(Kapatılan) 18. Hukuk Dairesi 2015/1332 E. , 2015/9843 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Dava ve birleşen dava dilekçesinde, galleye müstehak vakıf evladı olduklarının tespiti istenilmiştir. Mahkemece davanın reddine karar verilmiş, hükmün temyiz incelemesi bir kısım davacılar vekilleri, incelemenin duruşmalı olarak yapılması ise davacı ... vekili tarafından yasal süresi içinde verilen temyiz dilekçesi ile istenilmekle taraflara yapılan tebligat üzerine duruşma için tayin olunan günde temyiz edenlerden davacı ... Vek.Av...., davacı ... vd. Vek.Av.... ile aleyhine temyiz olunan davalılar vekilleri Av. ... ve Av.... geldiler. Gelen vekillerin sözlü açıklamaları dinlendikten sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunarak, tetkik hakiminin açıklamaları dinlenip, gereği düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Dava ve birleşen dava dilekçelerinde; davacıların ... Bini ... (...) Vakfının galle fazlasına müstahak vakıf evladı olduklarının tespiti istenmiş, mahkemece davanın reddine karar verilmiştir.
5737 sayılı Vakıflar Kanunu"nun 75. maddesinde; "Mazbut ve mülhak vakıfların vakfiyelerindeki şartlar doğrultusunda, ilgililerin hakları saklıdır. Bu hakların kullanılmasına ilişkin usûl ve esaslar yönetmelikle düzenlenir." 76. maddesinde ise; "Mülhak vakıflarda vakıf yönetimine, mülkiyet ve intifa hakkı iddiasına ait davalarda vakıf yönetimi ile Genel Müdürlük birlikte hasım gösterilir." hükümlerine yer verilmiştir.
Vakıflar Yönetmeliğinin 53. maddesinde, vakıf için belirlenen gelir fazlası (intifa hakları) vakfiye şartı gereği vakıf evladı veya ilgilisi olduğunu ve galleye hak kazandığını kesinleşen mahkeme kararıyla ispat edenlere vakıf mazbut ise ..., mülhak ise mütevellisi tarafından ödeneceği öngörülmüştür.
Dosyadaki bilgi ve belgelerden, ... Bini ... (...) Vakfının Konya"da kurulmuş bulunan mülhak bir vakıf olduğu, 1176 tarihli vakfiyesine göre batın şartının bulunduğu, ... 1.Asliye
Hukuk Mahkemesinin 16.12.1968 tarih ve 1968/779-1213 sayılı ..."nın vakıf evladı olduğunun tespitine karar verildiği, bu kararın, şeriyye sicilleri esas alınarak yargılamanın iadesi yoluyla aynı mahkemenin 26.03.2012 tarih ve 2012/49-206 sayılı kararı ile iptal edildiği, eldeki davada birleşen dosya davacısı ..."nın 03.03.2012 tarihinde vefatı üzerine mirasçılarının davaya devam ettiği, ... 2. Sulh Hukuk Mahkemesinin 03.11.2006 tarih ve 2005/2552 esas 2006/2398 karar sayılı ... ve ... kızı ..."nin mirasçılarını gösteren mirasçılık belgesinin iptali isteminin reddine karar verildiği ve bu kararın Yargıtay 2. Hukuk Dairesinin 14.04.2008 tarih ve 2007/5237 esas 2008/5302 karar sayılı ilamı ile onandığı, ... ile ... ve diğerlerinin söz konusu vakfın evladı olduklarına dair kararların dayanağını oluşturması nedeniyle kayden ... kızı ..."nin çocukları görünen ..., ... ve ..."nün gerçekte ..."nin çocukları olmadığının tespiti ve iptali istemli açılan davada ... 4. Asliye Hukuk Mahkemesinin 02.05.2002 tarih ve 2001/1188 esas -2002/335 karar sayılı direnme kararı ile istemin reddedildiği, Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 09.10.2002 tarih ve 2002/757esas 2002/800 karar sayılı kararında soy ağacı çizelgesi, nüfus kayıtları ve veraset ilamları dikkate alındığında vakıf evladı olan ..."nin ... ve ... isimli iki kızının mevcut olduğu, ..., ... ve ..."nün de ..."nin çocukları olduğu belirtilerek direnme kararının doğru bulunduğu, Yargıtay 2. Hukuk Dairesinin 11.03.2003 tarih ve 2003/699 esas 2003/3364 karar sayılı ilamı ile yerel mahkeme kararının onandığı, bu kararların ise ortadan kaldırılmadığı, mahkemece sadece ... 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 16.12.1968 tarih ve 1968/779-1213 sayılı kararına dayanıldığı ve bu kararında iptal edildiği gerekçesi ile davanın reddine karar verildiği anlaşılmaktadır.
Yukarıda gösterilen yasal düzenlemeler ve yapılan açıklamalar dikkate alındığında; davada sadece ... 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 16.12.1968 tarih ve 1968/779-1213 sayılı kararına dayanılmadığı da gözetilerek dava konusu vakıftan galle alan evlat listesi ve dayanakları evrakın ..."nden, davacılara ait gidebildiği kadar üst soylarını gösterir nüfus kayıtlarının ilgili nüfus müdürlüğünden getirtilip, taraflarca gösterilen diğer bütün deliller toplanıp gerektiğinde uzman bilirkişi heyetinden konu ile ilgili rapor alınıp dosyadaki soy ağacı çizelgesi, nüfus kayıtları ve veraset ilamlarının birlikte değerlendirilmesi, oluşacak sonuç doğrultusunda bir karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ile davanın reddine karar verilmesi doğru görülmemiştir.
Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, Yargıtay duruşmasında vekille temsil edilen davacılar yararına takdir edilen 1.100,00 TL vekalet ücretinin davalılardan alınarak davacılara verilmesine, temyiz peşin harçlarının istek halinde temyiz eden davacılara iadesine, 09.06.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.