17. Hukuk Dairesi 2018/704 E. , 2019/11806 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki maddi ve manevi tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davalılar vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacı vekili; davalıların maliki ve sürücüsü olduğu aracın, davacının maliki ve sürücüsü olduğu araca çarptığını, davalı sürücünün kazanın oluşumunda tam kusurlu olduğunu, kaza neticesinde davacının yaralandığını ve araçta hasar meydana geldiğini, bu nedenle fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla aracın tamir oluncaya kadar oluşan iş güç kaybı için 3.000,00 TL, değer kaybı için 3.000,00 TL ve davacının bu kaza nedeniyle küçük çocuğunu emziremez hale gelip, sütünün kesildiğini bu sebeple çok üzüntü yaşadığını belirterek 7.000,00 TL manevi tazminat olmak üzere 13.000,00 TL maddi ve manevi tazminatın kaza tarihinden itibaren işeyecek yasal faizi ile davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalılar vekili; davacının ev hanımı olduğunu ve herhangi bir işte çalışmadığını, aracın ticari işte kullanılmaması nedeniyle iş gücü kaybına neden olacak bir duruma sebep olmadığını, davalı birliğin aracının sigorta şirketi tarafından 8.455,00 TL ödeme yapıldığını, sütünün kesilmesi ile ilgili olarak ise olay günü alınan adli muayene raporunda davacının sadece boyun bölgesinde hassasiyet oluştuğu ve basit tibbi müdahele ile giderilebilecek bir durum olduğunu, süt kesilmesi olayının tamamen soyut bir iddia olduğunu belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkemece, davanın kısmen kabulü ile değer kaybı ve işgücü kaybıyla ile ilgili maddi tazminata ilişkin davanın reddine, manevi tazminat ile ilgili davanın kısmen kabulü ile 3.000,00 TL manevi tazminatın haksız fiil tarihi olan 29/01/2010 tarihinden itibaren yasal faiziyle birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine karar verilmiş; hükmün, davacı vekili ve davalılar vekili tarafından tarafından temyiz edilmesi üzerine Dairemizin 24/10/2016 gün ve 2014/10760 Esas 2016/9238 karar sayılı ilamı ile "mahkemece, araç mahrumiyetine ilişkin hasarın, sürekli maluliyet nedeniyle tazminat olarak değerlendirildiği ve mevcut yaralanması nedeniyle işgücü kaybının bulunmadığı gerekçesiyle talep reddedilmiş ise de davacının muhasebeci olması ve işine aracı ile gidip geldiğine ilişkin tanık beyanları gözetilerek davacının araç mahrumiyet bedeli talebi hakkında hüküm tesisi gerekirken, hatalı gerekçe ile talebin reddine karar verilmesinin doğru görülmediği" gerekçesiyle karar bozulmuş ve mahkemece bozma ilamına uyulmuştur.
Bozma sonrası yapılan yargılama sonrasında mahkemece, davanın kısmen kabulü ile 1.500,00 TL değer kaybı alacağı ile 3.000,00 TL manevi tazminatın 21/09/2010 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya ödenmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiş; hüküm davalılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-6100 Sayılı HMK."nun geçici 3/2 maddesi delaletiyle mülga 1086 Sayılı HUMK"nun 427. maddesinde öngörülen temyiz kesinlik sınırı 1.1.2017 tarihinden itibaren 2.270,00 TL"ye çıkarılmıştır. Mahkemece temyiz eden davalılar aleyhine maddi tazminat yönünden 1.500,00 TL"ye hükmedildiğinden, hüküm davalılar yönünden kesin niteliktedir.
Kesin olan kararların temyiz istemleri hakkında mahkemece bir karar verilebileceği gibi, 1/6/1990 gün 3/4 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı uyarınca Yargıtay tarafından da temyiz isteminin reddine karar verilebileceğinden davalılar vekilinin temyiz dilekçesinin maddi tazminat yönünden reddine karar vermek gerekmiştir.
2-Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı gereğince işlem yapılmış olmasına; daha önce temyiz incelemesinden geçerek kesinleşen yönlere ilişkin temyiz itirazlarının incelenmesinin mümkün olmamasına göre, davalılar vekilinin diğer yönlere ilişkin temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalılar vekilinin temyiz dilekçesinin REDDİNE; (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalılar vekilinin tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA ve aşağıda dökümü yazılı 127,93 TL kalan onama harcının temyiz eden davalılardan alınmasına 11/12/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.