Abaküs Yazılım
Danıştay 15. Daire Başkanlığı
Esas No: 2014/8022
Karar No: 2017/6193
Karar Tarihi: 01.11.2017

Danıştay Danıştay 15. Daire Başkanlığı 2014/8022 Esas 2017/6193 Karar Sayılı İlamı

T.C.
D A N I Ş T A Y
ONBEŞİNCİ DAİRE
Esas No : 2014/8022
Karar No : 2017/6193

Temyiz Eden ve
Karşı Taraf (Davacı) :
Vekili :
Temyiz Eden ve
Karşı Taraf (Davalı) :
İstemin Özeti : … İdare Mahkemesi'nin … tarih ve E:…; K:… sayılı kararının hukuka uygun olmadığı ileri sürülerek temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
Savunmanın Özeti : Savunma verilmemiştir.
Düşüncesi : Temyize konu mahkeme kararının gelir kaybına ilişkin zararın tazminine yönelik iptal kısmının; 5233 sayılı yasa kapsamında düzenlenmediği ve muhtemel bir zararın idareye yüklenmesinin hakkaniyete uygun olmadığı için bozulması gerektiği; aracın yakılması ile ilgili gerçek zararın tespitinde de aracın piyasa değerinin tespit edilerek bu değerin kasko değerinden fazla olması halinde kasko değerinin mahsubu ile piyasa değerinin ödenmesi gerektiği kanaatiyle bozulması gerektiği; çalındığı iddia edilen hurda araca ilişkin araştırmanın dosya kapsamında eksik yapıldığı, olay mahallinde bulunan aracın, olay mahallinden sorumlu olanlar tarafından davacıya teslim edilip edilmediği hususları araştırılarak ve idarenin sorumluluğu dikkate alınarak değerlendirilmesi kanaatiyle mahkeme kararının bozulması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Onbeşinci Dairesi'nce; tetkik hakiminin açıklamaları dinlenip dosyadaki belgeler incelenerek gereği görüşüldü:
Dava; davacıya ait ... plakalı kamyonun 13.10.2012 tarihinde Tunceli-Erzincan istikametinde karayolunda seyir halinde iken terör örgütü mensuplarınca yolu kesilmek suretiyle yakılması nedeniyle uğradığı zararlarının 5233 sayılı Yasa uyarınca tazmini istemiyle yaptığı başvurunun dava konusu "aracın yakılması nedeniyle uğranılan zararın aracı sigortalayan şirket tarafından karşılandığı"ndan bahisle reddine ilişkin Zarar Tespit Komisyonu Başkanlığı'nın 22.03.2013 tarih ve 62/01/2013/86 sayılı kararının iptali ile söz konusu olay nedeniyle uğradığı araç bedeli, hurda bedeli ve gelir kaybına yönelik fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile 2.000,00-TL zararının olay tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte tazminine karar verilmesi istemiyle açılmıştır.
… Mahkemesince; davacının aracının yakılması nedeniyle araçta meydana hasara ilişkin olarak dosyaya sunulan "tam hasar işlemleri mutabakatname ve taahhütname" belgesinin incelenmesinden; dava konusu ... plakalı aracın tam hasar işleminin yapıldığı ve değerinin 62.000,00-TL olduğu hususunda mutabakatnamenin tanzim edilerek mutabık kalınan değerin 30.01.2013 tarihinde davacıya ödendiğinin görüldüğü, dolayısıyla sigorta şirketi ile davacının anlaşarak araçta oluşan hasarın (aracın tam hasarlı kabul edilerek aracın piyasa değerinin) sigorta şirketince davacıya ödendiği ve davacının aracın yakılması nedeniyle aracında oluşan hasara ilişkin olarak zarar tespit komisyonunca karşılanması gereken bir zararının bulunmadığı, davacıya ait aracın enkazının