15. Ceza Dairesi 2017/4302 E. , 2019/6447 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Nitelikli dolandırıcılık, resmi belgede sahtecilik
HÜKÜM : 1-Sanık ... hakkında her iki suçtan beraat
2-Sanık ... hakkında TCK"nın 158/1-f-son, 62, 52, 53. maddeleri gereğince mahkumiyet
Nitelikli dolandırıcılık suçundan sanık ..."ın mahkumiyetine ilişkin hüküm sanık ... tarafından; nitelikli dolandırıcılık ve resmi belgede sahtecilik suçlarından sanık ..."ın beraatine ilişkin hükümler katılanlar vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
... Tarım Ürünleri Ltd Şti isimli firmada sigortalı olarak çalışan sanık ..."ın çek keşide etmeye yetkili olmamasına rağmen kendisini şirketin yetkilisi olarak tanıtıp katılanlardan satın aldığı sebze ve meyve karşılığında suça konu Ziraat Bankası Yenihal Antalya Şubesindeki ... Tarım İthalat İhracat Orman Ürünleri Ltd Şti."nin hesabına tanımlı, 05.07.2011 keşide tarihli, 13.000 TL bedelli çeki verdiği, katılanlar tarafından çekin bankaya ibrazında banka görevlileri tarafından imza kontrolünde çekte bulunan keşideci imzasının çek hesabı sahibine ve yetkilisine ait olmadığı anlaşıldığı, bu şekilde sanıkların üzerlerine atılı suçları işlediklerinin iddia edildiği olayda;
Sanık ... ile diğer sanık ..."in ortak şirket kurarak meyve sebze alım satımı yaptıkları, şirket yetkilisinin sanık ... olduğu, şirket adına açılan çek hesabı sahibinin de sanık ... olduğu, sanık ..."nin katılanlardan alınan meyve sebze karşılığında suça konu çeki kendisinin imzalayıp katılanlara verdiği, savunmasında diğer sanık ... ile ortak iş yaptıklarını, çek imzalama yetkisinin bulunmadığını ancak suça konu çeki diğer sanık ..."in bilgisi ve rızası dahilinde imzalayıp katılanlara verdiğini, bu şekilde daha önce de 8 adet çek imzaladığını, bunların 7 tanesinin ödendiğini sadece bu çekin ödenmediğini belirtmesi ayrıca katılanların yanında çalışan tanık ..."nın 07.10.2011 tarihli soruşturma aşamasındaki beyanında sanıklara daha önceden verilen mal karşılığında katılanların talimatıyla sonraki tarihlerde sanık ..."nin yanına tahsilat için gittiğini, peşin para olmaması nedeniyle katılanların rızasıyla söz konusu çeki aldığını, çeki sanık ..."nin imzalamasına rağmen diğer sanık ..."in kaşesini kullandığını gördüğünü beyan etmesi karşısında, Yargıtay Ceza Genel Kurulu’nun 30.03.1992 gün ve 80/98 sayılı kararında da vurgulandığı üzere, hesap sahibinin önceden verdiği açık ya da örtülü rıza üzerine onun imzasını taklit ederek kullanan failde zarar verme bilinci bulunmayacağından, kastın varlığının ileri sürülemeyeceği, bu rızaya dayanarak başkasının imzasını atan kimsede suç kastının varlığının kabul edilemeyeceği ve ayrıntıları Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 03/03/1998 tarih ve 6/ 8-69 E. K. sayılı kararında da açıklandığı üzere, önceden doğmuş bir borç için hileli davranışlarda bulunulması halinde, zarar veya borç kandırıcı nitelikte davranışlar sonucu doğmayacağından dolandırıcılık suçunun unsurları itibariyle oluşmayacağı hususları birlikte değerlendirildiğinde; gerçeğin kuşkuya yer verilmeyecek şekilde açığa çıkarılabilmesi amacıyla, öncelikle şirket tarafından mali işlerin yürütülmesi ya da çek keşide edilmesi konusunda şirket yetkilileri tarafından sözlü ya da yazılı olarak yetki verilip verilmediğinin belirlenmesi, açık ya da zımni olarak verilen böyle bir yetkinin bulunmaması halinde çekin ödenmemesi nedeniyle başlatılan icra takip dosyası getirtilerek itiraz edilip edilmediğinin tespit edilmesi, ayrıca sanık tarafından gerek katılan tarafa gerekse de diğer üçüncü kişilere, bu şekilde düzenlenip verilen çeklerin şirket tarafından ödenip ödenmediği, dolayısıyla zımni rızanın bulunup bulunmadığı hususlarının araştırılması, katılanlar ve tanık ..."nın beyanları alınarak suça konu çekin malların tesliminden sonra verilip verilmediğinin açıkça sorulması, sonucuna göre sanıkların hukuki durumunun tayin ve takdiri gerekirken eksik incelemeyle yazılı şekilde karar verilmesi,
Kanuna aykırı olup, sanık ... ve katılanlar vekilinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde görüldüğünden, 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca hükmün BOZULMASINA, 28/05/2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.