15. Ceza Dairesi 2018/3355 E. , 2019/5793 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Dolandırıcılık
HÜKÜM : Sanıklar hakkında, ayrı ayrı;
TCK’nın 37.maddesi delaletiyle 157/1, 168/1, 62, 52/2-4 ve 50/1-a maddeleri uyarınca mahkumiyet
Dolandırıcılık suçundan sanıkların mahkumiyetlerine ilişkin hükümler, sanıklar tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Sanıkların, iştirak halinde hareket etmek suretiyle bir arkadaşlarının gömü altın bulduğu ve bu altını satmak istediği konusunda katılanı aldatıp numune olarak bir adet gerçek reşat altını gösterdikten sonra, altınları birlikte satma vaadiyle kendisinden 20.000 TL alarak haksız yarar sağladıkları, bu suretle dolandırıcılık suçunu işlediklerinin iddia edildiği olayda;
1- Sanık ... hakkında verilen mahkumiyete ilişkin hükme yönelik yapılan temyiz incelemesinde;
Sanık savunmaları, katılan ve tanık beyanları, iletişim tespit kayıtları, araştırma ve kamera görüntüsü inceleme tutanağı, teşhis tutanağı, ödeme dekontu, dairemizin bozma ilamı sonucu taraflar arasında uzlaşma sağlanamadığına dair uzlaştırma raporu ile oluşa ve tüm dosya kapsamına göre; atılı suçun sanık tarafından işlendiği sabit olmakla bu gerekçelere dayanan mahkemenin kabulünde bir isabetsizlik görülmemiştir.
Bozmaya uyularak yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre; sanık ...’un sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;
Sanık ...’un, katılanın zararını karşılamaya yönelik katılana ev tapusu verdiği halde, katılanın ifadelerinde zararının tamamen giderilmediğini belirtmesi ve söz konusu tapu kaydının katılana hangi tarihte verildiğinin tespit edilmemiş olması karşısında, katılana kısmi ödemeye rızası olup olmadığının sorulmadığı da dikkate alınarak, suça konu dolandırıcılık eylemi nedeni ile katılanın zararının sanık tarafından kısmen veya tamamen giderilip giderilmediği, giderilmiş ise hangi tarihte giderildiği araştırılarak, bu hususta katılanın yeniden ifadesi alınıp, kısmi ödeme halinde etkin pişmanlık hükümlerinin uygulanmasına katılanın rıza gösterip göstermediğinin sorulmasından sonra, sonucuna göre sanık hakkında TCK’nın 168/1-2-4 maddelerinde düzenlenen “etkin pişmanlık” hükümlerinin uygulanıp uygulanmayacağının tartışılması gerekirken, eksik inceleme ile katılanın zararının kovuşturma aşamasında kısmen giderildiği kabul edilerek yazılı şekilde hüküm kurulması,
2- Sanık ... hakkında verilen mahkumiyete ilişkin hükme yönelik yapılan temyiz incelemesinde;
Sanığın, aşamalardaki savunmalarında ısrarla üzerine atılı suçu kabul etmemesi ve katılan tarafından temyiz dışı sanık ...’e altın bedeli olarak 20.000 TL’nin verildiği sırada yanlarında bulunmadığının anlaşılması karşısında, olay günü sanığın ve tanık İdris’in, söz konusu paranın verilmesinden sonra katılan ile buluştukları da dikkate alınarak, sanık savunmaları, katılan ve tanık beyanları ile tüm dosya kapsamından; sanığın, katılana karşı baştan itibaren dolandırıcılık kastı ile hareket ettiğine ve atılı suçun işlenmesine iştirak ettiğine dair mahkumiyetine yeterli, her türlü şüpheden uzak, kesin ve inandırıcı delil bulunmadığı gözetilmeden, sanığın atılı suçtan beraati yerine, delillerin takdirinde hataya düşülerek yazılı şekilde mahkumiyetine hükmedilmesi,
Kabule göre de; sanıklar hakkında hüküm kurulurken etkin pişmanlık hükümlerinin uygulanması sırasında kanun maddesinin TCK’nın 168/2 maddesi yerine 168/1 maddesi olarak gösterilmesi,
Bozmayı gerektirmiş, sanıkların temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nın 321. maddesi uyarınca, hükümlerin BOZULMASINA, aynı Kanunun 326/son maddesi uyarınca ceza miktarı bakımından sanık ...’un kazanılmış hakkının saklı tutulmasına, 16/05/2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.