Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu vekili tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü :
Takip konusu yapılan senette şikayet eden borçlu aval veren durumundadır. TTK"nun 614.maddesi hükmüne göre aval veren kimin için taahhüt altına girmiş ise tıpkı onun gibi sorumludur. Ayrıca, bonoda lehine aval verilen kimse mutlaka bono borçlusu olmalıdır. Bonoda sorumlu olarak görülmeyen bir kimse için verilen aval geçersizdir (Prof. Dr. Fırat Öztan Kıymetli Evrak Hukuku sayf. 802). Somut olayda, bonoda keşidecisinin imzası yoktur. Keşideci için aval vermiş olan şikayetçi senette keşidecinin imzasının bulunmaması nedeniyle senet bedelinden dolayı sorumlu tutulamaz. Bu nedenle, takibin iptaline karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçe ile bu hususa ilişkin  şikayetin reddi yönünde hüküm kurulması isabetsizdir.
SONUÇ  : Borçlu vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), 25.12.2006 gününde oybirliğiyle karar verildi.