15. Ceza Dairesi 2019/2811 E. , 2019/6038 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Resmi belgede sahtecilik, dolandırıcılık
HÜKÜM : Sanık hakkında resmi belgede sahtecilik suçundan TCK’nın 204/1 ve 53. maddeleri gereğince, dolandırıcılık suçundan TCK’nın 157/1, 52 ve 53. maddeleri gereğince mahkumiyet
Resmi belgede sahtecilik ve dolandırıcılık suçlarından sanığın mahkumiyetine ilişkin hükümler, sanık tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü,
Sanığın müşteki ...’ye ait nüfus cüzdanı üzerine kendisinin fotoğrafını yapıştırarak, katılan ...’ye ait işyerinden, kendisi ... olarak tanıtıp alışveriş yaptığı ve karşılığında da suça konu 1.200 TL bedelli müşteki Seyyide adına sahte seneti düzenleyerek verdiği, borcun ödenmemesi üzerine katılan ... tarafından müşteki ... aleyhine icra takibinin başlatıldığı, sanığın bu surette hileli eylemlerle haksız menfaat temin etmek suretiyle resmi belgede sahtecilik ve dolandırııcılık suçlarını işlediği iddia olunan somut olayda,
1)Sanık hakkında resmi belgede sahtecilik suçundan verilen mahkumiyet hükmüne yönelik yapılan temyiz başvurusunun incelenmesinde,
Sanığın katılandan almış olduğu eşya karşılığında suç konu senedi 25/09/2006 tarihinde tanzim ederek vermesi ve borcun ödenmemesi nedeni ile icra takibinin katılan ... tarafından müşteki Seyyide’ye aleyhine başlatılması karşısında, suç tarihinin sanık tarafından alış veriş yapıldığı ve sahte senedin düzenlenerek verildiği 25/09/2006 tarihi olduğu kabul eidlerek yapılan incelemede,
Sanığa yüklenen “resmi belgede sahtecilik” suçunun, 5327 sayılı TCK’nın 204/1. maddesinde öngörülen cezasının miktarı ve üst sınırı itibariyle tabi olduğu aynı Kanunun 66/1-e ve 67/4. maddelerinde öngörülen 12 yıllık olağanüstü dava zamanaşımının, suçun işlendiği 25/09/2006 tarihinden temyiz inceleme tarihine kadar gerçekleştiği anlaşılmış ve sanığın temyiz itirazı bu nedenle yerinde görülmüş olduğundan sair yönleri incelenmeyen hükmün 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nun 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak yeniden yargılama yapılmasını gerektirmeyen bu hususta aynı Yasanın 322. maddesinde öngörülen yetkiye dayanılarak karar verilmesi mümkün olduğundan sanık hakkında “resmi belgede sahtecilik” suçundan açılan kamu davasının gerçekleşen zamanaşımı nedeniyle 5237 sayılı TCK’nun 66/1-e, 67/4 ve 5271 sayılı CMK’nun 223/8. maddeleri uyarınca DÜŞMESİNE,
2)Sanık hakkında dolandırıcılık suçundan verilen mahkumiyet hükmüne yönelik yapılan temyiz başvurusunun incelenmesinde,
Sanığın eylemini, kamu kurumu olan Nüfus Müdürlüğü’nün maddi varlıklarından nüfus cüzdanını kullanılarak gerçekleştirdiğinin anlaşılması karşısında, sanığın eyleminin 5237 sayılı TCK"nın 158/1-d maddesinde düzenlenen "kamu kurumunu aracı kılmak suretiyle dolandırıcılık" suçunu oluşturacağı gözetilmeden, suç vasfında yanılgıya düşülerek yazılı şekilde aynı kanunun 157/1 maddesi gereğince basit doladırıcılık suçundan hüküm kurulması,
Kabule göre de,
Sanığın 12/09/2014 tarihinde talimat ile alınan “... şuan suçtan doğan zararı ödemeye hazırım, benden talep edilmesi halinde istenilen yere gönderebilirim, yaptıklarımdan pişamın ...” savunması karşısında, sanığın katılan ...’nin zararını giderme isteği ve dolayısıyla TCK 168. maddesinde düzenlenen etkin pişmanlık hükümlerinden faydalanma talebi olduğu kabul edilerek, mahkemece tevdi mahalli belirlenerek sanığın katılanın zararı giderme imkanı tanınması ve sonucuna göre etkin pişmanlık hükümleri uygulanması gerektiği gözetilmeden yazılı şekilde mahkumiyet hükmü verilmesi,
Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, aynı Kanunun 326/son maddesi uyarınca ceza miktarı bakımından kazanılmış hakkın saklı tutulmasına, 21/05/2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.