9. Hukuk Dairesi 2016/5643 E. , 2016/4232 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İŞ MAHKEMESİ
DAVA : Davacı, kıdem tazminatı, ihbar tazminatının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
Yerel mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiştir.
Hüküm süresi içinde davalılardan .... avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
A) Davacı İsteminin Özeti:
Davacı, davalı alt işveren.... işçisi olarak davalı asıl işveren Bankanın.... Şubesi işyerinde 15.12.2000-30.12.2005 tarihleri arası temizlik işçisi olarak çalıştığını, iş akdinin 30.12.2005 günü işverenlik tarafından haksız şekilde feshedildiğini ileri sürerek, kıdem ve ihbar tazminatının tahsilini, istemiştir.
B) Davalı Cevabının Özeti:
Davalı.... davaya cevap vermezken davalı ...... vekili, bankanın pasif husumet ehliyeti bulunmadığı, davacı ile banka arasında hizmet akdi ilişkisi olmadığını, davacının diğer davalı... çalışanı olduğunu,...... arasında imzalanan temizlik hizmetleri sözleşmesinde ..... personelinin işçilik haklarından Bankanın sorumlu olmayacağı hususunun kararlaştırıldığını, taraflar arasında asıl işveren-alt işveren ilişkisi olmadığını, bankanın ihale makamı konumunda bulunduğu, savunarak davanın reddini istemiştir.
C) Yerel Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece, toplanan kanıtlar ve bilirkişi raporuna dayanılarak, davalılar arasında asıl-alt işveren ilişkisi olduğu bu nedenle davacı alacaklarından birlikte sorumlu oldukları, iş sözleşmesinin işverence haksız şekilde fesh edildiği buna göre davacının kıdem ve ihbar tazminatlarına hak kazandığı gerekçesi ile davanın kabulüne, karar verilmiştir.
D) Temyiz:
Kararı davalı..... vekili temyiz etmiştir.
E) Gerekçe:
1- Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davalı .... vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2- 4857 sayılı İş Kanunu"nun 2/6 maddesi uyarınca, “Bir işverenden, işyerinde yürüttüğü mal veya hizmet üretimine ilişkin yardımcı işlerinde veya asıl işin bir bölümünde işletmenin ve işin gereği ile teknolojik nedenlerle uzmanlık gerektiren işlerde iş alan ve bu iş için görevlendirdiği işçilerini sadece bu işyerinde aldığı işte çalıştıran diğer işveren ile iş aldığı işveren arasında kurulan ilişkiye asıl işveren-alt işveren ilişkisi denir. Bu ilişkide asıl işveren, alt işverenin işçilerine karşı o işyeri ile ilgili olarak bu Kanundan, iş sözleşmesinden veya alt işverenin taraf olduğu toplu iş sözleşmesinden doğan yükümlülüklerinden alt işveren ile birlikte sorumludur.”
Bu maddeye göre, “bir işverenden, işyerinde yürütülen mal veya hizmet üretimine ilişkin yardımcı işlerde veya asıl işin bir bölümünde işletmenin ve işin gereği ile teknolojik nedenlerle uzmanlık gerektiren işlerde iş alan, bu iş için görevlendirdiği işçilerini sadece bu işyerinde aldığı işte çalıştıran gerçek veya tüzel kişiyi yahut tüzel kişiliği olmayan kurum ve kuruluşlar alt işveren olarak belirtilmektedir.
Alt işveren işçisi, alt işveren tarafından alt işverenin aldığı işten dolayı bu süre zarfında sadece bu işte çalışmış ve alt ve asıl işveren arasındaki ilişki sona erdiğinde veya asıl işveren alt işveren ilişkisi devam ederken iş ilişkisi sonlanmış ise, işçinin feshe bağlı alacakları dahil tüm işçilik alacaklarından asıl işveren, alt işverenle birlikte sorumludur. İşçi asıl işveren ilişkisi başlamadan önce de alt işveren işçisi olarak, alt işverenin kendi işinde veya alt işverenin üstlendiği farklı bir asıl işverende çalışmış ve işçinin iş sözleşmesi sonra kurulan asıl alt işveren ilişkisi sırasında veya bitiminde sonlanmış ise, alt işveren tüm süre üzerinden işçilik alacaklardan sorumlu iken, asıl işveren sadece kendi dönemindeki süre ve ücret üzerinden alt işverenle birlikte sorumludur. Asıl işveren ilişkisi sona ermesine rağmen, işçi alt işverenin kendi veya alt işverenin yeni yüklendiği farklı bir asıl işverene ait işte çalışıyor ise, fesih olgusuna bağlı haklar hariç, asıl işverenin kendi dönemindeki ücret ve süre üzerinden ücret ve diğer işçilik alacaklarından alt işverenle birlikte sorumluluğu devam eder. İşçinin iş sözleşmesinin daha sonra sonlandırılması halinde ise asıl işveren alt işveren ilişkisinin sona erdiği tarihteki süre ve ücret üzerinden, sadece kıdem tazminatı ve gerçekleşen işçilik alacaklarından alt işverenle birlikte sorumlu olacaktır. Fesih olgusu asıl alt işveren ilişkisi sona erdikten sonra gerçekleştiği için, ihbar tazminatı ve yıllık ücretli izin alacağından asıl işveren sorumlu tutulamayacaktır.
Mahkemece davacının 15/12/2000-30/12/2005 tarihleri arasında daval..... asıl işverenliğinde çalıştığı kabul edilmiş ise de davalı banka vekili temyiz aşamasında 18/03/2005 tarihinde diğer davalı şirket ile olan hizmet alım sözleşmesini fesh ettiklerini savunmuş ve Dairemizce yapılan geri çevirme sonrası bu feshe dair belge sunulmuştur.
Mahkemece davalının açıklanan savunması ve sunduğu belge bir değerlendirmeye tabi tutulup davacının 18/03/2005 tarihinden 30/12/2005 tarihine kadar davalı banka nezdinde çalışıp çalışmadığı tespit edilip çalıştığının anlaşılması halinde şimdiki gibi aksi halde davalı bankanın iş sözleşmesinin asıl-alt işveren ilişkisi sona erdikten sonra sona ermesi nedeni ile kendi işyerinde asıl-alt işverenilişkisinin bittiği tarihteki süre ve ücret üzerinden belirlenecek kıdem tazminatından sorumluluğu yoluna gidilmeli ve ihbar tazminatından sorumlu tutulmamalıdır.
3- Davalı Banka’nın 4603 sayılı Yasa’ya 4842 Sayılı Yasa ile eklenen geçici 3. maddesi uyarınca harçtan muaf olduğu gözetilmeden Banka aleyhine harca hükmedilmesi hatalı olup, bozmayı gerektirmiştir.
F) Sonuç:
Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebepden dolayı BOZULMASINA, harçtan muaf olan davalıdan yersiz alınan tüm temyiz harçlarının istek halinde ilgiliye iadesine 29/02/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.