Abaküs Yazılım
19. Ceza Dairesi
Esas No: 2019/33658
Karar No: 2020/13098
Karar Tarihi: 19.10.2020

Yargıtay 19. Ceza Dairesi 2019/33658 Esas 2020/13098 Karar Sayılı İlamı

19. Ceza Dairesi         2019/33658 E.  ,  2020/13098 K.

    "İçtihat Metni"



    Kişilik haklarına saldırıda bulunulduğu gerekçesiyle ilgilisi ... İnş. San. Tic. A.Ş vekilinin, https://www.google,com/search?q=y%C4%B1lkanur+a.%C5%9F.&oq= y%C4% B1lkanur + a.%C5%9F.&aqs=chrome.. 69i57j0.2968j0j7&sourceid= chrome&ie=UTF-8#lrd=0x14d345f07db34a6d: 0x6af8b0454c31ebdc,1,,," isimli URL adreslerindeki içeriklere erişimin engellenmesine yönelik talebinin reddine dair Ankara 6. Sulh Ceza Hâkimliğinin 02/04/2019 tarihli ve 2019/2639 değişik iş sayılı kararına karşı yapılan itirazın reddine ilişkin mercii Ankara 7. Sulh Ceza Hâkimliğinin 24/04/2019 tarihli ve 2019/3459 değişik iş sayılı kararı aleyhine, Adalet Bakanlığı"nın 02.10.2019 gün ve 2019 - 10015 sayılı kanun yararına bozma istemini içeren yazısı ekindeki dava dosyası, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 11.10.2019 gün ve KYB. 2019/98203 sayılı ihbarnamesi ile dairemize gönderilmekle okundu.
    Anılan ihbarnamede;
    Dosya kapsamına göre, 5651 sayılı İnternet Ortamında Yapılan Yayınların Düzenlenmesi Ve Bu Yayınlar Yoluyla İşlenen Suçlarla Mücadele Edilmesi Hakkında Kanunu’nun 9/1. maddesinde “İnternet ortamında yapılan yayın içeriği nedeniyle kişilik haklarının ihlâl edildiğini iddia eden gerçek ve tüzel kişiler ile kurum ve kuruluşlar, içerik sağlayıcısına, buna ulaşamaması hâlinde yer sağlayıcısına başvurarak uyarı yöntemi ile içeriğin yayından çıkarılmasını isteyebileceği gibi doğrudan sulh ceza hâkimine başvurarak içeriğe erişimin engellenmesini de isteyebilir.” ve anılan maddenin 3. fıkrasında “İnternet ortamında yapılan yayın içeriği nedeniyle kişilik hakları ihlâl edilenlerin talepleri doğrultusunda hâkim bu maddede belirtilen kapsamda erişimin engellenmesine karar verebilir.” şeklindeki düzenlemeler karşısında, söz konusu linkte yapılan yorumların başvurucu şirketin ticarî itibar ve saygınlığı ile kişilik haklarını ihlâl eder mahiyette olduğunun anlaşılması karşısında itirazın kabulü yerine yazılı şekilde reddine karar verilmesinde isabet görülmediği gerekçesiyle 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun 309. maddesi uyarınca anılan kararın kanun yararına bozulması isteminde bulunulmakla,
    Gereği görüşülüp düşünüldü:
    5651 sayılı Kanun"un İçeriğin yayından çıkarılması ve erişimin engellenmesi başlıklı 9/1. maddesi; (Değişik: 6/2/2014-6518/93 md.)
    "(1) İnternet ortamında yapılan yayın içeriği nedeniyle kişilik haklarının ihlal edildiğini iddia eden gerçek ve tüzel kişiler ile kurum ve kuruluşlar, içerik sağlayıcısına, buna ulaşamaması hâlinde yer sağlayıcısına başvurarak uyarı yöntemi ile içeriğin yayından çıkarılmasını isteyebileceği gibi doğrudan sulh ceza hâkimine başvurarak içeriğin çıkarılmasını ve/veya erişimin engellenmesini de isteyebilir..." hükmünü amirdir.
    Buna göre; başvuruya konu yayın hakkında 5651 sayılı Kanun"un 9. maddesi gereği erişimin engellenmesi kararı alınabilmesi için;
    - İnternet ortamında yapılan bir yayın olması,
    - Yapılan yayın içeriğinde gerçek ve tüzel kişiler ile kurum ve kuruluşların kişilik haklarının ihlal edilmesi gerekmektedir.
