4. Ceza Dairesi 2016/11700 E. , 2020/10945 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Silahla tehdit
HÜKÜM : Mahkumiyet
Yerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre dosya görüşüldü:
Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede başkaca nedenler yerinde görülmemiştir.
Ancak;
1-Sanığın aşamalarda suçlamayı kabul etmemesi, tanıklardan ..."ın sanığın tehdit eylemini duymadığını belirtmesi, müştekinin kardeşi olan tanık ..." nin ise sanığın tehdit eylemini doğrulaması karşısında; tanıkların beyanları arasında bulunan çelişki giderilip tartışılmadan ve tanık Hayrettin"in beyanına ne suretle itibar edilmediği açıklanmadan yetersiz gerekçe ile hüküm kurulması,
2-Kabule göre ise;
a-Sanığın, olay günü rahatsız olan oğlunu hasteneye götürürken müştekinin kendisine yol vermediğini, daha sonra ise yanına gelerek küfürler ettiğini savunması karşısında, yerinde görülmeyen gerekçe ile sanık hakkında TCK"nın 29. maddesi uyarınca haksız tahrik hükmünün uygulanmamasına karar verilmesi,
b-Müşteki ile kardeşi tanık..."in, olay günü sanığın bıçak alarak müştekiye saldırdığını ancak araya girenlerin sanığı engellediklerini iddia etmeleri karşısında; sanığın eyleminin TCK" nın 86/2-3,e, 35. maddelerinde düzenlenen yaralamaya teşebbüs suçunu oluşturup oluşturmayacağının tartışılmaması,
c-Bozma ilamının 2-b bendine uyularak yapılacak tartışma neticesinde sanığın eyleminin silahla yaralamaya teşebbüs suçunu oluşturduğuna kanaat getirilmesi halinde ise;
17.10.2019 gün ve 7188 sayılı Yasa"nın 24. maddesi ile 5271 sayılı CMK"nın 251. maddesinde "Basit Yargılama Usulü"ne ilişkin düzenleme getirilmiş ve 252. maddesinde de verilecek kararla ilgili özel yasa yolu (itiraz) getirilmiştir.
Ancak bu düzenlemenin uygulanmasıyla ilgili olarak, 7188 sayılı Yasa"nın 31. maddesiyle, 5271 sayılı CMK"na geçici madde 5"in (d) bendinde; "01.01.2020 tarihi itibariyle kovuşturma evresine geçilmiş, hükme bağlanmış veya kesinleşmiş dosyalarla seri muhakeme usulü ile basit yargılama usulü uygulanmaz" düzenlemesi getirilmiştir.
Konuyu somut norm denetimi yoluyla inceleyen AYM, (25.06.2020, 2020/16, 2020/33; R.G. 19.08.2020, Sayı:31218), sözü geçen geçici madde 5/d" deki düzenlemedeki, "kovuşturma evresine geçilmiş" ibaresinin aynı bentte yer alan, "basit yargılama usulü" yönünden Anayasa"nın 38 nci maddesine aykırı görerek iptaline karar vermiştir.
AYM kararında, hükme bağlanmış dosyalarla ilgili iptale karar verilmemiş ise de; hükme bağlanmış dosyalarla ilgili olarak kovuşturma evresi kesinleşmeye kadar devam ettiği için (5271, m.2/1-f), temyiz incelemesi devam eden dosyalar bakımından da lehe düzenleme getirilmesi ve mahkumiyet hükmü verildiği takdirde sonuç cezadan dörtte bir indirim öngörülmesi nedeniyle (5271, m.251/3), yeniden değerlendirme yapılması gerekir.
AYM"nin bu iptal kararında; sanık lehine getirilen, yeni düzenlemenin, geçici maddesiyle "kovuşturma evresine geçilmiş" dosyalar bakımından uygulanması gerektiğine işaret edildiğinden, temyiz incelemesi yapılan ve 5271 sayılı CMK"nın 251/1. maddesi kapsamına giren suçlar yönünden; Anayasa"nın 38"inci maddesi ile 5237 sayılı TCK"nın 7 ve 5271 sayılı CMK"nın 251 vd. maddesi gereğince yeniden değerlendirme yapılması zorunluluğu,
d- TCK"nın 53/1-b maddesinin, Anayasa Mahkemesi"nin 08/10/2015 tarih ve 2014/140 esas, 2015/85 sayılı kararı ile iptal edilmiş olması nedeniyle bu hususun gözetilmesi zorunluluğu,
Bozmayı gerektirmiş, sanık ..."nun temyiz nedenleri yerinde görüldüğünden HÜKMÜN, 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine, 08/10/2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.