Abaküs Yazılım
Hukuk Genel Kurulu
Esas No: 2012/17-25
Karar No: 2012/241
Karar Tarihi: 28.03.2012

Yargıtay Hukuk Genel Kurulu 2012/17-25 Esas 2012/241 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Davanın konusu, davalı Ş.. K.'nin taşınmazının davalı M.. A..’ye satışına ilişkin tasarrufun iptali talebiyle açılmıştır. Davacı F.. A.. ile borçlu davalı Ş.. K.'ün evlilik birliği içinde edinilmiş taşınmazla ilgili olarak katkı payı alacağı davası açılmıştır. Dosya içinde bulunan Yargıtay onama ilamına göre davacının hem konfeksiyon atölyesindeki çalışması, hem ziynet eşyalarını vermesi hem de Türk Kanuni Medeni Kanunu'nun 152. maddesi hükmüne göre katkı oranının bulunduğu kesinleşmiştir. Davanın reddine dair verilen karar sonrası dosyaya giren katkı payı alacağı ilamının kesinleştiği ve borçlu aleyhinde kesin aciz belgesi aldığı gerekçeleriyle davacı vekilinin diğer sair temyiz itirazlarının reddine karar verilmiştir. Kanun maddeleri ise; İİK.nun 277 ve devamı maddeleri, 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun 429. maddesi, ve Borçlar Kanununun 18. maddesidir.
Hukuk Genel Kurulu         2012/17-25 E.  ,  2012/241 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : Bursa 5.Asliye Hukuk Mahkemesi
    TARİHİ : 02.05.2011
    NUMARASI : 2011/173 E-2011/168 K.

    Taraflar arasındaki “tasarrufun iptali” davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; Bursa 5.Asliye Hukuk Mahkemesince davanın reddine dair verilen 11.06.2008 gün ve 2007/322 E -2008/264 K. sayılı kararın incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmesi üzerine, Yargıtay 17.Hukuk Dairesinin 15.02.2010 gün ve 2010/503-1144 sayılı ilamı ile;
    ("...Davacı vekili, davalı Ş.. aleyhine icra takibi yaptıklarını borcu karşılayacak malı bulunamadığını ileri sürerek davalının taşınmazını davalı M.. A..’ye satışına ilişkin tasarrufun iptalini talep ve dava etmiştir.
    Davalılar vekili davanın reddini savunmuştur.
    Mahkemece, davacı tarafın yaptığı ilk takipte borcun ödenmiş olmasından dolayı aciz halinin kalktığı, ikinci takipte haciz yapılmadığı ve takibin dayanağı olan ilamın da temyizden dönmediği ayrıca davacı alacağının da kesinleşmemiş olduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    1-Dosya içeriğine, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına, Bursa 4.İcra Müdürlüğünün 2005/4216 esas sayılı dosyasındaki borcun dava açılmasından sonra ödemiş olmasına ve kararda yazılı diğer gerekçelere göre davacı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine,
    2-Dava İİK.nun 277 ve devamı maddelerine dayalı olarak açılan tasarrufun iptali istemine ilişkindir. Davacı F.. A.. ile borçlu davalı Ş.. K.."ün evlilik birliğini sona erdiren boşanma davası 15.01.2004 günü açılmış, bu davanın açılması ile birlikte Türk Medeni kanunun ilgili hükümleri uyarınca F.. A.. evlilik birliği içinde edinilmiş taşınmazla ilgili olarak katkı payı alacağı davası açmıştır. Dosya içinde bulunan Yargıtay onama ilamına göre davacının hem konfeksiyon atölyesindeki çalışması, hem ziynet eşyalarını vermesi hem de 743 sayılı Türk Kanuni Medenisinin 152.maddesi hükmüne göre, katkı oranının bulunduğu kesinleşmiştir. Davacının söz konusu katkıyı evlilik birliği içinde yaptığı ve açtığı davaya konu alacağının da tasarruftan önce doğduğunun kabulü gerekir. Davanın reddine dair verilen karar sonrası dosyaya giren katkı payı alacağı ilamının, 29.09.2009 tarihinde kesinleştiği ve bu ilama dayalı olarak başlatılan Bursa 3.İcra Müdürlüğünün 2007/7783 esas sayılı icra dosyasında borçlu aleyhinde alınmış 19.10.2009 tarihli kesin aciz belgesi de dosyaya eklenmiştir. Hal böyle olunca Mahkemece davacının alacaklı olduğu Bursa 3.İcra Müdürlüğünün 2007/7783 esas sayılı icra dosyasına özgü olarak işin esasına girilerek davanın diğer şartlarının araştırılması ve sonucuna göre bir karar verilmesi için kararın bozulması gerekmiştir...")
    gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle, yeniden yapılan yargılama sonunda, mahkemece önceki kararda direnilmiştir.

    TEMYİZ EDEN : Davacı vekili

    HUKUK GENEL KURULU KARARI

    Hukuk Genel Kurulunca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü:
    Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dosyadaki tutanak ve kanıtlara, bozma kararında açıklanan gerektirici nedenlere göre, Hukuk Genel Kurulu’nca da benimsenen Özel Daire bozma kararına uyulmak gerekirken,önceki kararda direnilmesi usul ve yasaya aykırıdır.
    Bu nedenle direnme kararı bozulmalıdır.
    S O N U Ç : Davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile, direnme kararının Özel Daire bozma kararında gösterilen nedenlerden dolayı 6217 sayılı Kanunun 30.maddesi ile 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’na eklenen “Geçici madde 3” atfıyla uygulanmakta olan 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nun 429.maddesi gereğince BOZULMASINA, istek halinde temyiz peşin harcının yatırana geri verilmesine, 28.03.2012 gününde oyçokluğu ile karar verildi.

    KARŞI OY

    Tasarrufun iptali davası açılabilmesi için, tasarruftan önce doğmuş bir borç bulunmalıdır. Tasarruftan sonra doğan bir borç söz konusu ise, alacaklı tasarrufun iptali hükümlerinden yararlanamaz. Davacının katkı payı alacağı, buna ilişkin hükümle tebeyyün etmiştir. Tasarruf tarihinde doğmuş bir alacak yoktur. Bu sebeple davacının İcra İflas Kanununun 277. ve devamındaki "tasarrufun iptali" hükümlerinden yararlanması yasal olarak mümkün değildir. O ancak, Borçlar Kanununun 18.maddesindeki "genel muvazaa" sebebine dayanarak talepte bulunabilir. Davacı, dava dilekçesinde, eşinin dava konusu taşınmazı, kendisinden "mal kaçırmak amacıyla muvazaalı olarak davalıya sattığını" ileri sürdüğüne göre; davanın, Borçlar Kanununun 18.maddesinde yer alan "genel muvazaa" hükümlerine göre incelenip sonuca bağlanması gerekir. Hüküm bu gerekçeyle bozulmalıdır. Açıklanan sebeple bozmaya sonucu itibarıyla katılmakla birlikte gerekçesine katılmıyorum.

     

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi