Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı vekili tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü :
1-Alacaklı vekilinin haczin kaldırılmasına yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde;
İcra mahkemesi kararlarından hangilerinin temyiz olunabileceği özel hükümlerle ve genel olarak da İİK.nun 363. maddesinde birer birer açıklanıp gösterilmiştir. Bunların dışında kalan mahkeme kararları kesindir. Yargıtay’ca incelenmesi istenen karar bu maddelerle tespit edilen kararlar arasına girmeyip kesin nitelikte bulunduğundan temyiz dilekçesinin (REDDİNE),
 2-Alacaklı vekilinin tebliğ tarihinin düzeltilmesi ile ilgili temyiz itirazlarına gelince;
Borçlu ....... adına gönderilen ödeme emri tebligatı 26.08.2002 tarihinde ve 7201 sayılı kanunun 35. maddesine göre yapılmıştır. Adı geçen borçlunun 11.4.2006 tarihinde icra mahkemesine başvurarak tebligatın usulsüz olduğunu öne sürmesinden sonra, mahkemece, öğrenme tarihi belirlenip tebliğ tarihinin 7201 sayılı kanunun 32. maddesi gereğince 10.4.2006 olarak düzeltildiği görülmektedir.
İcra dosyasının incelenmesinde, şikayetçi ....... vekili Av.... 18.6.2004 tarihinde icra dosyasının fotokopisini aldığı anlaşılmakla, şikayet konusu işlemden adı geçenin bu tarihte haberdar olduğunun kabulü gerekir.
O halde, mahkemece süresinde olmayan şikayetin reddi yerine kabulüne karar verilmesi isabetsizdir.
SONUÇ  : Alacaklı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İ.İ.K. 366 ve H.U.M.K.’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), 29.12.2006 gününde oybirliğiyle karar verildi.