olay yerinden kaybolmasına ilişkin olarak ise; 20.03.2014 tarihli ara karar ile Tunceli Cumhuriyet Başsavcılığı'ndan "söz konusu aracın hurdasının olay yerinden çalınmasına ilişkin olarak yapılan soruşturma neticesinde herhangi bir karar verilip verilmediği ve olayın terör eylemi olup olmadığı yönünde bir tespitin yapılıp yapılmadığının" sorulması üzerine verilen ara kararı cevabında aracın enkazının kaybolmasına (çalınmasına) ilişkin söz konusu olayın herhangi bir terör eylemi yada terörle mücadele kapsamında olduğuna ilişkin herhangi bir tespite yer verilmediği görüldüğünden, söz konusu olay nedeniyle davacının uğradığı zararın 5233 sayılı Yasa uyarınca tazminine olanak bulunmadığı, davacı tarafından aracının yakılması olayı sırasında araçta bulunan 2.000,00-TL nakit paranın da yandığının belirtildiği, söz konusu zararı olay esnasında aracı kullanan şoför beyanı dışında hukuken kabul edilebilir delillerle ortaya koyamadığı görülerek belirtilen zararın da 5233 sayılı Yasa uyarınca tazminine imkan bulunmadığından taleplerinin bu yönüyle reddine ilişkin işlemde hukuka aykırılık bulunmadığı, davacının aracının yakıldığı olay tarihi olan 13.10.2012 tarihinden aracın değerinin sigorta şirketince tazmin edildiği 31.01.2013 tarihine kadar uğradığı gelir kaybının tazmin edilmesi yolundaki başvurusu yönünden ise; 20.03.2014 tarihli ara kararı ile davacıdan "davacının olaydan önce taşımacılık faaliyeti yaptığını gösteren karayolları taşıma yetki belgesi, vergi dairesi kaydı, irsaliyeli fatura ve benzeri belgelerin" gönderilmesinin istenilmesi üzerine, davacı tarafından gönderilen fatura koçanı, taşıma yetki belgesi ve taşıt kartı ve vergi dairesi yazısının incelenmesinden, davacının söz konusu olay nedeniyle ... plakalı aracı ile yürüttüğü ekonomik faaliyetlerini belirtilen dönemde (13.10.2012-31.01.2013) yerine getiremeyerek zarara uğradığı açık olduğundan, davalı idarece anılan dönemde davacının uğradığı gerçek zararının 5233 sayılı Yasa uyarınca idareye tanınan yetkiler kullanılmak suretiyle araştırılması ve davacının uğradığı zararın hesaplanarak işlem tesis edilmesi gerekirken uğranılan zararın sigorta şirketince karşılandığından bahisle başvurusunun reddinde ilişkin işlemde belirtilen yönüyle hukuka uyarlık bulunmadığı gerekçesiyle; dava konusu işlemin, davacının aracının yakıldığı 13.10.2012 tarihinden aracın değerinin sigorta şirketince tazmin edildiği 31.01.2013 tarihine kadar aracını kullanamaması nedeniyle uğradığı gelir kaybının tazmin edilmesi talebinin reddine ilişkin kısmı yönünden iptaline, davacının aracının yakılması nedeniyle araçta meydana gelen hasarın sigorta şirketince karşılanmayan kısımının tazmini ile olaydan sonra yanan aracının hurdasının olay yerinden kaybolması nedeniyle uğradığı zarar ile araçta bulunan 2.000,00 TL nakit parasının yanması nedeniyle uğradığı zararın tazmini isteminin reddine ilişkin kısmı yönünden ise davanın reddine, davacının uğradığını iddia ettiği 2.000,00 TL maddi zararın tazminine ilişkin kısmına yönelik olarak ise bu aşamada karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir.

