Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


Avukat Web Sitesi