Abaküs Yazılım
4. Daire
Esas No: 1982/1069
Karar No: 1992/4462
Karar Tarihi: 19.10.1992

Danıştay 4. Daire 1982/1069 Esas 1992/4462 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Davacı, nakliyecilik yaptığı işyerinde her nakil vasıtasının ayrı birer işyeri niteliğinde olduğu gerekçesiyle hayat standardı uygulamasının yasaya uygun olduğunu iddia ederek, vergi tahakkuklarına itiraz etti. Vergi Mahkemesi, her nakil vasıtasının ayrı birer işyeri sayılamayacağına ve hayat standardı uygulamasının yasaya uygun olduğuna karar verdi. Ancak Yargıtay, kanunları inceleyerek her nakil vasıtasının ayrı birer işyeri olarak kabul edilemeyeceğini ve hayat standardı uygulamasında yasaya uygunluk bulunmadığını belirterek, Vergi Mahkemesi'nin kararının bozulması gerektiğini hükmetti.
Gelir Vergisi Kanunu'na eklenen geçici 35. maddeyle, aynı veya ayrı neviden birden fazla işyerinde ticari faaliyette bulunan mükelleflerin temel gösterge tutarlarının, birden sonraki her bir işyeri için % 50 oranında arttırılarak uygulanacağı öngörülmüştür. Vergi Usul Kanunu'nun 156. maddesi ise, ticari, sinai, zirai veya mesleki faaliyette işyeri olarak kabul edilebilecek yerleri tanımlamaktadır. Buna göre, hayat standardı uygulamasında vergi kanunlarına uygunluk sağlanması gerekmektedir.

Daire : DÖRDÜNCÜ DAİRE
Karar Yılı : 1992
Karar No : 4462
Esas Yılı : 1992
Esas No : 1069
Karar Tarihi : 19/10/992

İŞLETMENİN AKTİFİNDE KAYITLI HERBİR ULAŞIM ARACININ, HAYAT STANDARDI UYGULANMASINDA AYRI BİRER İŞYERİ OLARAK KABUL EDİLEMİYECEĞİ HK.
Davacı, ihtirazi kayıtla verdiği 1990 yılı beyannamesi üzerinden hayat standardı uygulanmak suretiyle tahakkuk ettirilen gelir vergisi ve geçici verginin terkini dileğiyle mahkemeye başvurmuştur. Vergi Mahkemesi kararıyla Gelir Vergisi Kanunu'nun kümerrer 116 ncı maddesinde, hayat standardı uygulamasında aynı veya ayrı neviden her bir işyeri için, temel gösterge tutarlarının % 50 oranında arttırılarak uygulanacağının belirtildiği, Vergi Usul Kanunu'nun 156 ncı maddesinde ise işyeri tanımının yapıldığı, bu hükümler çerçevesinde olay incelendiğinde, nakliyecilik yapan davacının bu faaliyette kullandığı her nakil vasıtasının ayrı birer işyeri niteliğinde bulunduğu, dolayısıyle her araç ayrı bir işyeri sayılmak suretiyle hayat standardı uygulanmasında yasaya aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar vermiştir.
Uyuşmazlık, adi ortaklık halinde kum, çakıl harfiyat ve nakliyesiyle uğraşan davacı adına, işletmenin aktifinde kayıtlı nakil vasıtalarının her birinin ayrı birer işyeri kabul edilerek hayat standardı temel göstergelerinin birden sonraki her bir işyeri için % 50 oranında artırılarak uygulanmasından kaynaklanmıştır.
Gelir Vergisi Kanununa 3689 sayılı Kanunla eklenen geçici 35. maddede; aynı veya ayrı neviden birden fazla işyerinde ticari faaliyette bulunan mükelleflerin temel gösterge tutarlarının, birden sonraki her bir işyeri için % 50 oranında arttırılarak uygulanacağı öngörülmüş, Vergi Usul Kanunu'nun 156. maddesinde ise; ticari, sinai, zirai veya mesleki faaliyette işyeri, mağaza, yazıhane, idarehane, muayenehane, imalathane, şube, depo, otel, kahvehane, eğlence ve spor yerleri, tarla, bağ, bahçe, çiftlik, hayvancılık tesisleri, dalyan ve voli mahalleri, madenler, taş ocakları, inşaat şantiyeleri, vapur büfeleri gibi ticari, sınai, zirai veya mesleki bir faaliyetin icrasına tahsis edilen veya bu faaliyetlerde kullanılan yer olarak tanımlanmıştır. Aynı Kanunun 5. maddesinin 2365 sayılı Kanunun 2. maddesiyle değişen fıkrasında da; Gelir Vergisi mükelleflerinin ve sermaye şirketlerinin, her yıl Mayıs ayının son gününe kadara vergi tarhına esas olan kazanç tutarları ile bunlara isabet eden vergi miktarlarını gösteren levhayı merkezlerine, şubelerine, satış mağazalarına, iş sahipleri ile mükellefler tarafından kolayca okunup görülecek şekilde asmak zorunda oldukları belirtilmiştir.
Bu hükümlerden ticari, sınai, zirai veya mesleki faaliyetin icrasına tahsis edilen bir yerin işyeri olarak kabul edilebilmesi için, bu yerin kanunda tanım ve anlamı verilen niteliklere sahip olması ve müşterilere mal teslimi yapılan, hizmet ifa edilen bir yer olması, faaliyetin icrası yönünden ayrı ve bağımsız niteliklere sahip olmasının gerekli olduğu anlaşılmaktadır.
Buna göre kum-çakıl harfiyat ve nakliyesi işiyle uğraşan adi ortaklığın aktifinde kayıtlı bulunan ve söz konusu faaliyetin sürdürülebilmesi için ticari açıdan gerekli açık olan nakil vasıtalarının her birinin ayrı birer işyeri olarak kabul edilmesi mümkün değildir. Bu itibarla hayat standardı uygulamasının Maliye ve Gümrük Bakanlığına usul ve esaslar hakkında düzenleme yetkisi verilmiş olması, kanunda belirtilen hususlarda kanunun belirlendiği ilke ve amaçları aşan düzenlemeler yapılmasına olanak vermez. Esasen hayat standardı uygulaması kanuni ölçülere göre vergilemeyi öngörmektedir. Verginin kanunla konulacağına ilişkin Anayasa kuralı karşısında, Bakanlığın düzenlemesiyle mükelleflere kanunda öngörülenin üzerinde vergi yükü tahmili de mümkün değildir.
Bu itibarla, Genel Tebliğ hükümlerine dayanılarak işletmenin aktifinde kayıtlı nakil vasıtalarının her birinin ayrı birer işyeri olarak kabulü suretiyle hayat standardı uygulamasında yasaya uygunluk bulunmadığından, bu görüşle tahakkuk ettirilen vergilerin terkini dileğiyle açılan davanın reddi yolundaki mahkeme kararında isabet görülmemiştir.
Açıklanan nedenlerle Vergi Mahkemesinin kararının bozulmasına karar verildi.





Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


Avukat Web Sitesi