Abaküs Yazılım
Danıştay 15. Daire Başkanlığı
Esas No: 2015/9591
Karar No: 2017/6324
Karar Tarihi: 02.11.2017

Danıştay Danıştay 15. Daire Başkanlığı 2015/9591 Esas 2017/6324 Karar Sayılı İlamı

T.C.
D A N I Ş T A Y
ONBEŞİNCİ DAİRE
Esas No : 2015/9591
Karar No : 2017/6324

Temyiz Eden (Davacı) :
Vekili :
Karşı Taraf (Davalı) :
Vekili :
İstemin Özeti : … İdare Mahkemesi'nin … tarih ve E:…; K:… sayılı kararının hukuka uygun olmadığı ileri sürülerek temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
Savunmanın Özeti : Mahkeme kararının hukuka uygun olduğu temyiz isteminin reddi gerektiği savunulmaktadır.
Düşüncesi :Temyiz isteminin kabulü ile mahkeme kararının bozulması gerektiği düşünülmektedir.


TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Onbeşinci Dairesi'nce; Tetkik Hakiminin açıklamaları dinlenip dosyadaki belgeler incelenerek gereği görüşüldü:
Dava; davacının noter aracılığıyla satın aldığı ve idarece adına tescil edilen ... plakalı aracın, yurda kaçak getirildiğinden bahisle mahkeme kararıyla müsadere edilmesinden dolayı uğranıldığı iddia edilen 10.561,00 TL maddi zararın müsadere tarihi olan 19.10.2010 tarihinden itibaren işletilecek yasal faizi ile birlikte tazmini istemiyle açılmıştır.
… İdare Mahkemesince; aracın yurda kaçak girmiş olması nedeniyle meydana gelen zararın davalı idarenin yönlendirmesi veya hizmet kusuru nedeniyle meydana gelmemiş olduğu, davacının güven ilişkisine dayanarak noter yoluyla aracı satın aldığı ve bedelini ödediği tarihte zararın meydana geldiği, yurda kaçak olarak sokulan aracı satın alarak zarara uğrayan davacının, ayıplı malı satan satıcıya Borçlar Kanunu hükümleri uyarınca adli yargıda dava açtığı, zararın üçüncü kişilerin eyleminden doğduğu, özel hukuk hükümleri uyarınca yapılan bir akitten dolayı idareye sorumluluk yüklenemeyeceği gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir.
Davacı tarafından mahkeme kararının hukuka aykırı olduğu ileri sürülerek kararın bozulması istenilmektedir.
T.C. Anayasasının 125. maddesinin 1. fıkrasında; "İdarenin her türlü eylem ve işlemlerine karşı yargı yolu açıktır...." denilmiş ve maddenin son fıkrasında da, "İdare, kendi eylem ve işlemlerinden doğan zararı ödemekle yükümlüdür." kuralı getirilmiştir.
İdareler kural olarak yürüttükleri kamu hizmetiyle nedensellik bağı kurulabilen zararları tazminle yükümlüdürler. İdari eylem ve/veya işlemlerden doğan zararlar idare hukuku kuralları çerçevesinde hizmet kusuru veya kusursuz sorumluluk ilkeleri gereği tazmin edilmektedir.
Ancak, ortada tazmini gereken zararın bulunmaması, zararın zarar gören kişinin veya üçüncü kişinin eyleminden doğması, mücbir sebeplerden kaynaklanması, zararla idari faaliyet arasında nedensellik bağının kurulamaması, idare hukukuna özgü tazmin nedenlerinin bulunmaması gibi durumlarda idarenin tazmin yükümlülüğü ortadan kalkar.
Bir başka anlatımla, kamu idareleri, yürüttükleri hizmetin işleyişini sürekli kontrol etmek ve gerekli önlemleri almakla yükümlüdürler. Bu yükümlülüğün tam ve gereği gibi yerine getirilmemiş olması nedeniyle doğan zararların, hizmeti yürütmekle yükümlü bulunan idare tarafından tazmini gerekeceği açıktır.
2918 sayılı Trafik Kanunu'na dayanılarak çıkarılan Karayolları Trafik Yönetmeliğinin 28. maddesinde; bütün motorlu araçlar ile bu Yönetmelikte tescili zorunlu kılınan motorsuz araçların sahiplerinin, araçlarını yetkili tescil kuruluşuna tescil ettirmek ve tescil belgesi almak mecburiyetinde oldukları hükme bağlanmış, aynı Yönetmeliğin 29. maddesinin B bendinde; "İlk defa tescili yapılacak araçlarla ilgili olarak a) Araç sahipleri, tescili zorunlu ve ilk tescili yapılacak olan araçlarının tescili için satın alma veya gümrükten çekme tarihinden itibaren üç ay içinde ibrazı zorunlu belgelerle birlikte ilgili trafik tescil kuruluşuna veya Emniyet Genel Müdürlüğünün belirleyeceği kamu kurum veya kuruluşları ile gerçek veya özel hukuk tüzel kişilerine müracaat etmek zorundadırlar