9. Hukuk Dairesi 2014/31435 E. , 2016/5566 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İŞ MAHKEMESİ
Y A R G I T A Y K A R A R I
A) Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili; müvekkilinin davalı ... Tic AŞ ile yaptığı iş sözleşmesi ile diğer davalı ... AŞ.ye ait çeşitli lokasyonlarda Mayıs 2006/Aralık 2011 ayı sonu arası otopark görevlisi olarak haftanın 6 gün 8:00-19:00 saatleri arasında çalıştığını, ara dinlenme yapmadığını, ek işlere gittiğinde fazla mesai ücretinin verilmediğini, yıllık izlerinin kullandırılmadığını, dini bayramlarda birer gün dışında genel tatillerde çalıştığını, davalı İspak yetkililerinden talimat aldığını ve onların yönetimi altında çalıştığını, muvazaalı olarak her yıl sözleşme yapıldığını, en son ücretinin 1.232,94 TL olduğunu, 10/01/2012 tarihli noter ihtarnamesi ile iş sözleşmesine haksız olarak son verildiğini ileri sürerek; kıdem ve ihbar tazminatları ile fazla çalışma, genel tatil ve yıllık izin ücreti alacaklarının davalılardan tahsiline karar verilmeisni talep ve dava etmiştir.
B) Davalılar vekilleri Cevaplarında Özetle:
Davalı ... Tic AŞ vekili; davacının, İspark projesinde park görevlisi olarak çeşitli lokasyonlarda çalıştığını, yapılan denetimlerde ahlak ve iyi niyet kurallarına uymadığının tespit edildiğini, işvereni zarara uğrattığını, 09/01/2012 tarihi itibariyle iş haklı nedenle son verildiğini, yaptığı fazla çalışmaların ödendiğini, yıllık izinlerini kullandığını, genel tatil ücretlerinin de ödendiğini savunarak; davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Davalı ... Tic. AŞ vekili; müvekkili şirketin İstanbul Büyükşehir Belediyesi"nin bir iştiraki olduğunu, Kamu İhale Kanunu çerçevesinde diğer davalı ... Tic AŞ"den hizmet satın alındığını, davacının da diğer davalının işçisi olduğunu, diğer davalı tarafından davacının iş sözleşmesinin haklı nedenle feshedildiğini ve davacının herhangi bir alacağı bulunmadığını savunmuştur.
C) Yerel Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
D) Temyiz:
Karar süresinde davacı vekilince temyiz edilmiştir.
E) Gerekçe:
1- Dosyadaki yazılara, delillerin taktirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davacının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
2- Davacının iş sözleşmesinin haklı nedenle feshedilip edilmediği, taraflar arasında uyuşmazlık konusudur.
Davacı iş sözleşmesinin haklı bir neden olmaksızın feshedildiği ileri sürmüş, davalılar ise davacının iş sözleşmesinin haklı nedenle feshedildiğini savunmuşlardır. Mahkemece, iş yerinde otopark görevlisi olarak çalışan davacının, otoparka gelen araçların ücretini almasına rağmen sistemden çıkışını yapmadığı ve bu konuda daha önce uyarılmasına rağmen kısa sürede içerisinde yine aynı işlemi tekrarladığı gerekçesi ile iş sözleşmesinin haklı nedenle feshedildiği kabul edilmiştir.
09.01.2012 tarihli fesih bildiriminde, davacının çeşitli tarihlerde işi ile ilgilenmeyip tavla oynadığının ve lokasyona gelen araçlardan para alıp fiş kesmediğinin tespit edildiği, hakkında tutanaklar tutularak uyarı ve ihtarlar verildiği, buna rağmen aynı tutum ve davanışlarını devam ettirdiği, bu nedenle 4857 Sayılı İş Kanunu"nun 25. maddesine aykırı hareket ederek işverenin güvenini kötüye kullanarak, doğruluk ve bağlılığa aykırı davranışlarda bulunduğu belirtilmiş ve iş sözleşmesinin haklı nedenle sona erdirildiği ifade edilmiştir.
Dosya kapsamındaki bilgi ve belgeler incelendiğinde, davacı hakkında 2009 ve 2011 yıllarında araç kaydı yapmadığı ve mesai saatlerinde tavla oynadığından bahisle tutanaklar tutulduğu ve bu tutanaklara istinaden 08.12.2011 tarihinde uyarı cezası verildiği anlaşılmıştır.
Uyarı cezasının ardından, 27.12.2011 tarihinde tutulan tutanakta ise otoparka giriş ve çıkış yapmış olan bir aracın sistemde borçlu olarak gözüktüğü belirtilmiş olup, davacı tutanağın altına şerh düştüğü beyanında; araçtan 5 TL ücret aldığını, çıkışını yapmış olması gerektiğini, makineden fiş aldığını hatırladığını, kesip kesmediğini hatırlamadığını bildirmiştir.
Davacının davranışlarının işyerinde olumsuzluğa yol açtığı ve işveren açısından iş sözleşmesinin devamının beklenemez bir hal aldığı anlaşılmaktadır. Buna karşın davacının eylemleri haklı feshi gerektirecek boyutta olmayıp, feshin haklı olmasa da geçerli olduğu gözetilmeksizin kıdem ve ihbar tazminatlarının hüküm altına alınması gerekirken, yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde karar verilmesi hatalı olup, bozmayı gerektirmiştir.
F) Sonuç:
Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı nedenden dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine 10/03/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.