12. Hukuk Dairesi 2016/11077 E. , 2017/2704 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi
Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü:
Alacaklı tarafından borçlu aleyhine başlatılan bonoya dayalı kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile icra takibinine ilişkin ödeme emrinin doğrudan TK. 21/2. maddesine göre usulsüz tebliğ edildiği ve takibe konu senedin zorla, takip alacaklısının alacaklarına teminen imzalatıldığı ileri sürülerek borçlunun takibin iptali talebinde bulunduğu, mahkemece ödeme emri tebliğinin usulüne uygun olduğunun kabulü ile senedin teminat senedi olduğu iddiasının kanıtlanamadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verildiği görülmüştür.
7201 sayılı Tebligat Kanunu"nun 10/1. maddesinde ""Tebligat, tebliğ yapılacak şahsa bilinen en son adresinde yapılır. Şu kadar ki; kendisine tebliğ yapılacak şahsın müracaatı veya kabulü şartiyle her yerde tebligat yapılması caizdir"" hükmü yer almaktadır. Tebligat Kanunu"nun 10/2.maddesine göre ise; ""Bilinen en son adresin tebligata elverişli olmadığının anlaşılması veya tebligat yapılamaması hâlinde, muhatabın adres kayıt sisteminde bulunan yerleşim yeri adresi, bilinen en son adresi olarak kabul edilir ve tebligat buraya yapılır."" Aynı Kanun"un 21/2.maddesi gereğince de; "Gösterilen adres muhatabın adres kayıt sistemindeki adresi olup, muhatap o adreste hiç oturmamış veya o adresten sürekli olarak ayrılmış olsa dahi, tebliğ memuru tebliğ olunacak evrakı, o yerin muhtar veya ihtiyar heyeti azasından birine veyahut zabıta amir veya memurlarına imza karşılığında teslim eder ve tesellüm edenin adresini ihtiva eden ihbarnameyi gösterilen adresteki binanın kapısına yapıştırır. İhbarnamenin kapıya yapıştırıldığı tarih, tebliğ tarihi sayılır."" hükmüne yer verilmiştir.
Dairemizce sapma göstermeden uygulandığı üzere, TK"nun 10/1. maddesi gereğince muhatabın bilinen adresine çıkarılan tebligatın bilâ tebliğ iadesi halinde, aynı maddenin 2. fıkrası gereğince adrese dayalı nüfus kayıt sistemindeki adresine normal değil, aynı Kanun"un 21/2. maddesine göre tebligat çıkartılabilir. İlk defa bildirilen adresin muhatabın adres kayıt sistemindeki adresi veya başka bir adresi olması arasında fark bulunmamaktadır. Her iki adres de Tebligat Kanununun 10/1. maddesi kapsamında bilinen adres olabilir.
Somut olayda borçlu ... adına bilinen adresi olan bono üzerindeki adrese "T.K. 21"e göre tebligatın iade edilmemesi ihtar olunur." şerhiyle ödeme emrinin tebliğe çıkarıldığı, tebligatın adresin kapalı olduğu belirtilerek mahalle muhtarlığına 16.05.2014 tarihinde tebliğ edildiği, dolayısıyla ödeme emri tebliğinin T.K. 21 ve 21/2. maddeleri dikkate alındığından doğrudan T.K. 21/2. madde uyarınca yapılan tebliğin usulsüz olduğu görülmüştür. Tebligatın usulsüz olduğunun belirlenmesi halinde ise 7201 sayılı Tebligat Kanunu"nun 32. maddesi uyarınca tebliğ tarihinin düzeltilmesine karar verilmesi gerekmektedir.
Tebligat Kanunu"nun 32. maddesi gereğince tebliğ usulüne aykırı yapılmış olsa bile muhatabı tebliğe muttali olmuş ise muteber sayılır. Muhatabın beyan ettiği tarih, tebliğ tarihi olarak kabul edilir.
Bu durumda mahkemece 7201 Sayılı Tebligat Kanunu"nun 32. maddesi uyarınca borçlunun usulsüz tebligatı öğrenme tarihinin tespitine karar verildikten sonra, borçlunun İİK"nun 168/4-5. maddesi gereğince itiraz ve şikayetlerini 5 günlük hak düşürücü süre içinde yapmış olması durumunda bu itiraz ve şikayetleri hakkında inceleme yapılarak bir karar verilmesi gerekir.
Mahkemenin kabulüne göre, tebligatın usulüne uygun olduğunun belirtilmiş olması karşısında borçluya gönderilen tebligat 16.05.2014 tarihinde tebliğ edilmiş olduğundan 04.11.2014 tarihnde yapılan şikayetin süresinde olmadığından istemin süre yönünden reddine karar verilmesi gerekirken işin esasına girilmesi de isabetsizdir.
SONUÇ : Borçlunun temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK"nun 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 27.02.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.