11. Hukuk Dairesi 2015/12715 E. , 2017/1112 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen davada ... 1. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi’nce verilen 26/05/2015 tarih ve 2014/232-2015/142 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, müvekkilinin 2006 23298 sayılı ... markasının sahibi olduğunu, müvekkilinin ... ŞİRKETLER GRUBU 2011/114274 sayılı 35. sınıfta marka başvurusunda bulunduğunu, davalı şirketin itirazı üzerine YİDK tarafından nihai olarak başvurusunun reddedildiğini, markasının aynı olmadığı ve aynı mal ve hizmetlere ilişkin olmadığını iddia ederek TPE Yeniden İnceleme ve Değerlendirme Kurulu’nun 10.04.2014 tarihli YİDK sayılı kararının iptaline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı şirket vekili, davanın reddini istemiştir.
Davalı TPE vekili davanın reddini istemiştir.
Mahkemece tüm dosya kapsamına göre ; davacının "... ŞİRKETLER GRUBU" markası ile davalının "ulucan, ulucan+şekil markalarının benzer olduğu, davalı markası ile davacı markasının 35. sınıfta 35/07 alt sınıf haricinde aynı mal ve hizmetlere ilişkin olduğu, yine davalı markasının 35/07 alt sınıfında genel nitelikte perakendecilik hizmeti olarak tescilli olduğu, davacı başvurunun ise 35/07 grupta bir kısım ürünlerin satışı ile ilgili olduğu, bu durumda çoğun azıda kapsadığı ilkesi gereğince davacı marka başvurusu kapsamında kalan 35/07 grup ile davalı tescilli marka kapsamında kalan genel nitelikteki perakendecilik hizmetlerini kapsayan 35/07 grup aynı tür /benzer olarak değerlendirildiği, bu nedenle davacı başvurusu ile davalı markasının aynı mal ve hizmete ilişkin olduğu, davacının 2006/23298 ulucanlar+şekil markasının 19. sınıfta ticari ürünlerle ilgili tescilli olduğu, başvurunun ise perakendecilik hizmeti ile ilgili olduğu ve bu durumda müktesep hak için aranan önceki tescilli markanın tescil kapsamının genişletilmemesi, aynı tür mallar/hizmetler yönünden tescil edilmesi ilkesinin yerine getirilmediği ve sınıfın genişletilerek 35. sınıfta perakendecilik hizmeti yönünden tescil edilmek istendiği, ticaret markası olarak ürettiği ürünleri satma hakkının zaten mevcut olduğu, 35. sınıfta ise kendi ürünlerinden başka ürünleri de satma hakkı elde edeceği bu durumda davalı markası ile iltibas yaratacağı ve müktesep haktan bahsedilemeyeceği gerekçesiyle 556 sayılı KHK 8/1-b anlamında 35. sınıf kapsamında tüm mal ve hizmetler yönünden benzer olduğu kabul edilerek davanın reddine karar verilmiştir.
Kararı davacı vekili temyiz etmiştir.
(1) Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, TPE Mal ve Hizmetler Sınıflandırma Listesindeki 35. sınıftaki genel nitelikteki perakendecilik (mağazacılık) hizmetleri dışındaki başvuru kapsamında yer alan 35. sınıftaki diğer hizmetler yönünden davanın reddine dair sair temyiz itirazlarının reddine karar verilmesi gerekir.
(2) Davacı vekili, müvekkili tarafından 35.sınıf hizmetler yönünden yaptığı “... ŞİRKETLER GRUBU + ŞEKİL” marka başvurusunun, davalı şirket adına tescilli “...” markası sebebiyle itiraz edildiğini ve başvurunun TPE tarafından reddedildiğini, oysa müvekkili adına daha önceden tescilli 2006/23298 sayılı “... +ŞEKİL” markasının bulunduğunu ileri sürerek başvurunun reddine dair TPE YİDK kararının iptalini talep etmektedir.
Mahkemece, bilirkişi heyetinden rapor alınmış, ancak bilirkişi raporundaki görüşlerin aksine, TPE Mal ve Hizmetler Sınıflandırma Listesinde bulunan 35.07 de yer alan hizmetler yönünden de davanın reddine karar verilmiştir.
