Abaküs Yazılım
9. Hukuk Dairesi
Esas No: 2014/32525
Karar No: 2016/5610
Karar Tarihi: 10.03.2016

Yargıtay 9. Hukuk Dairesi 2014/32525 Esas 2016/5610 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Davacı, işveren tarafından haksız olarak sözleşmesinin feshedildiğini, sigorta primleri ödenmediğini ve kıdem, ihbar tazminatı ile izin ücreti ve ücret alacaklarını talep etmiştir. Mahkeme, işveren ile davacı arasında hizmet sözleşmesi olduğunu kabul etmiş, iş sözleşmesinin haksız olarak feshedildiğini ve izin ücretlerinin ödenmediğini belirleyerek diğer talepleri kısmen kabul etmiştir. Fazla çalışma ücreti talebi ise reddedilmiştir. Ancak davalı, kararın derdestlik itirazının değerlendirilmeden verildiğini ve tanık beyanlarının usule aykırı şekilde hükme esas alındığını iddia ederek temyiz etmiştir. Yargıtay ise derdestlik itirazının kabul edilmesi gerektiğini ve tanık beyanlarının hükme esas alınmasının usule aykırı olduğunu belirterek kararı bozmuştur.
Kanun maddeleri: 1086 Sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu.
9. Hukuk Dairesi         2014/32525 E.  ,  2016/5610 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :İŞ MAHKEMESİ

    Y A R G I T A Y K A R A R I

    A) Davacı Talebinin Özeti:
    Davacı vekili 17/02/2010 tarihinde açılan asıl davada, davacının 1992 yılında emekli olduğunu, 01/01/1993 yılında davalı şirkete ait işyerinde çalışmaya başladığını, davacının tıbbi tanıtım ve halkla ilişkiler görevlisi olarak çalıştığını, davacının bu görevini yerine getirebilmesi için işveren tarafından kartvizit bastırıldığını, noterden vekaletnameler çıkartıldığını, davacının ücretinin net 1.500 TL olduğunu, davacının düzenli bir şekilde aylık 400 TL prim aldığını, yemek ve yol giderlerinin işveren tarafından karşılandığını, iş sözleşmesinin 30/07/2008 tarihinde işveren tarafından haksız olarak feshedildiğini, iş sözleşmesinin feshinden sonra işveren tarafından davacının sigorta kaydının yaptırılmadığını, sigorta primlerinin ödenmediğini öğrendiklerini ileri sürerek, kıdem ve ihbar tazminatı ile izin ücreti, ücret ve fazla çalışma ücreti alacaklarını talep etmiştir.
    Davacı vekili 01/06/2011 tarihinde açılan ve asıl dava ile birleştirilen davada, asıl davadaki iddialarını yineleyerek, kıdem ve ihbar tazminatı ile izin ücreti ve ücret alacaklarını talep etmiştir.
    B) Davalı Cevabının Özeti:
    Davalı vekili asıl davaya karşı mahkemeye sunduğu cevap dilekçesinde, taraflar arasında bir hizmet ilişkisinin bulunmadığını, davacının davalı şirketin işçisi olmadığını, davacının davalı şirket yetkililerine giderek, hemşehrileri olduğunu, emekli olduğunu, zaman zaman paraya sıkıştığını, firmalar için dönem dönem broşür vs. dağıtımı ile muamelecilik yaptığını, bunların karşılığında ek gelir elde ettiğini, davalı şirket içinde ihtiyaç olması durumunda aynı işleri yapabileceğini, bu işleri üniversite öğrencilerini organize ederek yaptığını beyan ederek iş talebinde bulunduğunu, davacının davalı şirkette sürekli bir çalışmasının olmadığını, davacıya niteliksiz götürü işler verildiğini, şirket yetkililerinin davacıya zaman zaman dağıtım ve muamele işlerinin olduğunu, bu gibi durumlarda iş verilebileceğini söylediklerini, taraflar arasındaki ilişkinin hiçbir zaman işçi işveren ilişkisi olmadığını, davacının bazen altı yedi ay hiç çalışmadığını, bazen de ayda iki üç kez çalıştığını, davacıya çalışması karşılığı hak kazandığı tüm ücretlerin hemen ödendiğini, davacının işverenden para koparabilmek için eldeki davayı açtığını savunarak, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
    Davalı vekili asıl dava ile birleşen davaya karşı süresinde cevap dilekçesi sunmuştur. İş bu cevap dilekçesinde, davacının dava sebepleri, dava konusu ve tarafları aynı olan başka bir dava açtığını, o davanın halen derdest olduğunu, derdestlik nedeniyle davanın reddine karar verilmesi gerektiğini savunmuştur.
    C) Yerel Mahkeme Kararının Özeti ve Yargılama Süreci:
    Mahkemece, toplanan kanıtlar ve bilirkişi raporuna dayanılarak, dosyaya davacı tarafından sunulan broşürde işyerinin oluşum ve kurulum aşamasında çalışanlar arasında davacının adının da yer aldığı, davacıya işyeri dışında şirket adına işlemler yapabilmek amacıyla vekaletname verildiği, işveren tarafından 26/12/2007 tarihinde davacının da adının geçtiği performanstaki gecikmeler nedeniyle yazılı bir ihtar verildiği, söz konusu belge örnekleri ve tanık beyanları bir bütün olarak değerlendirildiğinde, taraflar arasında hizmet sözleşmesinin bulunduğunun anlaşıldığı, tanıtım amacıyla zaman zaman broşür dağıtma ve muamelecilik işlemleri yapan bir kişinin bu şekilde ihtarnameye konu işlemleri geciktirdiğinden bahisle uyarılmasının hayatın olağan akışına aykırı olduğu, davacının davalı yanında hizmet sözleşmesine istinaden çalıştığının kabulü gerektiği, iş sözleşmesinin işveren tarafından haksız olarak feshedildiği, davacının yıllık izinlerini kullanmadığı, izin ücretlerinin de işveren tarafından ödenmediği gerekçesiyle, asıl ve birleşen davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. Bu bağlamda, fazla çalışma ücreti talebi reddedilmiş, diğer talepler ise rapor doğrultusunda kabul ya da kısmen kabul edilmiştir.
    D) Temyiz:
    Kararı davalı temyiz etmiştir.
    E) Gerekçe:
    Gerek asıl dava gerekse asıl dava ile birleştirilen dava, 1086 sayılı HUMK döneminde açılmıştır. Asıl davadaki talepler ile birleşen davaki talepler fazla çalışma ücreti dışında aynıdır. Birleşen davada, davalı süresinde ve açıkça derdestlik itirazında bulunmuştur. Birleşen dava ile asıl davanın dava sebepleri, dava konusu ve tarafları aynı olup birleşen davanın ek dava olarak kabulü mümkün değildir.
    Derdestlik itirazının ileri sürüldüğü davanın, davalının derdestlik itirazı değerlendirilmeden asıl dava ile birleştirilmesi, birleşen davada ıslahın derdestlik itirazından sonra yapılmış olmasına rağmen bir ara kararla derdestlik itirazının reddine karar verilmesi, bir davada bir kez tanık listesi verilebilir kuralını bertaraf etmek maksadıyla açıldığı açıkça anlaşılan birleşen davada dinlenen tanık beyanlarının asıl davada hükme esas alınması açıkça usule aykırıdır.
    Bu nedenle, birleşen davanın derdestlik nedeniyle reddedilmesi, asıl davanın ise kendi içindeki deliller ile değerlendirilerek sonuçlandırılması gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
    F) Sonuç:
    Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebepten dolayı BOZULMASINA, bozma sebebine göre sair temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 10/03/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.


    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi