17. Hukuk Dairesi 2018/962 E. , 2019/11259 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davacılar vekili ile davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacı vekili,davalının trafik sigortacısı olduğu aracın sürücüsü olan davacıların desteğinin tek taraflı trafik kazası neticesinde vefat ettiğini belirterek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla, davacı ... için 500,00 TL ,davacılar ... için ayrı ayrı 250,00 TL olmak üzere şimdilik toplam 1.500,00 TL destekten yoksun kalma tazminatı ve 500,00 TL cenaze ve defin giderleri olmak üzere toplam 2.000,00 TL" nin kaza tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte davalı ... şirketinden tahsiline karar verilmesini talep etmiş, yargılama sırasında talebini destek tazminatı yönünden ve cenaze ve defin gideri yönünden arttırmış, cenaze ve defin gideri olarak 9.010,00 TL talep etmiştir.
Davalı vekili, davanın reddine karar verilmesini savunmuştur.
Mahkemece, uyulan bozma ilamına, toplanan delillere ve benimsenen bilirkişi raporuna göre; davanın kısmen kabulü ile destekten yoksun kalma tazminatı bakımından 500,00 TL" nin ve ıslah edilen 98.076,37 TL"nin dava tarihi olan 29/12/2014 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsil edilerek davacı ..."e verilmesine; Destekten yoksun kalma tazminatı bakımından 250,00 TL"nin ve ıslah edilen 1.752,12 TL"nin dava tarihi olan 29/12/2014 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsil edilerek davacı ..."e verilmesine; Destekten yoksun kalma tazminatı bakımından 250,00 TL" nin ve ıslah edilen 2.415,69 TL" nin dava tarihi olan 29/12/2014 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsil edilerek davacı ..."e verilmesine; Destekten yoksun kalma tazminatı bakımından 250,00 TL" nin ve ıslah edilen 5.284,49 TL" nin dava tarihi olan 29/12/2014 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsil edilerek davacı ..."e verilmesine; ... için destekten yoksun kalma tazminat talebinin reddine, cenaze ve defin giderleri yönünden talep edilen 500,00 TL" nin ve ıslah edilen 4.500,00 TL" nin dava tarihi olan 29/12/2014 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsil edilerek davacı ..., ... ve ..."e verilmesine; fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiş; hüküm, davacılar vekili ile davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı doğrultusunda inceleme yapılıp hüküm verilmiş olmasına, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacılar vekili ile davalı vekilinin yerinde olmayan sair temyiz itirazlarının reddiyle
2-Dava, trafik kazasından kaynaklanan destekten yoksun kalma tazminatı ile cenaze gideri istemine ilişkindir.
6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu"nun 53. maddesinde cenaze giderlerinin de ölüm nedeniyle meydana gelen zararlardan olduğu hüküm altına alınmıştır. Bu nedenle zarar sorumlusu, ölüm halinde yapılan cenaze giderlerinden de sorumludur. Cenaze giderleri; ölümle doğrudan doğruya ilgili bulunan giderlerden ibaret olup ölenin taşınması, yıkatılması, gömülmesi, mezarlık ücreti gibi giderleri kapsar.
Yargıtay’ın yerleşik uygulamaları gereği davalı taraf, davacıların meydana gelen trafik kazası sonucu oluşan gerçek defin gideri zararlarının tazmini ile sorumlu olup davacı tarafın kendi milli değerlerine, yerel örf ve adetlerine göre yaptığı özel giderlerden sorumlu değildir. Bu bağlamda; mahkemece, ... Belediyesince bildirilen ve ücrete tabi olarak verilen tabut-kefen hizmet bedelleri üzerinden cenaze giderine hükmedilmesi gerekirken, zorunlu olmayan cenaze merasimi giderlerine yönelik istemin kabulüyle, bu taleplerin de içinde bulunduğu 6.000,00 TL cenaze giderine hükmedilmesi doğru görülmemiştir.
3-Önceki bozma ilamının "kabule göre" bölümünün (a) bendinde açıklandığı üzere davacılar arasında zorunlu dava arkadaşlığı bulunmadığı, aralarında ihtiyari dava arkadaşlığı bulunanların usul ekonomisi ilkesi dikkate alınarak birlikte dava açtıkları durumda da esasen birden fazla dava ve talep olduğu dikkate alınarak; her bir davacı lehine kabul edilen miktarlar yönünden AAÜT uyarınca ayrı ayrı vekalet ücreti takdir edilmesi gerektiğinin göz önüne alınmamış olması doğru görülmemiştir.
SONUÇ:Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle, davacılar vekili ile davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının REDDİNE; (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulüne (3) nolu bentte açıklanan nedenlerle davacılar vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA ve peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacılara ve davalıya geri verilmesine, 28/11/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.