Olaya uygulanması gerekli mülga 556 sayılı KHK’nın 8/1 (b) maddesi uyarınca, daha önceden tescil edilmiş veya tescil başvurusu yapılmış markanın sahibi tarafından itiraz edilmesi halinde, sonradan başvuru konusu yapılmış markanın, daha önceden tescil edilmiş veya tescil başvurusu yapılmış marka ile aynı veya benzer mal veya hizmetleri kapsaması ve işaretler yönünden de birbirlerine karıştırılma ihtimaline yol açacak ölçüde benzer olması halinde TPE tarafından sonraki başvurunun reddine karar verilir.
Somut olayda, davacının daha önceden 19. sınıfta genel olarak inşaat sektöründe kullanılan mallar yönünden tescilli “...” ibareli tescilli markasının bulunduğu, davalı şirketin ise ticaret unvanı itibariyle yayın, dağıtım ve kırtasiyecilik sektöründe faaliyet gösterdiği ve “...” ibareli 09, 16. sınıf mallar ve 35. sınıfta yer alan hizmetler yönünden tescilli markalarının bulunduğu anlaşılmaktadır. Davacı başvurusuna konu “...” ibaresi ile davalı şirketin itiraza konu markalarında yer alan “...” ibaresi arasında benzerlik olduğu konusunda bir tereddüt bulunmamaktadır. Bununla birlikte 556 sayılı KHK’nın 8/1 (b) maddesi anlamında karıştırılma ihtimalinden söz edebilmek için tescil kapsamlarındaki mal ve hizmetler yönünden de benzerlik bulunması gerekmektedir.
Davacı, Tebliğin 35. sınıftaki genel nitelikteki perakendecilik (mağazacılık) hizmetleri alt grubu kapsamında satışa arz edilecek malları ve arz yöntemlerini sınırlı olarak belirtmek suretiyle dava konusu 2011/114274 sayılı marka başvurusunu yapmıştır. Dairemizin 19.04.2010 T 2006/4235 ve 10.01.2013 T 15502/461 sayılı kararlarında da benimsendiği üzere, Tebliğin 35/07. alt grubundaki mağazacılık hizmetini marka başvurusu yapılması halinde, anılan hizmet kapsamında satışa arz edilecek malların veya hangi sektöre ilişkin olduklarının (mobilya, beyaz eşya, kırtasiye, tekstil vb.) belirtilmemesi halinde, önceki tarihli olarak tescilli bir markanın iltibas oluşturan aynı hizmet sınıfındaki sonraki markalara karşı koruma kapsamı dar olarak yorumlanmaktadır.
Bu bakımdan, Dairemizin 10.10.2013 T 18919/18046 sayılı kararında açıklandığı üzere, davalının 30/07. sınıf hizmetlerle ilgili önceki tarihte tescilli olan markasının 556 sayılı KHK 8/1-b bendi uyarınca davacının aynı sınıftaki hizmetleri kapsamına giren malların sınırlı olarak belirtilen marka başvurusuna tescil engeli oluşturulabilmesi için; davalının bizzat ticari faaliyetleri kapsamında dava konusu başvuruda belirtilen malları da kapsayacak şekilde tescilli markasını kullandığını ya da bu kapsamda ciddi girişimlerde bulunduğunu kanıtlaması gereklidir.Çünkü, mülga 556 sayılı KHK 8/1-b bendi uyarınca iltibas tehlikesinin belirlenmesinde asıl olan işaretlerin halk tarafından karıştırılmasıdır. Tebliğin 35/07. alt grubundaki genel nitelikteki perakende satış (mağazacılık) hizmetleri için tescilli bir markanın koruma kapsamının “çoğun içinde az da vardır” görüşüyle ticari alandaki tüm sektörler tarafından satışa arz edilen malları kapsayacak şekilde geniş belirlenmesi, markanın tescilli olduğu mal ve hizmetler bakımından korunması ilkesine uygun düşmeyeceği gibi, benzer işaretler altında ancak farklı sektörlerde satışa arz edilecek mallar bakımından iltibas tehlikesine yol açacağı düşüncesi de kabul edilemez.
Somut uyuşmazlıkta, davalı tarafça davacı başvurusunda sınırlandırılan malların satışı faaliyetinde bulunulduğu hususundaki delilleri de sorulup bu konuda değerlendirme yapılmaksızın eksik inceleme sonucu davacı marka başvurusunun 35.07 sınıf genel nitelikteki perakende satış hizmetleri (mağazacılık) bakımından da reddi doğru görülmediğinden kararın davacı yararına bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile kararın davacı yararına BOZULMASINA, ödediği peşin temyiz harcın isteği halinde temyiz edene iadesine, 27/02/2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.