(Kapatılan) 18. Hukuk Dairesi 2015/7398 E. , 2015/9180 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Dava dilekçesinde, ... İli ... İlçesi ... Köyü ... ve ... parsel sayılı taşınmazların kamulaştırmasız el atma nedenine dayalı olarak bedelinin faiz ve masraflarla birlikte davalı taraftan tahsili istenilmiştir. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm taraf vekillerince temyiz edilmiştir.
Y A R G I T A Y K A R A R I
Temyiz istemlerinin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
1-Davalı vekilinin ecrimisil istemine ilişkin temyizi yönünden:
Davada kabul edilen miktar karar tarihi itibariyle 1.890,00 TL sını geçmemektedir.
6100 Sayılı Yasa"nın Geçici 3. maddesi yollaması ile HUMK.nun 5219 Sayılı Yasa ile değişik 427. maddesinin ikinci fıkrası uyarınca miktar veya değeri 1.890,00 TL yi geçmeyen kararlar kesin olduğundan miktar yönünden davalı vekilinin temyiz dilekçesinin REDDİNE,
2-Kamulaştırmasız el atma nedeni ile tazminat istemine dair taraf vekillerinin temyizi yönünden:
Mahkemece yapılan araştırma ve inceleme sonucu alınan bilirkişi kurulu raporu hükme yeterli değildir.
Şöyle ki;
1-Taşınmazın niteliğinin tesbiti amacıyla dosya içerisine alınan belediye başkanlığı yazılarında dava konusu taşınmazın belediye imar planı, nazım imar planı ve uygulama imar planı dışında kaldığı, diğer parselin ise imar planı içinde kaldıği bildirilmiştir. Dairemizin geri çevirme kararı sonrasında dosyaya getirtilen 09.04.2015 tarihli yazısında ise dava konusu ... parsel sayılı taşınmazın imar planı icinde olduğu revizyon imar planının 06.10.2009 tarihinde onaylandığı, revizyon imar planında kısmen mücavir alan sınırları içinde, kısmen belediye sınırında kaldığı, davaya konu diğer parselin ise belediye imar planı dışında kaldığı ve mücavir alanda kaldığı, her iki parselin ise belediye alt yapı hizmetlerinden yararlanmadığının bildirildiği görülmüştür. Taşınmazın 1/1000 ölçekli plan içinde bulunup bulunmadığı, 1/1000 ölçekli planın ve revizyon imar planının amacı,
kapsamı ve taşınmazın bu planlar içindeki konumu gibi hususlarda bilgiye yer verilmemiş, mahkemece belediyenin yeterli bilgiyi içermeyen yazısı ve bilirkişi kurulunun soyut beyanları esas alınarak taşınmazların tamamı arsa niteliğinde kabul edilmiştir.
Oysa ki; Bakanlar Kurulunun Yargıtay"ca kısmen benimsenen 28.02.1983 gün ve 1983/6122 sayılı kararı uyarınca, belediye ve mücavir alan sınırları içinde kalan bir taşınmazın arsa niteliğinde kabulü için, uygulamalı (genelde 1/1000 ölçekli) imar planı ile iskan sahası olarak ayrılmış yerlerde bulunması esastır. Aynı karara göre, imar planında yer almayan bir taşınmazın arsa sayılabilmesi için ise, belediye veya mücavir alan sınırları içinde olmakla beraber belediye hizmetlerinden (belediyece meskûn olduğu için veya meskûn hale getirileceği için sunulan yol, su, elektrik, ulaşım, çöp toplama, kanalizasyon, aydınlatma vs.) yararlanan ve meskûn yerler arasında yer alması gerekir. Taşınmazların belediye nazım imar (1/5000 ve daha büyük ölçekli) planı içinde ise, Yargıtay İçtihatları Birleştirme Büyük Genel Kurulu"nun 17.04.1998 gün ve 1996/3-1998/1 sayılı kararı uyarınca, bu plan kapsamına alındığı tarih ve plandaki konumu, altyapı hizmetlerinden yararlanma ve ulaşım olanakları, belediye merkezine uzaklığı, kullanım biçimi itibariyle iskan amacına yönelik yapılaşma olasılıkları da değerlendirilmek üzere araştırılmalıdır.
Bu hususlar belediye başkanlığından ve diğer ilgili mercilerden sorulup alınacak cevap yazılarına göre taşınmazların arsa niteliğinde olup olmadığı yeterince tespit edilmeden arsa olarak değerlendiren rapora göre hüküm kurulması,
Kabule göre ise;
2-Bilirkişi raporunda emsal incelemesi yapılmışsa da emsal alınan taşınmazın tapu kaydındaki yüzölçümü 475 m² olduğu halde, satış akit tablosundaki yüzölmü 633 m² olup, emsal taşınmazın yüzölçümü yönünden tapu kaydı ile satış akit tablosu arasındaki çelişki giderilmeden ve gerekçesi açıklanmadan satış akit tablosundaki yüzölçümü esas alan bilirkişi raporuna göre göre hüküm kurulmuş olması,
3-Mahkemece, dava konusu taşınmazın arsa niteliğinde olduğu kabul edildiğine göre Kamulaştırma Yasası"nın kıymet takdiri esaslarını gösteren 11.maddesi uyarınca davaya konu taşınmazın ve emsal taşınmazın imar durumumunun araştırılarak, imar parseli olup olmadıkları belediye başkanlığından sorulup saptanmalıdır. İncelenen emsal imar parseli olup da dava konusu taşınmazın bu nitelikte olmaması halinde, dava konusu taşınmazın yapılacak karşılaştırmadan sonra bulunacak değerinden, İmar Yasası"nın 18.maddesinin 2. fıkrası gözetilerek, düzenleme ortaklık payına tekabül edecek oranda indirim yapılması gerektiği de dikkate alınmalıdır.
Mahkemece, açıklanan hususlarda gerekli araştırma ve yeterli inceleme yapılmadan ve açıklanan hususları içermeyen rapora itibarla hüküm kurulması,
Doğru görülmemiştir.
4-2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 6487 sayılı Kanunla değiştirilen Geçici 6.maddesinin onikinci ve onüçüncü fıkaraları 13.03.2015 tarihli Resmi Gazete"de yayımlanan Anayasa Mahkemesinin 13.11.2014 tarih, 2013/95 Esas ve 2014/176 Karar sayılı kararıyla iptal edildiğinden; 04.11.1983 tarihinden sonra el atılan taşınmazlar yönünden, kamulaştırmasız el atma nedeniyle açılan davalarda, mahkeme ve icra harçlarının ve vekalet ücretinin nisbi olarak uygulanması gerekmektedir. Kamulaştırmasız el atma nedeniyle açılan davalarda, nisbi harca hükmedilmesi ve her türlü vekalet ücretinin nispi olarak uygulanması gerektiğinden de hükmün bozulması gerekmiştir.
Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, temyiz peşin harcının istek halinde temyiz edenlerden davacı tarafa iadesine, 01.06.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.