Abaküs Yazılım
İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesi
Esas No: 2019/2895
Karar No: 2020/160
Karar Tarihi: 16.01.2020

BAM Hukuk Mahkemeleri İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesi 2019/2895 Esas 2020/160 Karar Sayılı İlamı

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
17. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2019/2895 Esas
KARAR NO : 2020/160
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2019/78 Esas
ARA KARAR TARİHİ: 04/09/2019
DAVA: KONKORDATO (Adi Konkordatodan Kaynaklanan (İİK 285 İla 308/h)
KARAR TARİHİ: 16/01/2020
6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 352. Maddesi uyarınca dosya incelendi,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacılar vekili dava dilekçesi ile, davacılar hakkında İİK 287. maddesi gereğince önce geçici mühlet kararı, akabinde şartlar oluştuğu takdirde kesin mühleti kararı verilmesini ve nihayetinde konkordatonun tasdikini talep etmiştir. 28/08/2019 tarihli dilekçe ile, davacılar hakkında 18.02.2019 tarihinde 3 ay süre ile geçici mühlet kararı verildiğini, geçici mühlet kararının 5 nolu ara kararının e fıkrası; "...İİK. 288. maddesi uyarınca geçici mühlet, kesin mühletin sonuçlarını doğuracağından İİK. 294. maddesi gereğince; 3 aylık geçici mühlet içinde; İİK. 206. maddesinin birinci sırasında yazılı imtiyazlı alacaklar için haciz yoluyla yapılan ve yapılacak takipler ve Rehnin Paraya Çevrilmesi yoluyla yapılan veya yapılacak takipler hariç olmak üzere; 6183 Sayılı Amme Alacaklarının Tahsili Hakkındaki Kanuna göre yapılan takipler de dahil olacak şekilde davacı şirket aleyhine tedbiren; hiçbir takip yapılmamasına, evvelce başlamış takiplerin durdurulmasına, İhtiyati tedbir ve ihtiyati haciz kararlarının uygulanmamasına..." şeklinde olmakla birlikte müvekkilleri hakkında tedbir kararının verildiği tarihten sonra, tedbir kararına aykırı olarak; İstanbul .... İcra Müdürlüğü’nün ... E. sayılı dosyasında ilamsız takip yapılarak, işbu icra dosyasından müvekkillerin menkul, gayrimenkul ve 3.kişilerdeki hak ve alacakları üzerine hacizler konulduğunu, akabinde taraflarca tedbir kararlarının sunulduğunu, müdürlükçe sadece takibin durdurulduğunu bu nedenle müvekkiller aleyhine tedbir kararından sonra ve bu tedbire aykırı şekilde; İstanbul .... İcra Müdürlüğü’nün ... E. sayılı dosyasında başlatılan takibin iptaline ve bu dosyadan konulan hacizlerin kaldırılmasına, mühlet kararının icra dosyalarına sunulması ile birlikte takibin mühlet kararından sonra açılmasının tespiti halinde (İİK. 206/1. Maddesi dışındaki alacaklar hariç olmak üzere) icra müdürlüğünce takibin iptaline ve hacizlerin kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir. Mahkemece, 04/09/2019 tarihli ara kararı ile, İİK.m.4 hükmü gereğince takip hukukuna yönelik şikayet ile ilgili görevli mahkeme genel kural gereği icra mahkemesi olduğundan davacı vekilinin 28/08/2019 tarihli dilekçesine konu takibin iptali ve hacizlerin kaldırılması amacına dönük talebinin mahkemenin görevli olmaması nedeniyle usulden reddine karar verilmiştir. Davacı vekilinin yasal süresi içerisinde sunduğu istinaf dilekçesinde; İİK 294. Maddeye göre kesin mühletin sonuçlarından biri borçlu aleyhine yeni takip yapılmaması ve yapılan icra takiplerinin durması olup tedbir kararının verildiği andan itibaren geçerli olduğunu ve tedbirin infazına ilişkin şikayetler, icra hukuk mahkemesine değil ihtiyati tedbir kararın veren mahkemeye yapılması gerektiğinden mahkemece verilen 04/09/2019 tarihli ara kararın kaldırılarak müvekkiller hakkında verilen 18/02/2019 tarihli konkordato tedbir kararından sonra bu tedbire aykırı şekilde İstanbul ... İcra Müdürlüğünün ... esas sayılı dosyasında 21/08/2019 tarihinde başlatılan takibin iptaline ve dosyadan konulan hacizlerine kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir. Uyuşmazlık, verilen ihtiyati tedbir kararının infazı sırasında icra müdürlüklerince yapılan işlemlere karşı Asliye Ticaret Mahkemelerine şikayet yoluyla itiraz hakkının bulunup bulunmadığı noktasında toplanmaktadır. İİK.nun geçici mühlet başlıklı 287.maddesi gereğince, Konkordato talebi üzerine mahkeme, 286 ncı maddede belirtilen belgelerin eksiksiz olarak mevcut olduğunu tespit ettiğinde derhâl geçici mühlet kararı verir ve 297 nci