Davalı idare ve davacı vekili tarafından Mahkeme kararının aleyhe olan kısımlarının hukuka aykırı olduğu ileri sürülerek temyizen incelenip bozulması istenilmektedir.
5233 sayılı Terör ve Terörle Mücadeleden Doğan Zararların Karşılanması Hakkında Kanun’un 2. maddesinin (d) bendinde terör dışındaki ekonomik ve sosyal sebeplerle uğranılan zararlar ile güvenlik kaygıları dışında kendi istekleriyle bulundukları yerleri terk edenlerin bu sebeple uğradıkları zararlar Kanun kapsamı dışında tutulmuş; Valilikler nezdinde oluşturulacak komisyonların görevlerini belirleyen 5. maddesinde; zarar görenin veya mirasçılarının başvurusu halinde Kanun kapsamına giren bir zararın bulunup bulunmadığını tespit etmek ve kamu kurum ve kuruluşlarınca uygulanmış projelerin, zararın giderilmesine katkılarını araştırmak bu görevler arasında sayılmış; aynı Kanunun 7. maddesinde ise; a) Hayvanlara, ağaçlara, ürünlere ve diğer taşınır ve taşınmazlara verilen her türlü zararlar; b) Yaralanma, engelli hale gelme ve ölüm hallerinde uğranılan zararlar ile tedavi ve cenaze giderleri; c) Terörle mücadele kapsamında yürütülen faaliyetler nedeniyle kişilerin mal varlıklarına ulaşamamalarından kaynaklanan maddi zararlar, bu Kanuna göre sulh yoluyla karşılanabilecek zarar kalemleri arasında sayılmıştır.
Dosyanın incelenmesinden; davacının 13.10.2012 tarihinde aracının terör örgütü tarafından yakılması neticesinde oluşan araç zararı, aracın hurdasının çalınması ve araçta bulunan 2.000,00-TL nakit paranın yanmasına yönelik talepleri hakkında idare mahkemesi tarafından verilen red kararının hukuka uygun olduğu, bozulmasını gerektirecek yasal bir sebebin bulunmadığı görülmüştür.
Davacının olay tarihi olan 13.10.2012 tarihinden araç zararının karşılandığı 31.01.2013 tarihine kadar söz konusu araçtan yararlanamadığı için oluşan gelir kaybına yönelik talebi hakkında; talebe konu zararın, 5233 sayılı Kanunun 7. maddesinde, 5233 sayılı Kanun hükümleri uyarınca karşılanacak zararlar sayılmış olup ticari faaliyet çerçevesinde mahrum kalınan kazanç ve muhtemel gelir kayıpları karşılanacak zararlar kapsamına girmediğinden reddedilmesi gerekirken idare mahkemesi tarafından iptal kararı verilmesinde ve iptale bağlı olarak davacının maddi tazminat talebi hakkında yeniden inceleme yapılacağından Karar Verilmesine Yer Olmadığı yönünde verilen kararda hukuka uygunluk görülmemiştir.
Bu durumda, idare mahkemesinin davacının araç zararının kasko şirketi tarafından karşılanması, aracın hurdasının çalınmasına ilişkin olayın, terör olayı olduğuna ilişkin herhangi bir delil ya da tespit olmaması ve araçta bulunan 2.000,00-TL'ye ilişkin talebe yönelik aracı kullanan şoförün kendi beyanları dışında bir delil bulunmaması nedeniyle verilen dava konusu zarar tespit komisyonu kararının kısmen reddi yönündeki kararının hukuka uygun olduğu; öte yandan gelir kaybına yönelik zararının tazmin edilmesi talebine ilişkin komisyon kararının ilgili kanunda düzenleme bulunmadığından reddi gerekirken kısmen iptali ve maddi tazminat açısından Karar Verilmesine Yer olmadığı Kararı verilmesinde hukuka uygunluk olmadığı kanaatine ulaşılmıştır.
Açıklanan nedenlerle, davacı tarafın temyiz taleplerinin reddine, davalı tarafın gelir kaybına yönelik temyiz talebinin kabulü ile … İdare Mahkemesi'nin … tarih ve E:…; K:… sayılı kararının davacının aracının yakılması nedeniyle araçta meydana gelen hasarın sigorta şirketince karşılanmayan kısmının tazmini ile olaydan sonra yanan aracının hurdasının olay yerinden çalınması nedeniyle uğradığı zarar ile araçta bulunan 2.000,00 TL nakit parasının yanması nedeniyle uğradığı zararın tazmini isteminin reddine ilişkin kısımları yönünden ONANMASINA, gelir kaybına yönelik kısmı ve maddi tazminata ilişkin Karar Verilmesine Yer Olmadığına ilişkin kısımlarının BOZULMASINA, bozulan kısım açısından yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın adı geçen mahkemeye gönderilmesine, 2577 sayılı Kanunun 18.06.2014 gün ve 6545 sayılı Kanunla eklenen Geçici 8. maddesinin 1. fıkrası ve 54. maddesinin 1. fıkrası uyarınca bu kararın tebliğ tarihini izleyen günden itibaren onbeş gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 01/11/2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


Avukat Web Sitesi