MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma
HÜKÜM : TCK"nın 155/2, 62, 52/2, 52/4, 53 maddeleri gereğince mahkumiyet

Hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma suçundan sanığın mahkumiyetine ilişkin hüküm, sanık tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Sanık tarafından 31/08/2010 tarihinde 6 ay süreyle ... ve ... plakalı kamyonların kiralandığı, olay tarihinde ise bu kamyonlara şikayetçi ... Temizlik Ürünleri A.Ş."den Mersin"e götürülmek üzere 15,5 ton deterjan ile Erzurum"a götürülmek üzere 19,5 ton deterjan yüklendiği, ancak yüklerin teslim edilmesi gereken yerlere teslim edilmediği, kamyonların şoförlüğünü ise sanık ve kimliği tespit edilemeyen sahte ... ehliyetini kullanan kişinin yaptığı, bu suretle sanığın sahte ... ehliyetini kullanan kişi ile birlikte hareket ederek hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma suçunu işlediğinin iddia edildiği olayda;
Her ne kadar sanığın kiralamış olduğu kamyonlardan birine alınan yükün sahte ehliyet ile teslim alınması karşısında; eylemin TCK"nın 158/1-d maddesinde düzenlenen kamu kurum ve kuruluşlarının araç olarak kullanılması suretiyle dolandırıcılık suçu kapsamında kaldığı ve delillerin takdiri ile değerlendirme yetki ve görevinin üst dereceli Ağır Ceza Mahkemesine ait olduğu anlaşılmış ise de; halen geçerliliğini sürdüren 10/06/1942 gün 26-16 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kurulu Kararı ile Yargıtay Ceza Genel Kurulu’nun 09/05/2017 gün ve 2014/469 E. 2017/260 K. sayılı kararlarında vurgulandığı üzere merci tayini kararları kesin olup, tekrar değerlendirme konusu yapılamayacağı, somut olaya ilişkin yapılan yargılama sırasında da, Adana 9. Ağır Ceza Mahkemesi ile Adana 5. Asliye Ceza Mahkemesi arasında çıkan görev uyuşmazlığı sonucunda, Yargıtay 5. Ceza Dairesinin 14/01/2013 gün ve 2012/15946 esas 2013/236 karar ilamıyla Adana 5. Asliye Ceza Mahkemesinin görevsizlik kararının kaldırılmasına karar verildiği anlaşılmakla, bu kapsamda yapılan incelemede;
Sanığın şikayetçi şirketten, kiraladığı kamyonlardan birine kendi kimliği ile yük alarak götürüleceği yere teslim etmemek suretiyle hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma suçunu işlediği, diğer kamyona ise birlikte hareket ettiği ancak kimliği tespit edilemeyen sahte Bülent Yıldırım ehliyetini kullanan kişi vasıtasıyla yük alarak götürüleceği yere teslim etmemek şeklindeki eylemi ile de TCK"nın 158/1-d maddesinde düzenlenen kamu kurum ve kuruluşlarının araç olarak kullanılması suretiyle dolandırıcılık suçunun oluşumuna sebep olduğu, sanığın bu şekilde bir suç işleme kararının icrası kapsamında şikayetçi şirkete karşı aynı suçu birden fazla işlemesi nedeniyle, daha ağır cezayı içeren TCK"nın 158/1-d maddesinde düzenlenen kamu kurum ve kuruluşlarının araç olarak kullanılması suretiyle nitelikli dolandırıcılık suçundan cezalandırılmasına, cezasının TCK"nın 43. maddesi gereğince artırılmasına karar verilmesi gerekirken suç vasfında yanılgıya düşülerek yazılı şekilde hüküm kurulması,
Kanuna aykırı olup, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, aynı kanunun 326/son maddesi uyarınca ceza miktarı bakımından kazanılmış hakkın gözetilmesine, 14/05/2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.