11. Ceza Dairesi 2016/8282 E. , 2017/2554 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Vergi usul kanununa muhalefet
HÜKÜM : Sanık ... hakkında: Mahkumiyet, Sanık ... hakkında: Düşme
1- Sanıklar ... ve ... haklarında 2004-2005-2006 takvim yıllarında sahte belge düzenleme suçlarından kamu davası açıldığı, sahte fatura düzenleme suçlarında her takvim yılında işlenen suçların birbirinden ayrı ve bağımsız suçları oluşturduğu, ancak aynı takvim yılı içerisinde farklı zamanlarda düzenlenen sahte fatura eylemlerinin bir bütün halinde zincirleme biçimde sahte fatura düzenleme suçunu oluşturacağı gözetilmeden yazılı şekilde tek hüküm kurulması,
2) Türkiye Cumhuriyeti Anayasası"nın 141, karar tarihinde yürürlükte bulunan 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun 34, 230, 232 ve 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nın 308/7. maddeleri uyarınca; mahkeme kararlarının Yargıtay denetimine olanak sağlayacak biçimde açık olması ve Yargıtay’ın bu işlevini yerine getirebilmesi için, kararın dayandığı tüm kanıtların, bu kanıtlara göre mahkemenin ulaştığı sonuçların, iddia, savunma ve dosyadaki diğer belgelere ilişkin değerlendirmeler ile eylemlerin ve yüklenen suçun unsurlarının nelerden ibaret olduğunun, açık olarak gerekçeye yansıtılması gerekirken, bu ilkelere uyulmadan gerekçeden yoksun olarak sanık ... hakkında mahkumiyet kararı verilmesi,
3) Sanıklar ... ve ...’in aşamalarda değişmeyen ve birbirini doğrular nitelikteki savunmalarında şirketle ilgili işleri ...’ın takip ettiğini, kendilerinin kağıt üzerinde ortak olduklarını, pay devrini yapmaları için ...’ın para verdiği şeklindeki beyanları ve sanık ...’ın şirketi kurduktan birkaç ay sonra payını devretmiş olması karşısında sanık ...’ın şirketle irtibatının devam ettiği anlaşılmasına rağmen sanığın 13.12.2004 tarihinde payını devrettiği ve suç tarihinin bu tarih olarak belirlenip davanın zamanaşımı sebebiyle düşürülerek 2005 ve 2006 yıllarındaki eylemleri sebebiyle sanık ... hakkında karar verilmemesi,
4) Sahte fatura düzenlemek ve kullanmak suçunda suçun maddi konusunun fatura olması, 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 227. maddesinin 3. fıkrasındaki ""Bu Kanuna göre kullanılan veya bu Kanunun Maliye ve Gümrük Bakanlığına verdiği yetkiye dayanılarak kullanma mecburiyeti getirilen belgelerin, öngörülen zorunlu bilgileri taşımaması halinde bu belgeler vergi kanunları bakımından hiç düzenlenmemiş sayılır"" şeklindeki düzenlemeye göre de faturaların Vergi Usul Kanununun 230. maddesinde öngörülen zorunlu bilgileri içermesinin gerekmesi, 2005 ve 2006 takvim yıllarında düzenlendiği iddia olunan faturaların dosya içine konulmadığının anlaşılması karşısında;gerçeğin kuşkuya yer vermeyecek şekilde tespit edilmesi bakımından; suça konu fatura asıllarından kanaat oluşturacak sayıda temin edilip dosya arasına konulması, incelenerek kanunda öngörülen şekil şartlarını taşıyıp taşımadığının tespit edilmesi, vergi tekniği ve kaçakçılık suçu raporlarında bahsedilen suça konu faturaların, gerçek alım-satım karşılığı düzenlenip düzenlenmediğinin belirlenmesi bakımından, bedellerinin ödendiğine dair ticari teamüle uygun kanıtlama yeteneği olan banka hesapları ve kasa mevcudu ile uyumlu geçerli belgeler olup olmadığı ve faturaları kullanan ... hakkında karşıt inceleme yapılıp yapılmadığı, yapılmışsa düzenlenen raporlar, açılmışsa dava dosyaları getirilip incelenerek özeti duruşma tutanağına geçirilip bu dosyayı ilgilendirilen delillerin onaylı örnekleri dosyaya aktarılıp sonucuna göre sanıkların hukuki durumunun tayin ve takdiri gerekirken eksik kovuşturma ile yetinilerek mahkumiyet kararı verilmesi,
5) Sanık ... hakkındaki kabule göre;
a) Uzun süreli hapis cezası ertelenen sanık ... hakkında, 5237 sayılı TCK"nın 53. maddesinin 3. fıkrası uyarınca, aynı maddenin 1. fıkrasının c bendinde yer alan hak yoksunluğunun kendi alt soyu üzerindeki yetkileri bakımından hiçbir şekilde uygulanamayacağının gözetilmemesinin Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 gün 2014/140 Esas, 2015/85 sayılı iptal kararı ile birlikte yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
b) 5237 sayılı TCK"nın 51/7. maddesinde "hükümlünün deneme süresi içinde kasıtlı bir suç işlemesi veya kendisine yüklenen yükümlülüklere hakimin uyarısına rağmen uymamakta ısrar etmesi halinde ertelenen cezanın kısmen veya tamamen infaz kurumunda çektirilmesine karar verileceğinin" belirtilmesi karşısında; mahkemece "sanığın denetim süresi içerisinde kasıtlı bir suç işlemesi halinde hükmedilen cezanın TCK"nın 51/7. maddesi uyarınca aynen infazına" karar verilerek infazı kısıtlayacak şekilde hüküm tesisi,
Yasaya aykırı, katılan vekilinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde görüldüğünden hükümlerin bu sebeplerden dolayı, 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 05.04.2017 tarihinde oybirliği ile karar verildi.