Abaküs Yazılım
Hukuk Genel Kurulu
Esas No: 2012/3-57
Karar No: 2012/246

Yargıtay Hukuk Genel Kurulu 2012/3-57 Esas 2012/246 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Davanın konusu, yayın yoluyla kişilik haklarına saldırı nedeniyle manevi tazminat istemidir. Basın özgürlüğü, toplumun sağlıklı, mutlu ve güven içinde yaşaması için düzenlenmiştir. Basın özgürlüğünün sınırı, kişilik haklarına saygıdır ve bu iki değer arasında üstünlük kamu yararı ölçütüne göre belirlenir. Basının yayın yaparken gerçekleri yansıtması, kişisel katkıda bulunmaması ve objektif olması gerekmektedir. Davada yapılan yayının hukuka uygun olduğuna karar verilmiştir. Kanun maddeleri; Türk Medeni Kanunu Madde 24 ve 25, Basın Kanunu Madde 1 ve 3'tür.
Hukuk Genel Kurulu         2012/3-57 E.  ,  2012/246 K.
  • YAYIN YOLUYLA KİŞİLİK HAKLARINA SALDIRI
  • MANEVİ TAZMİNAT
  • BASIN ÖZGÜRLÜĞÜNÜN KULLANILMASI
  • TÜRK MEDENİ KANUNU (4721) Madde 24
  • TÜRK MEDENİ KANUNU (4721) Madde 25
  • BASIN KANUNU (5187) Madde 1
  • BASIN KANUNU (5187) Madde 3

"İçtihat Metni"

Taraflar arasındaki “tazminat” davasından dolayı yapılan yargılama sonunda;Bakırköy 6.Sulh Hukuk Mahkemesince davanın kabulüne  dair verilen  10.12.2009 gün, ve 2008/615E.,2009/1460 K sayılı kararın incelenmesi  davalılar vekili tarafından istenilmesi üzerine,Yargıtay  3.Hukuk Dairesinin 17.06.2010 gün ve 2010/10010 E.,10939K. sayılı ilamı ile;

(...Dava yayın yoluyla kişilik hakkına saldırı nedeniyle manevi tazminat istemine ilişkin  olup, mahkemece  iddia sabit görülerek istemin kabulüne karar verilmiştir.

      Basın özgürlüğü, Anayasa’nın 28. maddesinde ve 5187 sayılı Basın Yasası’nın 1. ve 3. maddelerinde düzenlenmiştir. Bu düzenlemede basının özgürce yayın yapmasının güvence altına alındığı görülmektedir. Basına sağlanan güvencenin nedeni; toplumun sağlıklı, mutlu ve güven içinde yaşayabilmesi içindir. Bunun için de kişinin, dünyada ve özellikle içinde yaşadığı toplumda meydana gelen ve toplumu ilgilendiren konularda bilgi sahibi olması gerekmektedir. Basın, olayları izleme, araştırma, değerlendirme, yayma ve böylece kişileri bilgilendirme, öğretme, aydınlatma, yönlendirme yetki ve sorumluluğuna sahiptir. Bu nedenle basının yayın yaparken, yaptığı yayından dolayı hukuka aykırılık teşkil edecek olan eylemi, genel olaylardaki hukuka aykırı olan eylemden farklılıklar taşır. Yapılan yayının hukuka aykırılık veya uygunluğu bu farklılıklar gözetilerek belirlenmelidir. Bu nedenle basının ayrı bir konumu bulunmaktadır.

     Basının bu ayrıcalık taşıyan konumu ve özgürlüğü, tüm özgürlüklerde olduğu gibi sınırsız değildir. Bundan dolayıdır ki, yayınlarında kişilik haklarına saygı göstermesi gerek Anayasanın Temel Hak ve Özgürlükler bölümünde yer alan gerekse MK.nun 24 ve 25. maddelerinde ve özel yasalarda güvence altına alınmış bulunan bu iki değerden birinin diğerine üstün tutulması gerekecektir.

     Açıklanan bu yasal düzenlemelerden ve yargısal uygulamalardan da anlaşılacağı gibi, basının özgürlüğü ile kişilerin, kişilik değerlerinin karşı karşıya geldiği durumlarda somut olaydaki olgular itibariyle koruma altına alınmış bulunan bu iki değerden birinin diğerine üstün tutulması gerekecektir.

