14. Hukuk Dairesi 2017/3978 E. , 2021/1477 K.
"İçtihat Metni" 14. Hukuk Dairesi
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 02/08/2012 gününde verilen dilekçe ile asıl davada haricen satışa dayalı tapu iptali ve tescil, ikinci kademede tazminat; birleştirilen davada TMK"nın 713. maddesine dayalı tapu iptali ve tescil, ikinci kademede tazminat talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; asıl ve birleştirilen davada tapu iptali ve tescil isteminin reddine, tazminatların kısmen kabulüne dair verilen 23/03/2016 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
K A R A R
Asıl dava; harici satın almadan kaynaklanan tapu iptali ve tescil, ikinci kademede tazminat; birleştirilen dava ise TMK 713.maddesine dayanan tapu iptali ve tescil, ikinci kademede tazminat istemine ilişkindir.
Davacı vekili asıl davada, davacı ile davalıların murisi ... arasında 25/02/1990 tarihinde yarıcılık sözleşmesi düzenlendiğini, sözleşme uyarınca davacının ... adına kayıtlı 2772 parsel sayılı (ifraz ile 4747 ve 4748 parsel olmuştur) taşınmaza bağ çubuğu ve fıstık fidanları dikeceğini, bu fidanların bakımını yapıp ürün verir hale getireceğini, Cemile’nin ise bunun karşılığında taşınmazın yarı hissesini davacıya temlik edeceğinin kararlaştırıldığını, davacının sözleşmeden doğan edimini yerine getirmek suretiyle taşınmaza bağ çubuğu ve fıstık fidanları diktiğini, bakıp yetiştirerek ürün verir hale getirdiğini, ancak muris Cemile’nin mirasçısı davalıların taşınmazın mülkiyetini devretmediklerini, bu nedenle davaya konu taşınmazın ½ hissesinin tapu kaydının iptali ile davacı adına tescilini, bu mümkün olmadığı takdirde ise taşınmaza diktiği bağ ile fıstıkların ve bunların bakım masraflarının karşılığı olarak 10.000TL tazminatın davalılardan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davacı vekili birleştirilen davada ise; davacının, davalıların murisi ... adına kayıtlı olan 2772 parsel sayılı (ifraz ile 4747 ve 4748 parsel olmuştur) taşınmazı 20 yılı aşkın süreden bu yana malik sıfatıyla zilyet ve tasarrufu altında bulundurduğunu, davacı lehine TMK 713 maddesinde belirtilen taşınmaz edinme koşullarının gerçekleştiğini, davacının ayrıca taşınmaz üzerine bağ çubuğu ve fıstık ağaçları diktiğini, bunları yetiştirip ürün verir hale getirdiğini, bu nedenlerle davaya konu taşınmazın davalılar adına kayıtlı ¾ hissesinin tapu kaydının iptali ile davacı adına tapuya tesciline, bu mümkün olmadığı takdirde ise taşınmaza diktiği bağ ile fıstıkların ve bunların bakım masraflarının karşılığı olarak 10.000TL tazminatın davalılardan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Bir kısım davalılar vekili cevap dilekçesinde; muris Cemile"nin taşınmazda ¼ hisseye sahip olduğunu, sözleşmenin düzenlendiği 1990 yılında 89 yaşında olduğunu, hasta ve yatalak olup okuma yazması bulunmadığını, imza atmayı bilmediğini, sözleşmedeki imzanın Cemile "ye ait olmadığını, sözleşmenin düzenlendiği iddia olunan tarihte temyiz kudretine sahip olmadığını, davacıların talebinin zamanaşımına uğradığını savunarak, birleştirilen dava açısından ise derdestlik itirazında bulunmuştur.
Mahkemece asıl davada, “ Davacı tarafından ... mirasçıları aleyhine açılan tapu iptali ve tescil davasının reddine, ... mirasçıları aleyhine açılan tazminat talebinin kısmen kabulü ile, 111,30TL tazminatın davalılardan tahsili ile davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin (9.888,70-TL) Reddine” ; Birleştirilen davada ise, “ Davacı tarafından ... mirasçıları aleyhine açılan tapu iptali ve tescil davasının Reddine, ... mirasçıları aleyhine açılan tazminat talebinin kısmen kabulü ile, 393,52-TL tazminatın davalılardan tahsili ile davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin (9.606,48-TL) Reddine” karar verilmiştir.
Hükmü, davacı vekili temyiz etmiştir.
Tapulu bir taşınmazın mülkiyetinin devrini öngören her türlü sözleşmelerin resmi şekilde yapılması geçerlilik koşuludur (743 sayılı Kanunun 634.; 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu m. 706; Borçlar Kanunu m. 213; Tapu Kanunu m. 26; 1512 sayılı Noterlik Kanunu m. 60). Tapuda kayıtlı bir taşınmazın mülkiyetini devir borcu doğuran ve ancak Kanunun öngördüğü biçim koşullarına uygun olarak yapılmadığından geçersiz bulunan sözleşmeye dayanılarak açılan bir cebri tescil davası kural olarak kabul edilemez. Kanun hükümlerinin öngördüğü biçimde yapılmayan sözleşmeler hukuken geçersizdir; burada öngörülen şekil, sözleşmenin geçerlilik koşulu olup, kamu düzenine ilişkindir. Bu nedenle doğrudan göz önünde tutulur.
Somut olaya gelince; dava, ortaklık sözleşmesine dayalı tescil istemine ilişkin olup sözleşme, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu m.706 ve Borçlar Kanunu m.213 gereğince resmi şekilde yapılmadığı için geçerliliği bulunmamaktadır. Mahkemece, tescile ilişkin istemin bu gerekçeyle reddedilmesi gerekirken TMK m724 koşulları oluşmadığı gerekçesiyle davanın reddi doğru görülmemiştir.
Öte yandan, davacı tapu kayıt maliklerinden biriyle yaptığı adi yazılı sözleşmeye güvenerek taşınmaz üzerinde bilirkişi raporunda gösterilen adet ve evsafta ağaç yetiştirmiş olup, ağaçların taşınmaza kattığı değer oranında davalılar sebepsiz yere zenginleşmişlerdir. O halde, bilirkişilerden ek rapor alınarak, gerekirse mahkemece yeniden keşif yapılmak suretiyle davacı tarafından dikildiği belirtilen meyve ağaçlarının dava açma tarihindeki değerleri belirlenerek tazminine karar verilmesi gerekirken, yanlış değerlendirme içeren bilirkişi raporu esas alınarak tazminat miktarının belirlenmesi de doğru görülmemiştir.
Hükmün, bu nedenlerle bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, sair temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin yatırılan harcın yatıranlara iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 03.03.2021 gününde oybirliği ile karar verildi.