
Esas No: 2017/2792
Karar No: 2017/6207
Karar Tarihi: 01.11.2017
Danıştay Danıştay 15. Daire Başkanlığı 2017/2792 Esas 2017/6207 Karar Sayılı İlamı
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONBEŞİNCİ DAİRE
Esas No : 2017/2792
Karar No : 2017/6207
Temyiz Eden (Davacı) :
Vekili :
Karşı Taraf (Davalı) :
Vekili :
İstemin Özeti : … İdare Mahkemesi 8. İdare Dava Dairesi'nin … tarih ve E:…; K:… sayılı kararının hukuka uygun olmadığı ileri sürülerek temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
Savunmanın Özeti :Temyiz isteminin reddi gerektiği savunulmaktadır.
Düşüncesi :
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 15/4 maddesi; "İlk inceleme üzerine Danıştay veya mahkemelerce verilen; bu maddenin 1/a bendinde belirtilen idari yargının görevli olduğu konularda davanın görev ve yetki yönünden reddine ilişkin kararlarla, 1/c bendinde yazılı gerçek hasma tebliğ ve 1/d bendindeki dilekçe red kararları dışında, ilgisine göre istinaf ya da temyiz yoluna başvurulabilir." hükmünü içermektedir. 2577 sayılı Kanun'un "İstinaf" başlıklı 45. maddesinin 1. fıkrasında; "konusu beş bin Türk lirasını geçmeyen vergi davaları, tam yargı davaları ve idari işlemlere karşı açılan iptal davaları hakkında idare ve vergi mahkemelerince verilen kararların kesin olduğu ve bunlara karşı istinaf yoluna başvurulamayacağı"; aynı maddenin 5. fıkrasında ise; "Bölge idare mahkemesi, ilk inceleme üzerine verilen kararlara karşı yapılan istinaf başvurusunu haklı bulduğu, davaya görevsiz veya yetkisiz mahkeme yahut reddedilmiş veya yasaklanmış hâkim tarafından bakılmış olması hâllerinde, istinaf başvurusunun kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına karar vererek dosyayı ilgili mahkemeye gönderir. Bölge idare mahkemesinin bu fıkra uyarınca verilen kararları kesindir." hükmüne yer verilmiştir.
İstinaf incelemesine konu İdare Mahkemesi kararı, ilk inceleme üzerine dava konusu uyuşmazlığın adli yargının görev alanında bulunması nedeniyle görev ret kararına ilişkin olması bakımından, bu kararın 2577 sayılı Kanun'un 15/4 maddesi kapsamında değerlendirilerek bir karar verilmesi gerekirken, uyuşmazlığın 4.220,00-TL idari para cezasına ilişkin olması nedeniyle istinaf sınırının altında kaldığından bahisle verilen istinaf isteminin incelenmeksizin reddine ilişkin Bölge İdare Mahkemesi kararında hukuki isabet görülmediğinden, temyiz isteminin kabulü ile Bölge İdare Mahkemesi kararının bozulması gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Onbeşinci Dairesi'nce; tetkik hakiminin açıklamaları dinlenip, dosyadaki belgeler incelenerek gereği görüşüldü:
Dava; 34 TD 4791 plakalı araçla 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu'nun Ek 2/3. maddesine aykırı olarak "aracın ilgili belediyeden izin ve ruhsat alınmaksızın ticari amaçla yolcu taşımacılığı" yapıldığından bahisle araç sürücüsü olan davacıya 4.220,00-TL idari para cezası verilmesine ilişkin 27.12.2016 tarih ve 842628 sayılı trafik ceza tutanağının iptali istemi ile açılmıştır.
İdare Mahkemesince; Trafik İdari Para Cezası Karar Tutanağı ile verilen cezanın iptali istemiyle açılan davanın adli yargıda çözümlenmesi gerektiğindan davanın görev yönünden redine karar verilmiştir.