     Bunun için temel ölçüt, kamu yararıdır. Yayın, salt toplumun yararı gözetilerek yapılmış olmalıdır. Toplumun çıkarı dışında hiçbir kişisel çıkar, gerçeklerin yanlış olarak sunulmasına neden olmamalıdır. Haber olduğu biçimi ile verilmeli ve kişisel katkı yer almamalıdır. Gerek yazılı ve gerekse görsel basının bu işlevini yerine getirirken, özellikle yayının gerçek olmasını, yayında kamu yararı bulunmasını, toplumsal ilginin varlığını, konunun güncelliğini gözetmeli ve haber verilirken özle biçim arasındaki denge de korunmalıdır. Bu ilke ve kurallar gözetilmeden yapılan yayın hukuka aykırılığı oluşturur ve böylece kişilik hakları saldırıya uğramış olur. Anılan ilke ve kurallara uyulması durumunda ise, yayının Anayasa, Basın Yasası ve basının genel işlevi karşısında hukuka uygun olduğu, kişilik değerlerine saldırı teşkil etmediği kabul edilmelidir.

      Yine basın, objektif sınırlar içinde kalmak suretiyle yayın yapmalıdır. Olay veya konu ile ilgili olan, görünen bilinen herşeyi araştırmalı, incelemeli ve olayları olduğu biçimi ile yayınlamalıdır. Bu işlevi ile gerek yazılı ve gerekse görsel basın, somut gerçeği değil, o anda belirlenen var olan ve orta düzeydeki kişilerce de yayının yapıldığı biçimi ile kabul edilen olguları yayınlamalıdır. O anda ve görünürde var olup da sonradan, gerçek olmadığı anlaşılan olayların ve olguların yayınından basın sorumlu tutulmamalıdır. 

       Davaya konu  26.04.2008 günlü ve "Ergenekon Yüksekova çetesine uzandı" başlıklı yayında, davacının ismide belirtilerek çete ve  soruşturma hakkında bilgiler yazılmıştır. Davacının çete soruşturması sonucunda yargılanıp beraat ettiği  anlaşılmaktadır. Mahkemece beraat sonucu açıklanmaksızın yapılan  yayının kişilik hakkına saldırı oluşturduğu  benimsenmişse de; dosyadaki bilgi, belge ve açıklamalar ile yayın içeriği incelenip  değerlendirildiğinde, yayının bütünü  itibariyle kamuoyuna  güncelliği bulunan ve devam eden bir soruşturma hakkında bilgi verme aydınlatma amacı taşıdığı, doğrudan yada dolaylı olarak davacıyı hedef alarak suçlu imiş gibi  gösterme  yada halen yargılanıyor gibi gösterme amacı taşımadığı  ilgisi nedeniyle daha önceki soruşturma hakkında bilgiler yazıldığı, bu bağlamda davacının adının da yazılmasının  yayının  bütünlüğü içinde ayrıntı niteliği taşıdığı,davacının "yüksekova çetesi diye adlandırılan " soruşturma ve koğuşturmaya tabi tutulup yargılanması olgusunun gerçekliği karşısında, yargılama sonucunun yayında  belirtilmemesinin kişilik hakkına  saldırı oluşturmadığı,  konu ile ifade arasında düşünsel bağlılık bulunduğu, böylece dava konusu yayının hukuka uygun olduğu sonuç ve kanatine  varılmıştır. Şu durum karşısında  davanın reddedilmesi gerekirken kabulüne  karar verilmesi  bozmayı gerektirmiştir.…)

gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle, yeniden yapılan yargılama sonunda, mahkemece önceki kararda direnilmiştir. 

TEMYİZ EDEN: Davalılar vekili

                                HUKUK GENEL KURULU KARARI 

   Hukuk Genel Kurulunca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü:

        Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dosyadaki tutanak ve kanıtlara, bozma kararında açıklanan gerektirici  nedenlere göre, Hukuk Genel Kurulu’nca da benimsenen Özel Daire bozma kararına uyulmak gerekirken,önceki kararda direnilmesi usul ve yasaya aykırıdır.

Bu nedenle direnme kararı bozulmalıdır.

 SONUÇ: Davalılar vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile, direnme kararının Özel Daire bozma kararında gösterilen nedenlerden dolayı 6217 sayılı Kanunun 30.maddesi ile 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’na eklenen “Geçici madde 3” atfıyla uygulanmakta olan 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nun 429. Maddesi gereğince BOZULMASINA, istek halinde temyiz peşin harcının yatırana geri verilmesine, 28.03.2012 gününde yapılan ilk görüşmede oyçokluğu ile karar verildi.

Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


Avukat Web Sitesi