maddenin ikinci fıkrasındaki hâller de dahil olmak üzere, borçlunun malvarlığının muhafazası için gerekli gördüğü bütün tedbirleri alır.Yine aynı yasanın geçici mühletin sonuçları, ilânı ve bildirimi başlıklı madde 288/1.maddesi gereğince, geçici mühlet, kesin mühletin sonuçlarını doğurur. Kesin mühletin alacaklılar bakımından sonuçları ise 294. maddede düzenlenmiş olup; Mühlet içinde borçlu aleyhine 21/7/1953 tarihli ve 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanuna göre yapılan takipler de dahil olmak üzere hiçbir takip yapılamaz ve evvelce başlamış takipler durur, ihtiyatî tedbir ve ihtiyati haciz kararları uygulanmaz, bir takip muamelesi ile kesilebilen zamanaşımı ve hak düşüren müddetler işlemez. 206 ncı maddenin birinci sırasında yazılı imtiyazlı alacaklar için haciz yoluyla takip yapılabilir. İİK.nun 297.maddesinin gerekçesinde, maddeye yapılan atfın sınırlı şekilde anlaşılmaması gerektiği, mahkemenin gerekli görür ise borçlu aleyhine başlatılmış veya talepten sonra başlatılacak icra ve iflas takiplerinin durdurulmasına veya yasaklanmasına da karar verebileceği ifade edilmiş ve buradaki yasaklamanın icra ve iflas takibinin başlatılamaması değil, başlatılıp yürütülememesi, örneğin ödeme emri gönderilememesi olarak anlaşılması gerektiği belirtilmiş ise de, kanunun açık hükümleriyle uyumlu olmayan bu durumun 288 ve 294 maddeleri dikkate alınarak değerlendirilmesi gerekmektedir. 288/1.madde hükmüne göre geçici mühlet kesin mühletin sonuçlarını doğurur. 294. maddeye göre kesin mühletin sonuçlarından biri borçlu aleyhine yeni takip yapılamaması ve yapılan icra takiplerinin durmasıdır. Kanun hükmü gereğince ortaya çıkacak takip yasağının "icra ve iflas takiplerinin başlatılmaması değil, başlatılıp yürütülmemesi, örn;ödeme emri gönderilmemesi olarak anlaşılması" mümkün değildir. İcra dairelerinin geçici mühlet kararından haberdar olması, borçlunun geçici mühlet kararını icra dairelerine ibraz etmesiyle gerçekleşebilecektir. Her halükarda eğer geçici mühlet kararından sonra takip başlatılmış ve borçluya ödeme emri gönderilmiş ise, bu takip geçici mühlet kararını veren Asliye Ticaret Mahkemesi nezdinde (süresiz) şikayet yoluyla iptal edilebilecektir. Gerekçede ki ifadenin bu ihtimali öngördüğü kabul edilmelidir. (Yeni Konkordato Hukuku - S.Öztek-A.C.Budak-M.TunçYücel-S.Kale-B.Yeşilova, Adalet, Ankara-2018, Sh.152) Bu genel açıklamalardan sonra, 297.madde madde gerekçesinden hareketle ilk derece mahkemesince talebin takip hukukuna ait olduğu gerekçesi ile işin esası incelenmeksizin reddi doğru olmamıştır. Mahkemece bu yönde bir karar verilmelidir. Mahkemenin red gerekçesi usule ilişkin olup esas yönünden bir inceleme yapılıp henüz karar verilmediğinden dairemizce esas hakkında karar verilmesi mümkün görülmemiştir. Bu nedenle davacılar vekilinin istinaf taleplerinin kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının kaldırılarak talebin esası hakkında bir karar verilmek üzere dosyanın mahkemesine iadesine karar verilmiş aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere;1-Davacı tarafın istinaf başvurusunun esasa ilişkin sebepler incelenmeksizin KABULÜNE,2-İstanbul 2. Asliye Ticaret Mahkemesinin 04/09/2019 tarih ve 2019/78 E. Sayılı ara kararının istinafa konu ve yukarıda açıklanan hususlarla sınırla olmak üzere KALDIRILMASINA,3- Davacının talebi konusunda işin esasına girilerek olumlu veya olumsuz bir karar verilmek üzere HMK'nın 353/1.a.6 maddesi gereğince dosyanın mahkemesine İADESİNE,4-Hüküm tarihinde yürürlükte bulunan 492 sayılı Harçlar Kanununa bağlı tarife gereğince alınması gereken 83,50 TL başvuru harcı ile istinaf kanun yolu başvuru harcı 148,60 TL olmak üzere toplam 232,10 TL harcın davacı tarafça peşin olarak yatırılmış olan toplam 165,70 TL' den mahsubu ile bakiye kalan 66,40 TL harcın davacıdan alınarak hazineye İRAT KAYDINA,5-Davacı tarafın yapmış olduğu istinaf yargılama giderlerinin ilk derece mahkemesince yeniden verilecek kararda dikkate alınmasına,6-İstinaf yargılaması sırasında duruşma açılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,Dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 353/1.a.6 bendi gereğince kesin olmak üzere oybirliği ile karar verildi. 16/01/2020

Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


Avukat Web Sitesi