    Kişilik Hakları; Özel hukukta kişinin doğumla birlikte kazandığı ve üzerine kişisel gelişimiyle birlikte her geçen gün yeni değerler kattığı kişiliğinin, maddi ve manevi bütünlüğünün, isminin, mesleki kariyerinin, ailesinin ve hatta sosyal çevresinin kişi üzerinde oluşturduğu, kısacası kendini gerçekleştirme yolunda elde ettiği tüm kazanımlarının ve menfaatlerinin, hukuk düzeni tarafından koruma altına alınan yönüdür. Medeni hukuk kapsamında kişilik hakları, kategorik anlamda mutlak haklar içinde yer alan, her zaman varolan, zamanla tükenmeyen, herkese karşı ileri sürülebilen, çoğu zaman kişiye sıkı sıkıya bağlı ve devredilemeyen haklardandır.
    Dairemizin 11.03.2019 tarihli 2019/939 E. 2019/5442 K. sayılı kanun yararına bozma ilamında ve Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 01.02.2012 tarihli, 2011/4-687 E. 2012/26 K. sayılı kararında ve Dairemizin 15.05.2017 tarihli, 2016/74 E., 2017/4574 K. sayılı ilamında belirtildiği üzere;
    Tüzel kişiler, insanlar gibi maddi- organik bir yapıya sahip olmadıklarından dolayı onların bedensel bütünlüğü, yaşamı, sağlığı gibi, maddi bedensel değerler üzerinde kişilik haklarının varlığı tabi olarak söz konusu olmamakla birlikte saygınlık, onur, sır çevresi gibi manevi nitelikteki kişisel değerlerle, mesleki ve ekonomik kişisel değerlere gerçek kişiler gibi tüzel kişilerin de sahip olduğu söylenilebilir. Tüzel kişilerin kişisel değerler üzerindeki kişilik haklarının korunması gerekir. (Alim TAŞKIN, “Tüzel Kişilerin Kişilik Haklarının Korunması”, AÜHFD., 1991, C. 42, s. 1- 4, s. 208- 230).
    Bu nedenle tüzel kişinin ekonomik faaliyetini yürütürken kazandığı saygınlık, onun kişisel değerleri içinde yer alır. Ticari şeref ve haysiyetin çiğnenmesi, onun ekonomik yaşam içindeki yerini ve durumunu sarsabilir. Ekonomik itibar da tüzel kişinin şeref ve haysiyetinin bir görüntüsüdür. Tüzel kişinin ekonomik faaliyetleri de toplum tarafından değerlendirilmektedir. Tüzel kişiliğe sahip bir şirketin ödeme gücüne ilişkin değerlendirmeler, o tüzel kişinin toplumsal şeref ve haysiyeti ile yakından ilgilidir.
    Tüzel kişinin kişilik haklarından olan ticari itibar ve saygınlığı onun korunan değerlerinin başında gelir. Bu nedenle tüzel kişi onur ve saygınlığından vazgeçemeyeceği gibi, bu değerlerini hukuka ve ahlaka aykırı olarak da sınırlayamaz..." şeklinde belirtildiği üzere tüzel kişilerin de kişilik haklarına saldırı nedeniyle koruma yollarından birisi olan "manevi tazminat" talep edebilecekleri sonucuna oy birliğiyle ulaşılmıştır.
    Tüzel kişilerin de tıpkı gerçek kişiler gibi ceza yargılamasının bir aktörü olduğu da tartışmasızdır. Keza 5237 sayılı TCK"nun "tüzel kişiler hakkında güvenlik tedbirleri" başlıklı 60. maddesi, gerçek kişiler tarafından işlenen bir suçta kullanılan tüzel kişiler hakkında güvenlik tedbirine hükmedilebileceğini düzenleyerek, tüzel kişilerin eylemlerinin maddi bir yaptırıma bağlanabileceğini öngörmekte, 5271 sayılı CMK"nun "kamu davasına katılma" başlıklı 237. maddesi, "Mağdur, suçtan zarar gören gerçek ve tüzel kişiler ile malen sorumlu olanlar, ilk derece mahkemesindeki kovuşturma evresinin her aşamasında hüküm verilinceye kadar şikâyetçi olduklarını bildirerek kamu davasına katılabilirler..." hükmüyle tüzel kişilerin suçun mağduru, suçtan zarar gören, şikayetçi veya malen sorumlusu ve hatta kamu davasının katılanı olabileceğini düzenlemektedir.