İstinaf Mahkemesince; 5326 sayılı Kabahatler Kanunu'nun 3. maddesi çerçevesinde diğer kanunlarda aksine hüküm bulunmaması halinde, Kabahatler Kanunu'nun idari yaptırım kararlarına karşı kanun yoluna ilişkin hükümleri uygulanacağından, görevli yargı yerinin belirlenmesinde Kabahatler Kanunu'nun 27. maddesinin (1) numaralı bendi uyarınca adli yargı yerinin görevli olduğu gerekçesiyle davanın görev yönünden reddine ilişkin ... İdare Mahkemesi'nin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının incelenmesi neticesinde; konusu beş bin lirayı geçmeyen idari işlemlere karşı açılan iptal davaları hakkında idare mahkemelerince verilen kararların kesin olduğu ve bu kararlara karşı istinaf yoluna başvurulamayacağı gerekçesiyle istinaf başvurusunun incelenmeksizin reddine karar verilmiştir.
Davacı tarafından, İdare Mahkemesince verilen kararın usule ilişkin olması bakımından, 2577 sayılı Kanun'un 45/1 maddesi kapsamında değerlendirilmesinin hukuka aykırı olduğu ileri sürülerek kararın bozulması istenilmektedir.
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun "İstinaf" başlıklı 45. maddesinin 1. fıkrası; "İdare ve vergi mahkemelerinin kararlarına karşı, başka kanunlarda farklı bir kanun yolu öngörülmüş olsa dahi, mahkemenin bulunduğu yargı çevresindeki bölge idare mahkemesine, kararın tebliğinden itibaren otuz gün içinde istinaf yoluna başvurulabilir. Ancak, konusu beş bin Türk lirasını geçmeyen vergi davaları, tam yargı davaları ve idari işlemlere karşı açılan iptal davaları hakkında idare ve vergi mahkemelerince verilen kararlar kesin olup, bunlara karşı istinaf yoluna başvurulamaz."; 6. fıkrası ise " Bölge idare mahkemelerinin 46. maddeye göre temyize açık olmayan kararları kesindir." hükmünü içermektedir.
2577 sayılı Kanun'un "Temyiz" başlıklı 46. maddesinde ise; temyize konu kararlar sayılmak suretiyle belirtilmiştir. Bu kapsamda anılan maddenin (b) bendinde, " Konusu yüz bin Türk Lirasını aşan vergi davaları, tam yargı davaları ve idari işlemler hakkında açılan davalar" hakkında verilen kararların temyiz edilebileceği hükme bağlanmıştır. 2577 sayılı Kanun Ek 1. maddesinde yer alan düzenleme uyarınca, bu Kanunda öngörülen parasal sınırlar; her takvim yılı başından geçerli olmak üzere, önceki yılda uygulanan parasal sınırların, o yıl için 213 sayılı Vergi Usul Kanunu'nun mükerrer 298. maddesi hükümleri uyarınca Maliye Bakanlığınca her yıl tespit ve ilan edilen yeniden değerleme oranında artırılması suretiyle uygulanmakta olup, 2017 yılı için temyiz sınırı yüz üç bin Türk Lirasıdır.
Dosyanın incelenmesinden; dava konusu uyuşmazlığın, 2918 sayılı Kanun'un Ek 2/3. maddesine aykırılıktan ötürü davacıya 4.220,00-TL idari para cezası verilmesine ilişkin işlemden kaynaklandığı anlaşılmaktadır. Bu haliyle yukarıda anılan mevzuat çerçevesinde, uyuşmazlığın temyiz sınırının altında kaldığı anlaşıldığından, 2577 sayılı Kanun'un 45. maddesinin 6. fıkrasına göre Bölge İdare Mahkemeleri'nin 46. maddeye göre temyize açık olmayan kararları kesin olduğundan, temyiz isteminin incelenmesi olanağı bulunmamaktadır.
Açıklanan nedenlerle, temyiz isteminin incelenmeksizin reddine, kesin olarak, 01.11.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.
