23. Hukuk Dairesi 2015/9076 E. , 2016/2044 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
Taraflar arasındaki sıra cetveline itiraz davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
- K A R A R -
Davacı vekili, müvekkilinin... 19. İcra Müdürlüğü"nün 2008/17525 E., 2008/17698 E. ve 2009/70 E. sayılı dosyalarında alacaklı bulunduğunu, sıra cetvelinde müvekkilinden önce gelen diğer alacaklıların ise danışıklı olduğunu, alacaklarının ve miktarlarının araştırılması gerektiğini ileri sürerek, sıra cetvelinin iptalini ve ödemenin müvekkiline yapılmasını talep ve dava etmiştir.
Davalı ... ve ... vekilleri, düzenlenen sıra cetvelinde, satış bedelinin müvekkillerinden ... ile... Dairesi Müdürlüğü arasında usul ve yasaya uygun olarak garameten paylaştırıldığını, kendisine pay ayrılmayan diğer müvekkili ..."a husumet yöneltilmeyeceğini, öte yandan, müvekkillerinin alacağının dayanağı olan çeklerin hem vade tarihlerinin, hem de icra takip tarihlerinin, davacının icra takip tarihinden önce olduğunu savunarak, davanın reddini istemiştir.
Davalı... Geliştirme Vakfı vekili, müvekkilinin alacağının gerçek bir alacak borç ilişkisine dayalı olduğunu savunarak, davanın reddini istemiştir.
Davalı... Başkanlığı vekili, dava dışı ..."nin vergi borçları nedeniyle, kanuni temsilcisinin taşınmazları üzerine haciz uygulandığını, bedeli paylaşıma konu taşınmazın satışı üzerine düzenlenen sıra cetvelinde müvekkiline garameten pay ayrıldığını, sıra cetvelinin usul ve yasaya uygun olduğunu savunarak, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, iddia, savunma, benimsenen bilirkişi raporu ve dosya kapsamına göre, davalılar ..., ... ve ... Geliştirme Vakfı"nın, bedeli paylaşıma konu taşınmazın sahibi borçlu hakkında, davacıdan önce icra takibi başlattıkları ve taşınmaza haciz uygulattıkları, davacının ise, takibine dayanak yaptığı bonoların, davalıların takibinden önceye ait ticari ilişkiden doğduğunu ve bu kapsamda temel alacak borç ilişkisinin daha eskiye dayalı olduğunu iddia etmediği, bu itibarla, anılan davalıların alacağının muvazaalı olduğunun kabulüne olanak bulunmadığı, sıra cetvelinde davacıdan sonra 12. sırada yer alan davalı...ine dava açılmasında da hukuki yarar bulunmadığı gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir.
Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacı vekilinin, davalı ... hakkında verilen hükme yönelik tüm, diğer davalılar hakkında verilen hükme yönelik aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
2- Dava, muvazaa nedenine dayalı sıra cetveline itiraz istemine ilişkindir.
Dava tarihi itibariyle yürürlükte olan 6762 sayılı TTK"nın 4. maddesi uyarınca bu hükümde sayılan mutlak ticari davaların yanısıra "Her iki tarafın da ticari işletmesi ile ilgili hususlardan doğan hukuk davaları ticari dava sayılır." hükmü ile de nispi ticari davaya ilişkin de düzenleme yapılmış olup, buna göre tarafların her ikisinin de tacir olması ve uyuşmazlık konusu işin tarafların ticari işletmesi ile ilgili olması gerekir.
İİK"nın 142/1. maddesinde, "Cetvel suretinin tebliğinden yedi gün içinde her alacaklı takibin icra edildiği mahal mahkemesinde alakadarlar aleyhine dava etmek suretiyle cetvel mündericatına itiraz edebilir." hükmü düzenlenmiştir. Bu hükümde yer alan "alakadarlar" ifadesi, sıra cetvelinde kendisine pay ayrılan ve dava sonucunda etkilenecek olan alacaklıları ifade eder. Bu hükümde belirtilen mahal mahkemesinin hangi mahkeme olduğu konusunda bir açıklık bulunmamakla birlikte İİK"nın 235/1. maddesindeki gibi kayıt kabul ve 154/3. maddesindeki gibi iflas davaları için ticaret mahkemelerinin görevli olduğu yolundaki açık bir düzenleme bulunmadığından bu mahkemenin davanın açıldığı tarih itibariyle yürürlükte olan HUMK"nın 1 ve 8. madde hükümlerindeki parasal sınıra göre Asliye ya da Sulh Hukuk Mahkemesi olduğunun kabulü gerekir. Dairemizin 04.06.2013 tarih ve 3440 E., 3763 K; 17.06.2013 tarih ve 2990 E., 4139 K; 15.09.2014 tarih ve 2019 E., 5643 K. sayılı ilamları da bu yöndedir.
Dava, 6102 sayılı TTK"nın yürürlüğe girdiği 01.07.2012 tarihinden önce 23.08.2011 tarihinde açılmış olup, davalı tarafça iş bölümü itirazında bulunulmadığından, davaya asliye ticaret mahkemesince bakılmasında bir usulsüzlük bulunmadığı anlaşılmıştır.
İİK"nın 142/1. maddesi hükmünde yer alan "alakadarlar" ifadesi, kendisine pay ayrılan alacaklıları ifade eder. Somut olayda, sıra cetvelinde, davalılar... ve ..."a pay ayrılmadığı anlaşıldığından, davacının adı geçen davalılara yönelik itirazında hukuki yararı bulunmamaktadır. Bu durumda, bu davalılara yönelik davanın HMK"nın 114/1-h ve 115/2. maddeleri uyarınca dava şartı noksanlığından usulden reddine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde, hüküm kurulması doğru olmamıştır.
Öte yandan, dava konusu sıra cetvelinde 6183 sayılı yasanın 21/1. maddesine dayalı olarak ilk hacze iştirak eden davalı ... Başkanlığı"na (...) pay ayrıldığından, davacının adı geçen davalıya yönelik dava açmakta hukuki yararı mevcut olup, mahkemenin aksi yöndeki gerekçesinde isabet bulunmamaktadır. Ancak, adı geçen davalının alacağı vergi alacağı olup, bu alacağın muvazaalı olarak oluşturulduğu kabul edilemeyeceğinden, davalı... hakkında açılan davanın bu nedenle reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı gerekçeyle reddine karar verilmesi de isabetsiz olmuştur.
Ne var ki, karar sonucu itibariyle doğru olduğundan, hükmün, HUMK"nın 438/son maddesi uyarınca gerekçesi kısmen değiştirilerek ve hüküm fıkrasında yapılan yanlışlığın düzeltilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, HUMK"nın 438/7.maddesi uyarınca, aşağıda yazılı olduğu şekilde düzeltilerek onanmasına karar vermek gerekmişir.
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin, davalı ... hakkında verilen hükme yönelik tüm, diğer davalılar hakkında verilen hükme yönelik diğer temyiz itirazlarının reddine, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, ... dışındaki diğer davalılara yönelik diğer temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün gerekçesi kısmen değiştirilerek ve hüküm fıkrasının 1. bendi çıkarılarak yerine 1. bent olarak "Davalılar ...ve ..."a hakkında açılan davanın HMK"nın 114/1-h ve 115/2. maddesi uyarınca usulden, diğer davalılar hakkında açılan davanın esastan reddine" ibaresinin yazılması suretiyle, hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, fazla yatırılan onama harcının istek halinde iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 31.03.2016 tarihinde oybirliği ile karar verildi.