Adalet Bakanlığı Ceza İşleri Genel Müdürlüğünün 19.01.2017 gün ve 2016/11724 sayılı kanun yararına bozma istemine atfen Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca düzenlenen 03.02.2017 gün ve 2017/6685 KYB. sayılı ihbarnamesi ile;
Açığa imzanın kötüye kullanılması suçundan şüpheliler ....haklarında yapılan soruşturma evresi sonucunda, Ankara Cumhuriyet Başsavcılığınca verilen 02/06/2016 tarihli ve 2015/179325 soruşturma, 2016/49224 sayılı kovuşturmaya yer olmadığına dair karara yönelik itirazın reddine ilişkin mercii Ankara 5. Sulh Ceza Hâkimliğinin 14/08/2016 tarihli ve 2016/4094 değişik iş sayılı kararının "5271 sayılı Kanun’un 160. maddesi uyarınca, Cumhuriyet savcısının, ihbar veya başka bir suretle bir suçun işlendiği izlenimini veren bir hâli öğrenir öğrenmez kamu davasını açmaya yer olup olmadığına karar vermek üzere hemen işin gerçeğini araştırmaya başlaması gerektiği, aynı Kanun’un 170/2. maddesi gereğince yapacağı değerlendirme sonucunda, toplanan delillerin suçun işlendiği hususunda yeterli şüphe oluşturduğu kanısına ulaştığında iddianame düzenleyerek kamu davası açacağı, aksi halde ise anılan Kanun’un 172. maddesi gereği kovuşturma yapılmasına yer olmadığına dair karar vereceği yönündeki açıklamalar karşısında, somut olayda müşteki ..."ın 28/04/2016 tarihli ifadesinde şüphelilerin şirketinde yaklaşık 6 ay süre ile çalıştığını, şirkette işe başlarken 10.000 Amerikan doları bedelli dört adet ve 5.000 Amerikan dolarlı iki adet teminat senedini tanzim tarihleri, ödeme tarihleri ve lehdar kısımlarını doldurmaksızın imzalayarak verdiğini, 2015 yılının Ekim ayında işten ayrılınca şüphelilerin bu senetleri iade etmeyerek hakkında icra takibi başlattıklarını beyan ettiği, yapılan soruşturma sonucunda ise, şüpheliler ile müşteki arasındaki anlaşmazlığını işçi işveren arasındaki hukuki ihtilaftan kaynaklandığından bahisle kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verilmiş ise de; müşteki vekilinin 21/12/2015 tarihli şikayet dilekçesinde tanık olarak gösterdiği şahısların dinlenip, müşteki ile şüpheliler arasındaki ticari ilişki araştırılmadan, defter ve banka kayıtları üzerinde inceleme yapılmadan eksik inceleme sonucunda kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verildiği dikkate alındığında, ortada 5271 sayılı Kanun’a uygun bir soruşturmanın bulunmadığı bir durumda, anılan Kanun’un 160. maddesi ve diğer maddeleri uyarınca soruşturma yapılmasını sağlamak maksadıyla itirazın kabul edilmesi gerektiği gözetilmeden, yazılı şekilde reddine karar verilmesinde isabet görülmediğinden” bahisle 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 309. maddesi uyarınca, bozulması istenilmiş olmakla,
Dosya incelendi, gereği görüşüldü:
İncelenen dosya içeriğine göre; kanun yararına bozma istemine atfen düzenlenen ihbarnamedeki düşünce yerinde bulunduğundan, Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı"nın 02.06.2016 tarih ve 2015/179325 soruşturma, 2016/49224 nolu kovuşturmaya yer olmadığına dair kararına yapılan itirazın reddine ilişkin mercii Ankara 5. Sulh Ceza Hakimliği"nin 14.08.2016 tarih ve 2016/4094 değişik iş sayılı kararının CMK"nın 309. maddesi gereğince BOZULMASINA, gereğinin mahallinde yerine getirilmesine dosyanın mahalline gönderilmesi için Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 12.04.2017 gününde oybirliği ile karar verildi.