
Esas No: 1991/771
Karar No: 1992/3571
Karar Tarihi: 13.10.1992
Danıştay 6. Daire 1991/771 Esas 1992/3571 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Davacı, taşınmazının ıslah imar planı ve revizyon planı ile yol güzergahına alınması nedeniyle planların iptalini istedi. Yapılan keşif ve bilirkişi incelemesi sonucu İdare Mahkemesi, planların kamu yararına uygun olduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verdi. Ancak, planlar hazırlanırken kişisel menfaat gözetildiği ve hakkaniyet ilkesine uygun olmadığı belirtildi. Bu nedenle, karar temyiz edildi ve mahkeme kararı bozuldu. Kanun maddeleri açıklanmadı.
Kanun Maddeleri: N/A
Daire : ALTINCI DAİRE
Karar Yılı : 1992
Karar No : 3571
Esas Yılı : 1991
Esas No : 771
Karar Tarihi : 03/10/992
UYUŞMAZLIK KONUSU İMAR PLANI İLE YOL KAVİSLİ BİÇİMDE BELİRLENEREK ÖNCEDEN YOL DIŞINDA KALAN DAVACI BİNASI YANINDAKİ BİNALARIN YOL GÜZERGAHINA ALINMASINDA KİŞİSEL MENFAAT GÖZETİLDİĞİ ANLAŞILDIĞINDAN, MAHKEMECE BİLİRKİŞİ RAPORLARI GÖZÖNÜNDE BULUNDURULARAK DAVANIN REDDİNE KARAR VERİLMESİNDE İSABET GÖRÜLMEDİĞİ HK.
Dava, davacıya ait yapıyı yol güzergahında bırakan ıslah imar planı ve revizyon planının iptali isteğiyle açılmış, İdare Mahkemesince, yaptırılan keşif ve bilirkişi incelemesi sonucu düzenlenen raporda; yerleşik bir dokuda imar planı yapılırken, planlama ilkesi olarak öncelikle çevredeki yapılaşmaların konumu, yapı kalitesi ve boş alanların değerlendirileceği, bunun yanında yolların eğimlerini belirlemesi nedeniyle arazinin topoğrafik yapısının önemli bir tasarım ölçütü olduğu, dava konusu imar planı ile bir önceki plan arasında topoğrafik yapıya uyum açısından bir planın diğerine göre daha iyi olduğunu söylemenin mümkün olmadığı, her ikisinin de araziye uyum açısından dava konusu bölümde başarılı olduğu, dava konusu planla yolun güneybatısındaki üç katlı binanın korunduğu, yol güzergahının buna göre saptandığı, böylece davacı taşınmazının yol içinde kaldığı, ulaşım planlaması açısından dava konusu yol güzergahı ile eski plandaki yol güzergahının planlama ilkelerine aykırılığı bulunmadığı, birinin diğerine nazaran bir avantajı, açık seçik bir üstünlüğü olmadığı, doğan ikie seçenekten sonra idarece tercihin dava konusu imar planındaki gibi kullanılmasında planlama ilkelerine ve kamu yararına aykırılık olmadığı belirtilmiş, sözkonusu rapora davacı tarafından yapılan itiraz üzerine idarece tercih hakkı kullanılırken hakkaniyet ilkesi açısından doğru ve uygun bir karar verilip verilmediği, korunan tek yapının, yol güzergahında kalan 3 ayrı yapıya üstünlüğü olup olmadığı hususlarının saptanabilmesi için yeniden bilirkişi incelemesi yaptırılması sonucu düzenlenen raporda da; dava konusu yolun güneybatısında yer alan üç katlı binanın gerek 30.7.1981 günlü imar planında gerekse 5.12.1985 günlü imar ıslah planında yol gösdesi dışında kaldığı, korunan binanın üç katlı bina olmayıp güneydeki tek katlı betonarme karkas bina olduğu, dava konusu binanın ise 30.7.1981 günlü imar planında yol gövdesi dışında 5.12.1985 günlü imar ıslah planında ise yol gövdesinin kaladığı, korunan bina ile yolda kalan binaların ekonomik değerlerinin birbirine yakın olduğu, bina ömürleri açısından incelendiğinde korunan binanın yol gövdesinde kalan binalara nazaran daha uzun ömürlü olacağı görüş ve kanaatine varıldığı belirtilmiş olup dava dosyasındaki bilgi ve belgeler ile bilirkişi raporlarının birlikte incleenmesi sonucunda, dava konusu imar ıslah planının davacının taşınmazı ile ilgili bölümünün planlama ilkelerine, şehircilik esaslarına ve kamu yararına aykırı olmadığı sonucuna varıldığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, bu karar davacı tarafından temyiz edilmiştir.
30.7.1981 onay tarihli imar planında davacının ve bitişiğindeki iki komşusunun evleri yol dışında kalmakta iken ıslah imar planı ile revizyon imar planında yola çıplak gözle dahi görülebilecek şekilde kavis çizdirilerek davacı ve iki komşusunun taşınmazlarının yol gövdesinde bırakıldığı, daha önce yol gövdesinde kalan tek katlı yapının korunarak yol gövdesinden çıkarıldığı, korunan binanın yol gövdesinde kalan binalara üstün bir tarafı bulunmadığı, üstelik tek başına korunurken, üç kişiye ait ikisi ikii katlı birisi tek katlı üç binanın yol gövdesinde bırakıldığı anlaşılmakta olup bu durum planlar hazırlanırken kişisel menfaatin gözetilerek tercih hakkının ve nasafete kurallarına uygun kullanılmadığını göstermektedir.
Açıklanan nedenle, davanın reddi yolundaki temyize konu ....İdare Mahkemesinin ... günlü K:... sayılı kararında isabet görülmediğinden bozulmasına karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.