b) Araçların giriş işlemini yapan gümrük idareleri, tescil işlemlerine esas olmak üzere düzenlediği Gümrük Trafik Şahadetnamesinin bir örneğini de tescilin yapılacağı beyan edilen trafik tescil kuruluşuna, gümrük işleminin tamamlandığı tarihten itibaren onbeş gün içinde göndermeye mecburdur. Gümrük Trafik Şahadetnamesindeki bilgilerin elektronik ortamda gönderilmesi halinde, şahadetname ayrıca yazılı olarak gönderilmez c) Bu araçların tescilini yapan tescil kuruluşları, tescil işlemini takip eden onbeş iş günü içerisinde, Gümrük Trafik Şahadetnamesini tanzim eden gümrük idaresine ve ilgili vergi dairesine yazılı olarak veya elektronik ortamda tescilin yapıldığına dair bilgi verir." hükmüne yer verilmiştir.
Dosyanın incelenmesinden; 1988 model, 250 D tipi ...motor ve ...şase numaralı ...plakalı … marka aracın 14.10.1999 tarihinde … tarafından … plakası ile sahte belgelerle yurda getirildiği, davacının … Noterliği’nin 28.11.2001 gün ve 15268 yevmiyeli kati satış sözleşmesi ile … 10.561,00 TL bedel ödeyerek aracı satın aldığı, aracın 27.12.2001 tarihinde davacı adına tescilinin yapıldığı, … Asliye Ceza Mahkemesi'nin … Esas, K:… sayılı kararıyla aracın yurda kaçak getirildiğinin anlaşıldığı gerekçesiyle müsaderesine karar verilmesi üzerine davacı tarafından 06.06.2011 tarihinde aracın teslim edildiği, davacının uğradığı zararın tazmini istemiyle bakılmakta olan davayı açtığı anlaşılmaktadır.
Motorlu araçların trafiğe tescilinden amaçlanan, bu araçlar üzerinde tasarruf güvenliğinin sağlanmasıdır. İdarenin bu hizmeti yerine getirirken, kayıtların düzenli tutulması, taşıtların model, motor ve şasi numaraları ile tescili istenen aracın karşılaştırılması ve bunun yanında sunulan belgelerin doğruluğunun araştırılması önem taşımaktadır.
Bu itibarla; noterde yapılan satış senedi ile araç devri yapılırken aracın gümrük kaçağı olup olmadığı davacı tarafından belirlenemeyeceğinden, tescil aşamasında trafik tescil bürolarının araç bilgilerinin doğruluğunu kontrol etmesi, şüpheli bir durum oluştuğunda bu işlemi gerçekleştirmemesi gerekmektedir. Kaldı ki, araç bilgilerinin araştırılması idarenin denetim görevinin gereğidir.
İdare Mahkemesi'nce; aracın yurda kaçak girmiş olması nedeniyle meydana gelen zararın davalı idarenin yönlendirmesi veya hizmet kusuru nedeniyle meydana gelmemiş olduğu gerekçesiyle olayda hizmet kusurunun bulunmadığı belirtilmişse de, idare trafik tescil işlemleri sırasında yeterli dikkat ve özeni göstermemek suretiyle yükümlü olduğu hizmeti kusurlu işletip aracın satılmasını engelleyen herhangi bir durumun ve kısıtlamanın olmadığını kayıtlarıyla tasdik etmiş olup, idarenin hizmeti gereği gibi yürütmemesi nedeniyle davacı zarara uğramıştır. Böylece idarenin, tescil kayıtlarına güvenilerek aracın satın alınması nedeniyle uğranılan zararı tazmin etmesi gerektiği sonucuna ulaşılmıştır.
Bu durumda, davanın reddi yolunda verilen temyize konu İdare Mahkemesi kararında hukuki isabet bulunmamaktadır.
Öte yandan; davacı tarafından araç satışı nedeniyle kendisine karşı hukuki sorumluluğu bulunan kişiye karşı … Asliye Hukuk Mahkemesinde dava açtığı anlaşıldığından söz konusu davada zararın bir kısmının veya tamamının tazmin edilmesi söz konusu olacağından mükerrerliğe sebebiyet vermemek için adli yargıda açılan davanın akibeti araştırılarak, bozma kararı üzerine yeniden verilecek kararda bu hususun da gözetilmesi gerektiği açıktır.
Açıklanan nedenlerle, temyiz isteminin kabulü ile …İdare Mahkemesi'nin … tarih ve E:….; K:… sayılı kararının BOZULMASINA, yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın adı geçen mahkemeye gönderilmesine, 2577 sayılı Kanunun 18.06.2014 gün ve 6545 sayılı Kanunla eklenen Geçici 8. maddesinin 1. fıkrası ve 54. maddesinin 1. fıkrası uyarınca bu kararın tebliğ tarihini izleyen günden itibaren onbeş gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 02/11/2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


Avukat Web Sitesi