    Hal böyleyken, bir tüzel kişi olan başvuran şirketin; "saygınlık, onur, sır çevresi, mesleki ve ekonomik kişisel değerleri" gibi yukarıda anlatılan türden tüzel kişiliğine özgü kişilik haklarına yönelen yayınlara dair erişimin engellenmesini isteme hakkına ehil olduğu değerlendirilmiştir.
    Yukarıda yazılı genel esaslar çerçevesinde, kanun yararına bozmaya konu edilen uyuşmazlıkta;
    Başvuran şirket vekilinin dilekçesinde, tüzel kişinin ismi - unvanının google arama motoruna yazılması sonucu şirketin unvanı, ismi ve adres bilgileri altında iki kişinin; "...sakın çalışmayın işçi hakkı yiyorlar..." ve "...zorba, terbiyesiz ahlaksız insanlar sizi ezmeden iş yapmazlar, sakın çalışmayın..." şeklinde olumsuz ve hakaret içerikli yorumlarda bulundukları tahminen iş bulma amacına yönelik bir forum sitesinin görüntülendiği, ilk mesajın altında şirket temsilcisini kişinin yorum yapan kişiye "... Hakkın varsa çalışmazsın, .. İftira atarak haklı olunmaz..." şeklinde cevap verdiği, ancak yorum yapan ikinci kişinin hakaret içeren mesajında ise bir cevap verilmediği görülmektedir.
    Başvuranın olayla ilgili olarak Ankara Cumhuriyet Başsavcılığına suç duyurusunda bulunduğu, ilgili Başsavcılık tarafından; şüphelilerin kimlik bilgileri bulunmadığından ve takma ad kullanabileceklerinden bahisle kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verildiği, ancak erişimin engellenmesine başvurulabileceğine karar verdiği, başvuranın ise yorum yapan kişilerin ismini yazarak ve ilgili arama motorunun URL adresini yazarak erişimin engellenmesi talebinde bulunduğu anlaşılmaktadır.
    Ankara 6. Sulh Ceza Hakimliğince, haklarında erişimin engellenmesi kararı verilen kişilerin yorum yapma imkanına sahip olamadıkları ve çelişmeli yargılama ilkesinin ihlal edilebileceğinden bahisle tek taraflı olarak kabul kararı verilmesinin hak ihlali oluşturabileceğinden bahisle başvurunun reddine karar verildiği, itirazın ise verilen kararın usul ve yasaya uygun olduğundan bahisle reddedildiği görülmektedir.
    5651 sayılı Kanun"un 9. maddesi kapsamında kişilik haklarının ihlal edildiği gerekçesiyle başvurma hakkına sahip olan tüzel kişinin erişimin engellenmesi talebinin reddine dair karara yaptığı itirazın; başvuran kişiye arama motoru dışında, şirket adına cevap verilen ve insanlara yorum yapma imkanı tanınan forum / iş bulma sitesi olduğu değerlendirilen ortamın isminin sorulması ve paylaşımın yapıldığı URL adresinin doğru şekilde belirlenmesi suretiyle erişimin engellenmesine karar verilmesi gerekirken, gerekçesiz şekilde reddine karar verilmesinin kanuna aykırı olduğu anlaşılmakla,
    Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının kanun yararına bozma talebi, yukarıda yazılı nedenlerle yerinde görüldüğünden,Ankara 7. Sulh Ceza Hâkimliğinin 24/04/2019 tarihli ve 2019/3459 değişik iş sayılı kararının, 5271 sayılı CMK"nin 309/4-a maddesi gereği kanun yararına BOZULMASINA, bozma gereği itiraz merciince itirazın 5651 sayılı Kanun kapsamında yeniden incelenerek gerekçeli bir karar verilmesi gerektiğine, 19.10.2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.










    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi