Abaküs Yazılım
19. Ceza Dairesi
Esas No: 2020/849
Karar No: 2020/13093
Karar Tarihi: 19.10.2020

Yargıtay 19. Ceza Dairesi 2020/849 Esas 2020/13093 Karar Sayılı İlamı

19. Ceza Dairesi         2020/849 E.  ,  2020/13093 K.

    "İçtihat Metni"



    5580 sayılı Özel Öğretim Kurumları Kanunu"na muhalefet eyleminden kabahatli ... hakkında, Adana Valiliği İl Milli Eğitim Müdürlüğünün 13/06/2019 tarihli ve 18381528-405.01-E.11242464 sayılı idarî yaptırım karar tutanağı ile uygulanan 51.168,00 Türk lirası idarî para cezasına karşı yapılan başvurunun usulden reddine ilişkin Adana 5. Sulh Ceza Hâkimliğinin 30/07/2019 tarihli ve 2019/3975 değişik iş sayılı kararına yönelik itirazın reddine dair Adana 6. Sulh Ceza Hâkimliğinin 09/08/2019 tarihli ve 2019/4332 değişik iş sayılı kararı aleyhine, Adalet Bakanlığı"nın 20.12.2019 gün ve 2019 - 15939 sayılı kanun yararına bozma istemini içeren yazısı ekindeki dava dosyası, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 02.01.2020 gün ve KYB. 2019/134554 sayılı ihbarnamesi ile dairemize gönderilmekle okundu.
    Anılan ihbarnamede;
    5326 sayılı Kabahatler Kanunu"nun 27/3. maddesinde yer alan "Başvuru, bizzat kanuni temsilci veya avukat tarafından sulh ceza mahkemesine verilecek bir dilekçe ile yapılır. Başvuru dilekçesi, iki nüsha olarak verilir." ve 28/1-b maddesinde yer alan "Başvurunun süresi içinde yapılmadığının, başvuru konusu idari yaptırım kararının sulh ceza mahkemesinde incelenebilecek kararlardan olmadığının veya başvuranın buna hakkı bulunmadığının anlaşılması halinde, bu nedenlerle başvurunun reddine karar verilir" şeklinde düzenlemeler nazara alındığında; muteriz vekili sıfatıyla Avukat Büşra Dinçer tarafından idari para cezası tutanağının iptaline yönelik başvuru yapılmasına karşın, 24/07/2019 havale tarihli dilekçe ekinde vekaletname bulunmadığından bahisle Adana 5. Sulh Ceza Hakimliğinin 30/07/2019 tarihli kararı ile başvurunun usulden reddine karar verilmiş ise de; muteriz vekilinin dilekçesinde, kabahatlinin ceza infaz kurumunda olmasına karşın tebliğin eşine yapıldığını ve yapılan bu tebliğ işleminin usulsüz olduğunu beyan ettiği, 26/07/2019 havale tarihli dilekçe ekinde ise vekaletnamesini ibraz ettiği anlaşılmakla; öncelikle idari para cezasına ilişkin kabahat dosyasının idari birimden getirilmesinden sonra, iddia edildiği gibi muterizin ceza infaz kurumunda bulunmasına karşın tebliğ işleminin eşine yapıldığı anlaşılır ise, tebliğin usulsüz olduğu kabul edilerek, 24/07/2019 tarihinde öğrenme üzerine yapılan başvurudan sonra itiraz süresi henüz tamamlanmadan vekaletname ibraz edildiği ve dolayısıyla başvurunun süresinde olduğu kabul edilip, işin esası hakkında inceleme yapıldıktan sonra, oluşacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken, itirazın kabulü yerine yazılı şekilde karar verilmesinde isabet görülmediği gerekçesiyle 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun 309. maddesi uyarınca anılan kararın kanun yararına bozulması isteminde bulunulmakla,
    Gereği görüşülüp düşünüldü:
    Anayasanın "Duruşmaların açık ve kararların gerekçeli olması" başlıklı 141. maddesi;
    "Mahkemelerde duruşmalar herkese açıktır. Duruşmaların bir kısmının veya tamamının kapalı yapılmasına ancak genel ahlakın veya kamu güvenliğinin kesin olarak gerekli kıldığı hallerde karar verilebilir.
    Küçüklerin yargılanması hakkında kanunla özel hükümler konulur.
    Bütün mahkemelerin her türlü kararları gerekçeli olarak yazılır.
    Davaların en az giderle ve mümkün olan süratle sonuçlandırılması, yargının görevidir.",
    5326 sayılı Kabahatler Kanunu"nun "Başvuru Yolu" başlıklı 27/3. maddesi;
    "...(3) Başvuru, bizzat kanunî temsilci veya avukat tarafından sulh ceza mahkemesine verilecek bir dilekçe ile yapılır. Başvuru dilekçesi, iki nüsha olarak verilir...",
    "Başvurunun incelenmesi" başlıklı 28/1. maddesi;
    "(1) Başvuru üzerine mahkemece yapılan ön inceleme sonucunda;
    a) Yetkili olmadığının anlaşılması halinde dosyanın yetkili sulh ceza mahkemesine gönderilmesine,
    b) Başvurunun süresi içinde yapılmadığının, başvuru konusu idarî yaptırım kararının sulh ceza mahkemesinde incelenebilecek kararlardan olmadığının veya başvuranın buna hakkı bulunmadığının anlaşılması halinde, bu nedenlerle başvurunun reddine,
    c) (a) ve (b) bentlerinde sayılan nedenlerin bulunmaması halinde başvurunun usulden kabulüne,
    Karar verilir..." hükümlerini içermektedir.
    Kanun yararına bozmaya konu somut uyuşmazlıkta;
    Kabahatli hakkında 5580 sayılı Kanun gereği alınan idari para cezası kararının, sanık cezaevindeyken aynı konutta oturan eşine tebliğ edildiği, usulsüz tebliğe rağmen süresi içinde başvuran avukat tarafından idari para cezası kararına karşı Sulh Ceza Mahkemesine başvurulduğu, ancak adli tatile denk gelen 24.07.2019 tarihinde yapılan başvuru sırasında sunulmayan vekaletnamenin, iki gün sonra sanık cezaevinde iken henüz Sulh Ceza Hakimliğince bir karar verilmeden, bir dilekçe ile dosyaya sunulduğu görülmektedir. Ancak Sulh Ceza Hakimliğince vekaletnamenin ibrazından dört gün sonra yapılan incelemede, vekaletnamenin tarihinin başvuru tarihinden iki gün sonra olması gerekçesiyle, başvurunun yetkisiz kişiler tarafından yapıldığından bahisle reddedildiği, bu karara karşı yapılan itirazın da kararın usul ve yasaya uygun olduğundan bahisle reddedildiği görülmektedir.
    5326 sayılı Kabahatler Kanunu"nun 27/3. maddesinde; idari yaptırım kararına karşı başvurunun, avukat tarafından verilecek bir dilekçe ile yapılabileceği, 28/1. maddesinde ise başvuranın buna hakkı olmadığının anlaşılması halinde başvurunun reddine karar verileceği yazılı olsa da;
    AİHS"nin adil yargılanma hakkında dair 6. maddesi, Anayasa"nın davaların en az giderle ve mümkün olan süratle sonuçlandırılmasına dair 141. maddesi ve ceza yargılamasında usul ekonomisine dair öngörülen genel ilkeler karşısında, Sulh Ceza Hakimliğince süresinde yapılan başvurunun esası hakkında bir karar verilmesi gerekirken, ilk başvurunun cezaevindeki başvuranın avukatına henüz vekaletname vermeden yapmış olması ve sonradan sunulan vekaletnamenin ise başvurunun reddine dair karar verilmesini engellemeyeceği kanaatiyle reddedilip idari para cezasına karşı süresinde ikinci bir başvuru yolunun açılmasının adil yargılanma ilkesine ve usul ekonomisine aykırı olduğu anlaşılmakla,
    Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının kanun yararına bozma talebi, yukarıda yazılı nedenlerle yerinde görüldüğünden, Adana 6. Sulh Ceza Hâkimliğinin 09/08/2019 tarihli ve 2019/4332 değişik iş sayılı kararının, 5271 sayılı CMK"nin 309/4-b maddesi gereği kanun yararına BOZULMASINA, bozma gereği itiraz merciince; kabahatlinin başvuru ve itiraz gerekçeleri tümüyle incelenerek itiraz hakkında mahallinde gerekçeli bir karar verilmesi gerektiğine, 19.10.2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.










    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi