MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Dolandırıcılık, güveni kötüye kullanma
HÜKÜM : 1-TCK 157/1, 62/1, 52/2, 53. maddeleri gereğince mahkumiyet
2-TCK 155/1, 62/1, 52/2, 53. maddeleri gereğince mahkumiyet

Dolandırıcılık ve güveni kötüye kullanma suçlarından sanığın mahkumiyetine ilişkin hükümler, sanık ve katılan vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Dairemizce, uzlaştırma hükümlerinin uygulanması gerektiğinden bahisle hükümlerin bozulması üzerine, taraflar arasında uzlaşmanın sağlanmadığı belirlenerek yapılan incelemede;
Sanığın katılan ile ortak olmak istediği, katılanın 4 adet iş makinesi ve bir takım inşaat malzemeleri getirmesi halinde ortaklığa kabul edeceğini sanığa bildirmesi üzerine bu şekilde aralarında sözlü olarak anlaştıkları, 15.08.2011 tarihinde sanığın katılanın işyerine geldiği ve iş makinelerini getirebilmek için emanet bir araba istediği, katılanın da arkadaşına ait kendisine satması için bıraktığı ... plakalı 2006 model VW Passat marka aracı sanığa verdiği, akabinde sanığın iş makinelerini yükleyip getirmek için paraya ihtiyacı olduğunu söyleyip katılandan para istediği, katılanın 12.09.2011 tarihinde İş Bankası hesabından 6000 TL"yi havale ettiği, sanığın aracı geri getirmediği gibi katılandan aldığı 6000 TL"yi de geri ödemeyerek dolandırıcılık ve güveni kötüye kullanma suçlarını işledikleri iddia edilen somut olayda;
Sanığın katılana yönelik baştan beri dolandırıcılık kastı ile hareket ettiği anlaşıldığından eylemin kül halinde TCK’nın 157/1, 43/1 maddesi gereğince zincirleme şekilde dolandırıcılık suçunu oluşturduğu gözetilmeyerek yazılı şekilde hükümler kurulması;
Kabule göre de;
Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 27/09/2011 tarihli 2011/3-167 esas ve 2011/194 karar sayılı kararında da açıklandığı üzere, sanığın mahkûmiyetiyle sonuçlanan ceza davasında katılan kendisini vekille temsil ettirdiğinde, vekil duruşmalara katılmasa dahi karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca katılan lehine maktu vekâlet ücretine hükmedilmesi zorunlu olup, katılan vekilinin katılma dilekçesi verdiği halde, duruşmaları takip etmediği gerekçesiyle vekalet ücreti yerine vekalet ücreti verilmesine yer olmadığına hükmedilmesi,
Bozmayı gerektirmiş, sanık ve katılan vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükümlerin bu sebepten dolayı 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 16/05/2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.