Taraflar arasındaki “alacak” davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; Akhisar Sulh Hukuk Mahkeme’since davanın reddine dair verilen 10.02.2009 gün ve 2006/311 E., 2009/196 K sayılı kararın incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmesi üzerine, Yargıtay 11.Hukuk Dairesi’nin 16.06.2011 gün ve 2009/14561 E., 2011/7342 K. sayılı ilamı ile;
(...Davacı vekili, müvekkili banka tarafından dava dışı S.S. 1055 nolu Akhisar Merkez ve Köyleri Tütün ve Tarım Satış Kooperatifi"ne kredi kullandırıldığını, bu kredinin teminatı olarak ortaklardan alınan borç senetlerinin kooperatif tarafından müvekkili bankaya devir ve temlik edildiğini, ortakların sözleşmede imzalarının bulunması sebebi ile temlikten haberdar olduklarını, bu senetten kaynaklanan alacağın davalılarca müvekkili bankaya ödenmediğini ileri sürerek, 1.861,00 TL’nin faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalılar vekili, senet metninde öncelikle kooperatife ödeme yapılması halinde borçtan kurtulacağı ibaresi bulunması nedeniyle koşulları tam olarak oluşmuş bir alacağın temliki işlemi bulunmadığını, müvekkillerinin dava dışı kooperatife ödeme yaparak borçtan kurtulduğunu savunarak, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, iddia, savunma, bilirkişi raporları ve tüm dosya kapsamına göre, dava dışı .. tarafından gönderilen cevabi yazıda söz konusu kesintileri dava dışı kooperatifin 1581 sayılı Tarım Kredi Kooperatifleri ve Birlikleri Kanunu gereği ..."e gönderdiğinin bildirildiği, 13.01.2000 tarih ve 2000/292 sayılı rehin işlemleri konulu yazıya istinaden kooperatif adına, üretici-kooperatif üyesi borçlulardan bu kesintilerin yapıldığı, aynı şekilde özel şirketlerinden ..."in Tüccar Tütünleri Taşıma belgesini alabilmeleri için kooperatif adına üretici kooperatif üyesi davalılardan bu kesintileri yaptıkları, bilirkişi raporunda değinilen makbuzların ödemeye ilişkin olduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.
1-Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davacı vekilinin yerinde görülmeyen ve aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazları yerinde değildir.
2-Dava, müşterek-müteselsil borç senedinin davacı bankaya temliki nedeniyle alacak istemine ilişkindir.
Mahkemece ... İdaresi tarafından bir kısım davalıların 1999 yılı ürün bedellerinden dava dışı kooperatif lehine yapılan kesintiler nedeniyle temlik işleminin davalılara bildirilmesinden önce borcun sükut ettiği kabul edilerek davanın reddi cihetine gidilmiş ise de, mahkemece yazılan yazıya ... İdaresince verilen cevapta, bir kısım davalılardan dava dışı kooperatif lehine yapılan kesintilerin davaya konu 392 nolu müşterek-müteselsil borç senedine ilişkin olduğu yolunda bir açıklık bulunmadığı anlaşılmakla, bu husus açıklığa kavuşturulmaksızın söz konusu ödemelerin varlığı nazara alınarak hükme varılması doğru görülmemiş, davacı vekilinin bu yöne ilişkin temyiz itirazlarının kabulüyle yerel mahkeme kararının belirtilen nedenle bozulmasına karar vermek gerekmiştir...)
gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle yeniden yapılan yargılama sonunda, mahkemece önceki kararda direnilmiştir.
TEMYİZ EDEN: Davacı vekili
HUKUK GENEL KURULU KARARI
Hukuk Genel Kurulu’nca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü:
Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dosyadaki tutanak ve kanıtlara, bozma kararında açıklanan gerektirici nedenlere göre, Hukuk Genel Kurulu’nca da benimsenen Özel Daire bozma kararına uyulmak gerekirken, önceki kararda direnilmesi usul ve yasaya aykırıdır.
Bu nedenle direnme kararı bozulmalıdır.
S O N U Ç: Davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile direnme kararının Özel Daire bozma kararında gösterilen nedenlerden dolayı 6217 sayılı Kanunun 30.maddesi ile 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’na eklenen “Geçici madde 3” atfıyla uygulanmakta olan 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nun 429. maddesi gereğince BOZULMASINA, istek halinde temyiz peşin harcının yatırana geri verilmesine, HUMK"un 440. maddesi uyarınca karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere 19.09.2012 gününde yapılan ilkgörüşmede oybirliği ile karar verildi.